Patronum KİM NAMJOON -BİTTİ-

•27•

Herkese selamın hellü oruç nasıl gidiyor :) Bölümün sonları biraz içime sindi 28. bölümü belki bugün atabilirim... Keyifli okumalar♥

OY+YORUM PLSS
--------------------
#HATIRLATMA

Başıyla yanımı işaret etti kafamı o tarafa çevirdim ve uyuyan namjoon'u gördğm...ÇOK TAATLIII!!!
-----------
" Onu neden uyandırmadın?"

"Onu uyandırmaya götüm yemedi sonuçta adam iş yerinin sahibinin oğlu."

Yanımdan gelen boğuk ses ile o tarafa döndük.

"Ne konuşuyorsunuz öyle?."

"Hiç neyse ben gidiyorum mâlum hasta gelmiş bana ona bakacağım, rüya sende şu kumsalağı kaldır ayı gibi yatıyor kış uykusuna yatmış resmen ."

"Denerim, hadi git artık."

Öpücük yollayıp gitti namjoon'a döndüğümde gözlerini kapıya dikmiş ağzı açılmıştı kapıyı işaret ederek.

"O sana öpücük mü yolladı?"

"Hayır~"

"Yolladı!"

"Boşver biz uyuyalım hadi~"

"Ama öpücü-"

Cümlesini tamamlamadan dudağına küçük bir buse kondurdum ve kafamı göğüsüne yaslayıp sarıldım. O da bana sarılıp geri yattık normalde yastığıma başkasının yatmasından nefret derim ama şuan da yastık umurumda değil."

"Namjoon sana bir şey söylemek istiyorum."

"Söyle."

"Ş-şey aslında sana bunu ilk zamanında söylemem gerekiyordu ama... emin olamadım."

"Söyle hadi."

"Şimdi geçenlerde biz min kyung ile evden çıkarken kapının önünde yerde bir zarf bulduk bana yazılmış... Açıp baktık içinde bir kaç tane benim  fotoğrafım ve mektup vardı."

"Fotoğraflar? Ne fotoğrafı?"

"Havaalanında beklemem, hastaneye girmem, min kyung ile kafede olmamız, jin ve hoseok'un odasına girmem ve eve girişim çıkışım vardı."

"Hâlâ sende mi o zarf?"

"Evet saklamıştım. Bekle."

Yataktan kalkıp çalışma masamın çekmecesini açıp aldım.

" Türkçe yazıyor mektubu okuyayım mı?"

"Evet."

"Gözümün gittiği son nokta kurşunumun gideceği son noktadan daha öte hayaller,

Kötü bir haberim var. Bugün iyi niyetimin son kullanma tarihiydi. Artık her şey adamına göre.

Dikkat et çünkü her an bir kuş yaralanabilir."

"R-rüya bu resmen tehdit mektubu farkında mısın!"

"Evet ama anlamadım defalarca okudum ama anlamadım."

"Baksana şunun altı çizilmiş."

Parmağı ile ''kuş'' kelimesini gösterdi.

"Ama onun ile ne alakası olsun ki?"

"Ne yazıyor orada?"

"kuş."

"kuş? kuş,kuş... Buldum sana hiç kuş diye hitap eden biri var mıydı?"