Bölüm 5 *Sır Saklayabilir Misin?*

116 24 6
                                    

Bölüm Şarkısı: Zeki Müren - Muhtacım 

Eva SEÇKİN

Gözümden bir damla yaş süzüldü. "Sonunda ne olacağı umurumda bile değil. Bitsin artık bu işkence istiyorum anlıyor musun?!" Hızlıca yanından geçip kapını kilidini çevirdim ve arkamı dönüp ona baktım. "Yarın söyleyecektim ama daha fazla bekleyemeyeceğim." Kapıyı açtım. "Şimdi aşağı inip her şeyi anlatacağım."

Arsel tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki bir anda kaskatı kesildi. Gözlerini irice açıp sadece kapıya baktı. Hafifçe kaşlarımı çatıp başımı kapıya çevirdim. Tam karşımda gördüğüm kişiyle şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.

"E-Eylem?!" dedim zorla konuşarak. Şaşkınlıkla bir bana bir de arkamda duran Arsel'e bakıyordu.

"S-siz," sertçe yutkundu. "siz ne yaptınız?"

Başımı hızla sağa sola salladım. "Bir şey yapmadık." Gülümsemeye çalıştım ve ona doğru bir adım attım. "Bak, hiç bir şey olmadı, ne duyun bilmiyorum ama beni dinlemek zorundasın."

Yüzünü buruşturup hızla oradan koşar adımlarla ayrıldı. "Eylem!" diye bağırdım ve peşinden koştum. Ben ona yaklaştıkça o da koşmaya başlamıştı. Merdivenlerden hızla inerken, "Eylem!" diye bağırdım. "Eylem, bekle!" Kızların ve çocukların olduğu yere giderken, aynı hızla ona yetiştim. "Oturduğu koltuktan ceketini kaptı.

"Ne oldu?" dedi Duru. Başımı sağa sola salladım ve gülümsemeye çalıştım. "Sıkılmış, eve gidiyoruz."

"Daha yeni geldiniz." dedi Mina.

"Uykum geldi." dedi Eylem. Sesi kesinlikle uykusu gelmiş gibi çıkmıyordu. "Bence sen de uyu."

Mina anlamazca kaşlarını çattı. "Uykum gelmedi ki benim."

Eylem başını sağa sola salladı. "Emin misin? Bana ayakta uyuyormuşsun gibi geldi."Gözleri sıkıca kapatıp açtım.

"Ne demek istiyorsun?" dedi Mina. Hala gülümsüyordu. Eylem omuz silkti. "Hepinize iyi geceler." Hızlıca yanlarından ayrılırken, derin bir nefes verdim. Bir an söyleyecek diye aklım çıkmıştı. Evet, ben de aşağı söylemeye gelecektim ama bunun kötü bir fikir olduğu kanısına varmıştım. Burada olmazdı, böyle olmazdı.

"Aşkım?" dedi Erdem yanıma gelip. "Nesi var Eylem'in?"

"Söyledi ya." dedim. "Uykusu gelmiş işte." Çantamı ve deri ceketimi alıp çantamdan Gizem'e aldığım hediyeyi çıkardım. "Bunu Gizem'e verirsin, göremedim onu."

"Veririm de-" Gülümsedim ve yanağından öperek sözünü kestim. "Görüşürüz." Diğerlerine bakıp elimi havaya kaldırdım. "Görüşürüz." Bir şey demelerine fırsat vermeden hızlıca oradan uzaklaştım.

Evin bahçesindeki arabama atlayıp çalıştırdım. Eylem ortalıkta gözükmüyordu. Etrafa bakına bakına yavaş yavaş kullandım arabayı. Sonunda onu görmüştüm kaldırımda sallana sallana yürüyordu. Yanına yaklaşıp camı açtım. "Eylem!"

Göz ucuyla bana bakıp adımlarını daha da hızlandırdı.

"Eylem!" diye bağırdım.

"Konuşmak istemiyorum!"

Arabayı durdurup indim ve koşarak ona yetiştim. Kolundan tutup kendime çevirdim. "Yok öyle, konuşmak istemiyorum demek!"

"Neden?! Ona da mı sen karar vereceksin?!"

"Bağırma bana! Ne duydun bilmiyorum ama olanları benden dinlemen gerek!"

"Asıl sen bana bağırma!" diye bağırdı ve anında göz yaşlarına boğuldu. "Neden yaptın ya bunu? Sen nasıl böyle bir şeyi yaptın?!"

Sekiz "Biraz Karanlık"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin