Bölüm 4 *Dibe Batış*

189 23 10
                                    


Bölüm Şarkısı: Pera - Ağla 

Eva SEÇKİN

Arkaya doğru yaslandığında ona daha da sokulup başımı göğsüne koydum. Koluyla beni sarmaladığında burnumu boynuna götürüp kokusunu içine çektim. Erdem'i kaybetmek hayatımda isteyeceğim en son şeydi. Onu asla kaybedemezdim. O benim hayattaki diğer yarımdı sanki. O olmayınca bir tarafım hep yarım kalıyordu. Hep bir eksik kalıyordum ve git gide eksiliyordum sanki. Onunla tamdım ve hep tam olacaktım.

Gözlerimi usulca kapattım. "Beni hiç bırakma olur mu?"

"Olur."

"Ee, şimdi ne yapacağız?" dedi. "Eve de gitmezsin şimdi sen."

Omuz silktim. "Gitmem değil, gidemem."

Derin bir nefes verdi. "Sizin otellerden birine bırakayım mı seni?"

Anında kaşlarımı çattım. "Babam beni evden kovdu Erdem, onun oteline mi gideceğim?"

"Tamam, o zaman bizim otellerden birine götüreyim?

Başımı sağa sola salladım. "Olmaz, babam daha çok köpürür."

Koltuğunu arkaya doğru eğip sırtını koltuğa yasladı ve gözlerini kapattı. "Tamam, geceyi burada geçireceğiz o halde."

İrice gözlerimi açtım. "Hayır, hayır. Benim yüzümden araba köşelerinde mi uyuyacağız? Olmaz."

Sırıttı. "Bence fena fikir değildi. "Dar bir alan.." bana doğru yaklaştı. "Sana daha yakınım." Tam dudaklarını dudaklarıma değdirecekken başımı yana çevirdim. Bunu neden yapmıştım bilmiyordum, sanırım kendimden utanıyordum.

"Kızlardan birine bırak beni." dedim. Bozuntuya vermeyip, geri çekildi ve gülümsedi. "Peki, Mina'nın evi yakın, oraya bırakayım seni."

"Hayır!" diye çıkıştım hemen. Şaşkınlıkla bana baktı. Sertçe yutkunup dudaklarımı birbirine bastırdım. "Şey, yani.. Benim şuan daha aklı başında biriyle konuşmam gerek. Mina hemen benim tarafımı tutar, babama karşı daha da bilendirir beni. Sen en iyisi Duru'ya bırak beni. O daha olgun, beni daha çok yatıştırır."

Başını aşağı yukarı salladı ve güldü. "Haklısın, Mina çok patavatsız olabilir." Ben de güldüm. Daha doğrusu gülmeye çalıştım. Erdem arabayı çalıştırıp gözlerini yola çevirdiğinde camdan dışarı bakıp derin bir oh çektim."

--

Duru'nun evinin önüne geldiğimizde Erdem zile bastı. Kapı açıldığında Duru önce Erdem'e daha sonra bana baktı. Ardından gözlerini irice açtı. "Eva! Neredesin kızım sen? Ne oldu sana, bu hal ne?"

"Çok mu vasat durumdayım?" diye mırıldandım.

"Kaç kere aradık seni biliyor musun? Meraktan öldük. Melek Teyzeyle Mehmet Amcayı da arayamadık, havaalanında biraz değişik davranınca, çekindik."

Derin bir nefes verdim. "Bu gece burada kalabilir miyim?"

"Tabii ki kalabilirsin!" dedi ve beni kolumdan tutup içeri çekti. "Haydi." dedi Erdem'e bakıp. "Sen de gir."

"Yok." dedi Erdem. "Siz kız kıza konuşun."

"Kötü bir şey yok değil mi?"

"Eva anlatır." Bana bakıp gülümsedi. "Her şey iyi olacak." Sadece el sallamakla yetindim ve içeri ölü gibi yürüdüm."

"Duru da peşimden gelirken, salona geç." dedi. Annemler evde yok. İş seyahatine çıktılar." Onu dinleyip salona doğru yürüdüm ve koltuklardan birine oturdum. Duru'da yanıma oturup dizlerimin üstündeki elimi kavradı. "Ne oldu sana?" Dudaklarım titremeye başlamıştı. Gözlerim dolduğunda ona sıkıca sarıldım. "Ben çok kötüyüm Duru. Çok kötü şeyler oldu."

Sekiz "Biraz Karanlık"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin