Hello guys nabersiniz bende iyi çok uzatmadan hikayeye geçelim sizi seviyorum
OY+YORUM PLS
_______
#HATIRLATMA"Seoul'e gelmişsin haberim yok öyle olsun...insan kardeşine haber verir."
"Daha geçen geldim unutmuşum."
"Neredeydin yavrum?"
"Busan'daydım, iş için çıkmıştım da."
"Ne iş yapıyorsun?"
"Psikoloğum efendim."
"Zor bir iştir o, sen ne iş yapıyorsun kızım?"
"Bende psikoloji stajyerliği yapıyorum efendim."
"Aynı hastanede mi çalışıyorsunuz?"
"Evet, kendisi benim öğretmenim."
"Nasıl tanıştınız siz?"
"Sen anlatır mısın? H-hayatım.."
Kolunu omzuma atıp beni kendisine çekip bana sırıtarak bakmaya başladı. Gamzeleri çok güzel.
"Aslında biz yıllar önce tanıştık. Rüya min kyung ile aynı üniversitede okuyordu bende min kyung'u görmeye yanına gitmiştim ve orada onu gördüm o yem yeşil gözleri ile bana bakıyordu...Geri dönemeyeceğimi bildiğim için ona aşık olmamaya çalıştım ama olmuyordu diğer teneffüs kantine indik min kyung ile ve o oradaydı... Bir tane erkek arkadaşı ile yemek yiyordu o an bana baktı ve yanımıza doğru gelmeye başladı ben hemen önüme dönüp ilgilenmiyormuş gibi yaptım. O yanımıza gelip min kyung ile konuşmaya başladı. Türkçe konuşuyorlardı anlamıyordum, sonra bana dönüp korece konuşmaya başladı."
O sırada resmen geçmişe dönmüştüm o günü hatırlıyorum üniversite 2 deydim o sıralar ve min kyung'un koreden arkadaşı gelmişti, ama o kişi namjoon değildi ki başkasıydı. Ama o bu hikayeyi nereden biliyor??
"Sohbet ettikten sonra o erkek arkadaşının yanına gitti erkek arkadaşı onun elini tuttu o an içim parçalandı rüya ise hemen elini çekti ve onun yanından gitti. Onu izlerken telefonum çaldı annem aramıştı hemen dönmem gerektiğini çünkü b-babamın araba kazasında kaybetiğimizi söyledi hemen bilet alıp kore'ye döndüm. Ve 1 yıl sonra türkiye'ye tekrar gittim 3 ay kadar orada kaldım sonra olanlar oldu işte evlendik ve şuan çok mutluyuz."
"Aigoo, çok güzel."
"Ben atıştırmalık bir şeyler getiriyim. Namjoon bana yardım eder misin?"
"Tabikide hayatım gel."
"Bende saçımı kurutayım."
Jungkook'un Ağzından
"Bende saçımı kurutayım."
Tanımadığım çocukta gidince ben ve misafirler kaldık, kadın bana bakıp gülümsedi.
"Adın ne çocuğum senin? kaç yaşındasın?"
"Adım kim jungkook efendim, 20 yaşındayım."
"Sevgilin var mı?"
"Sevgilim? hayır yok."
"Peki arıyorıyor musun ya da evlenmeyi düşünüyor musun?"
"Evlenmeyi...O-onuda düşünmüyorum."
"Tek başına ölüp gidicek misin çocuğum."
"Ölmeden bulurum ama ben sevdiğim birini bulmak isterim."
"Anladım."
Namjoon'un Ağzından
"Namjoon."
"Hı?"
"S-sen bu olayı nereden biliyorsunuz?"
Ağzıma o sırada bir tane browni attım.
"Hongo oloy?" (hangi olay?)
"Tanışma hikayesindeki anlatığınız olay."
"Hani kendim olarak anlatığım çocuk var ya."
"I-hı."
"O-o çocuk benim yakın arkadaşımdı türkiye'ye gelmiş ve seni anlatmıştı bana yani orada anlatığım her şeyi o anlatı bana."
"G-gerçekten mi? bende diyorum bunların hepsi yaşandı...Peki o çocuk şuan nerede?"
"Boşver."
"Neden, lütfen söyle lütfen."
"Öldü!"
"N-nasıl...B-ben özür dilerim."
"Özüre gerek yok...Hadi gidelim."
İçeride jungkook ve woo bin ajussi konuşuyorlardı.
"Hiç gerek yoktu yavrucuklarım."
"Sorun değil ahjumma. Bizim oranın adetidir bu gelen kişiye yemek vermeden olmaz.
Sızlanarak giren min kyun'a çevirdim başımı.
" Rüya ağrı kesi var mı?~"
"Bilmiyorum. Ba-"
O sırada gelen fotoraf sesi ile herkes danbi'ye döndük.
Danbi "Muhteşem çıktı...Ne-ne oldu neden b-bana bakıyorsunuz?"
"Sabahtan beri kimin fotoraflarını çekiyorsun sen!"
"Hiiç kimsenin, kendimin fotoraflarını çekiyordum."
"Emin misin gözün seğirmeye başladı."
"Tamam, çektim min kyung'un fotoraflarını çektim. özür dilerim min kyung."
"No problem."
"Tamam, biz artık gidelim saat 00.00 olmuş yarın okulu var iyi geceler."
ry,nj,mk,jk: "İyi geceler."
Onları yolcu edip içeride oturmaya gittik masada duran browni (bu gün yemekte browni vardı o yüzden aklıma takıldı) tabağını alıp ağzıma attım ve televizyonu açtım fakat rüya'nın elimden çekmesi ile ona döndüm.
"No?" (ne?)
Arkasından hediye paketi çıkartıp bana uzattı hediyeye baktığımda ona aldığım hediyeyi elinde tutuyordu.
"Bu ne?"
Hemen elinden çektim ve arkama sakladım.
"Hiiç boş ver. Bekle geliyorum."
"Tamam."
Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim ve lambayı kapattım.
"Elektirik boşa gidiyor."
Mutfağa girdiğimde min kyung su içiyordu onun karşısına oturup konuşmaya başladım.
"Şimdi, bugün rüya'nın doğum günü ya ona pasta aldım yardım et."
"Tamam. Ama bunu neden yapıyorsun?"
"Ç-çünkü arkadaşım o b-benim neden yapmıyayım."
"Bilmem, belkide sadece arkadaş olarak görmüyorsundur."
"Aish! Saçmalama yoksa yiyicen şimdi yumruğu."
*ölüyom len ona hastasıyım*
Ellerini teslim olurmuş gibi kaldırıp dudak büzdü. Bende dolaptan pastayı alıp açtım daha sonra mumları koyup yaktım iyi ki doğdun şarkısı söyleyerek içeri girdik.
"Bu ne?"
Nj,mk: "Pasta."
"Ço-"
Kapı çalması ile kapıya gittik ama biz gidene kadar jungkook açmıştı. Kapıda ev sahibinin karısı vardı, adı neydi... Heh mi cha ajumma
"Buyrun?"
"Evladım kurabiye yapmıştım da. Bu mum kokusu da neyin nesi?"
'Yengemin doğum günüymüş bugün onu kutluyorduk..."
..........
Sonunda 18. Bölümü yayımlaya bildim dün yayımlıcaktım aslında ama yayımla yerine yanlışlıkla bölümü sille bastığım için yayımlayamadım danoneler kendinize iyi bakın OY+YORUM😘❤❤ANYONGG❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum KİM NAMJOON -BİTTİ-
Fanfictionİşin eğlencesindeyiz ağalar Bölüm başı atarlar, bölüm içi yazım yanlışları kısaca kitap baştan aşaği rp kitabı teşeke (ama bazen ciddiye alip yardirdigimda olmus)