Bölüm 11 *Anlaşma*

72 12 42
                                    


Bölüm Şarkısı: Imagine Dragons - Bullet In a Gun

Eva SEÇKİN

Anlattığım hikayeyi herkes gözünü kırpmadan dinlemişti. Henüz 10 yaşında bir çocuğun aklına bu denli korkunç şeyler nasıl gelebilirdi? Arda normal değildi, çocukluğundan beri hem de. Onda bir sorun olduğunu hep biliyordum ama o ebeveynlerinin yanında normal bir çocukmuş gibi davranmasını çok iyi biliyordu.

"10 yaşında bir çocuk yanında çakı mı taşıyormuş?" dedi Arsel. "Psikopat lan bu."

"Anneme babasının kasasından aldığını söylemişti." dedim. "Daha sonrasında Arda'ya ne bir ceza ne bir azarlama hiçbir şekilde uyarı yapılmamıştı. Hiçbir şey olmamış gibi devam etmiştik. Annem babama bile söylememişti."

"Neden?"

İsterik bir şekilde güldüm. "Ahmet amcam annemi tehdit etmiş, gerçekleri bana söylemekle."

"Hangi gerçekler?"

"Anlasana Arsel, işte." dedi Mina.

Gözlerim dolmuştu, acıyla gülümseyerek Arsel'e diktim bakışlarımı. "Piç olduğum gerçeğini."

Koltukta dikleşip akan bir kaç damla göz yaşımı sildim. Erdem elini omzuma koydu. Başımı çevirip ona baktım. Gözlerini gözlerime dikti, çok şeyle söyledi hiçbir şey söylemeden. Gülümsedim ve başımı tekrar çevirdim. İçten gülümsemiştim, uzun zaman sonra ilk kez içten bir şekilde gülümsemiştim.

"Tamam!" dedim ve ayağı kalktım. "Konumuz bu değil." Boğazımı temizleyip konuşmaya devam ettim. "Bu Arda'nın bana bir mesajı anlıyor musunuz? O yaşıyor, bundan eminim."

"Nasıl eminsin?" dedi Eylül. "Gece de olabilir?"

"Gece Arda ve benim çocukluğumu nereden bilecek ki?"

"Gece bu." dedi Eren. "Hakkımızda her şeyi biliyor. Arda'dan öğrenmiştir zamanında, ne bileyim, biliyordur bir şekilde işte!"

"Hayır!" dedim. "Arda bu, eminim!"

"Eva." dedi Erdem. "Arda gözümüzün önünde o depoyla birlikte patladı. Kurtulma şansı yok."

"Belki siz depodan çıktığınız sırada kaçmıştır o da bir şekilde?" Saçlarımı arkaya doğru attım. "Ya da yaralanmıştır, kurtulmuştur ama. Bu Arda, eminim."

"Eva."

"Hayır, hayır anlamıyorsunuz, Arda yaşıyor."

Erdem ayağı kalkıp omuzlarımdan tuttu. "Kendine gel, Eva!"

Bir kaç damla yaş süzüldü gözlerimden. Gözlerimi Erdem'in gözlerine diktim. "Yaşama ihtimali olmalı. İnan bana, lütfen. Yaşıyor o."

"Eva, Arda öldü."

Alt dudağımı ağzımın içine alarak başımı sağa sola salladım.

"Anlıyorum seni, yaşama olasılığı daha cazip geliyor sana. Ölmemiş olmasını diliyorsun yine de içten içe. Ama lütfen kendine bunu yapma. Arda, öldü."

Kısa sürede gözlerimden yaşlar boşalmaya başlamıştı. "Hayır."

"Üzgünüm." Başımı göğsüne bastırdığında ben de kollarımı ona sardım. "Üzgünüm. Çok üzgünüm." 

Erdem'e daha da sıkı sarılıp hıçkırıklarla sesli bir şekilde ağlamaya başladım.

Duru YALIN

Sekiz "Biraz Karanlık"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin