Bölüm 27

61 2 0
                                    

Kuzey beni görür görmez ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Ayza, kaç saattir nerelerdeydin söyler misin lütfen?" Böyle bir tepki beklemiyordum. Bu aralar neden herkes beni merak edip duruyor?

"Buralardayım Kuzey"

Barış'ın gerginliğini buradan hissedebiliyordum.

"Ayza seninle konuşmalıyım." Kuzey'in bu heyecanına anlam veremedim. "Yalnız!" diye ekledi. Benimle yalnız konuşacak neyi olabilirdi ki? Ne söyleyecekse burada da söyleyebilir. Sonuçta kimseden saklayacak bir şeyim yok. 

Barış düşüncelerimi okumuşcasına "Ne söyleyeceksen bizim yanımızda da söyleyebilirsin." derken sinirli bakışlarını Kuzey'in üzerinden çekmedi.

Kuzey "Kimin yanında söylemek istersem onun yanında söylerim ve yalnızken söylemek istiyorum. Yeterince açık mı Atakol?"

Barış'a soyadıyla ifade etmesi garibime gitmişti.

Barış "Hayır, yeterince açık değil Karakaya!" 

Kuzey'in soyadını bilmiyordum. Demek Karakaya, Kuzey Karakaya.

Kuzey tekrar bir şey söyleyecekken hemen atıldım. 

"Tamam. Sakin, gerilmeye gerek yok. Hadi Kuzey biz çıkalım."

Barış kolumu tutarak sadece benim duyabileceğim şekilde konuştu. 

"Ayza gitme hiçbir şey bilmiyorsun." Söyledikleri kaşlarımın çatılmasına neden oldu. Böyle gizemli gizemli konuşması beni sinir ediyor. Neyi bilmiyorum ki? Ayrıca Kuzey ile ilk defa yalnız kalacak değilim. Kolumu çekip dışarı çıktım ve arkamdan Kuzey geldi. 

"Kuzey, dışarı çıkmayalım lütfen otelin girişinde ki lobide oturalım."

"Olur Ayza. Sen olunca her yer olur."

Asansöre binip aşağıya indik. 

"Kuzey sen Barış ile aynı okuldasın ama otobüsten inerken seni görmedim."

"Onlar sabahın köründe gelirken ben daha uyuyordum. Akşam kendi arabamla geldim. Ama seni bilseydim, daha erken gelirdim."

Gülümsemekle yetindim. Barış ile sorunları neydi acaba ? Birbirlerini daha önceden tanıyor gibiler ve nefret ediyorlar.

"Peki, senin bana söyleyeceğin önemli şey neydi?"

"Pekala, direk lafı uzatmadan söyleyeceğim. Ayza, sen çok güzel bir kızsın."

"Sağol." söylediğimi aklımda idrak edince gözlerimi olabildiğince açtım. Resmen odunluk ödülüne layıktım sağol ne ya. 

"Ben seni ilk gördüğümde sana vuruldum. Yani seni düşünmeden yapamıyorum. Her an aklımdasın. Ayza, galiba ben sana aşık oldum."

Duyduklarımla gözlerimin irileşmesi bir oldu. Çok şaşırmıştım. Neden söyledi ki bunu? İçinde tutsaydı daha iyiydi. 

"Anlıyorum" deyip kalktım. Yani ne deseydim? Asansöre doğru giderken arkamdan seslendi ama duymamazlıktan gelerek yürümeye devam ettim. Kolumdan tutup beni durdurdu.

"Ayza, neden bir şey söylemeden öylece kalkıp gittin? Yanlış bir şey söylediysem özür dilerim."

Ne yaptığımı ben de bir bilsem. 

"Yok, bir şey yapmadın. Yani özür dileyecek bir şey yapmadın."

"Sorun ne? İstemiyor musun? Bildiğim kadarıyla sevdiğin birisi yok. Değil mi?"

OKUL GEZİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin