Bölüm 10

126 6 0
                                    

Sabah uyandığımda saate bakıcaktım. Ama Ege üstüme yattığı için başımı bile çeviremiyordum.

Ege'yi ittirerek doğruldum. Başumcadaki masanın üstünde Ege'nin telefonu vardı.
Telefonu alıp saatr baktım. 11:00'di.

Ege'ye bir mesaj gelmişti. Tabiki mesajı açıp okudum.

" <3 Su<3 : Ege uyandığında beni ara." diyordu.

Su mu? Susuz mu kalmış?
Kendi esprime gülerken bir şey dikkatimi çekmişti.
Ege ilk defa bir kızın ismini kalp içinde mi yazmıştı ?
Bu dünya da ilk.
Bugünün tarihini kesinlikle not almalıydım.
Demek ki bizim öküz için değerli bu kız.
Neyse bunu onunla sonra konuşucaktım.

Ege' ittirince yere düştü.

Ege " Noluyo lan" dedi.

"Hayvan gibi üzerime çıkmışsın Ege ne yapıyım." dedim.

Karşıdaki yatağa baktığım da Batınla Sara'nın yan yana yattığını gördüm. Hemen kalkıp

"Laaan neler oluyor burada. Batın. Sara." diye bağırdım.

Sara Batın'ın kolunun üzerine yatmış. Kolunu da Batın'a dolamıştı.

Sara "Ne oluyor Ayza ?"

Batın "Ayza sorunların mı var ?"

Caner " Ne oldu lan 3. Dünya savaşı mı çıktı ?"

"Saçmalamayın ya. Batın ne yaptın ? Kızın namusuna mı girdin ? Hiii yoksa hamile bırakıp kaçıcak mısın ? Yoksa bebeği aldırmak mı isticeksin ?" dedim bir çırpıda.

Hepsi de " oha " dediler.

Sara " Ayza saçamalama mal mısın ? Çocuk yerde beli tutulmasın diye alt tarafı yanıma yattı."

Batın " Ayza iki dakika da seneryo yazdın. Senin sandığın gibi değil yani. Ayrıca Sara'dan bir bebek yapsam bırak aldırmayı ikisini de başımın tacı yaparım." dedi.

Oha ne dedi o öyle ? Başımın tacı mı yaparım dedi ? Vay anasını.

"Oha başımın tacı yaparım dedi. Sara gidin lan evlenin hemen" dedim.

Sonra Ege
"gerizekalı" deyip kafama vurdu.

Sara'ya baktığımda yüzü kızarmıştı. Ya da morarıyordu.

"Ne vuruyorsun be ?" diyerek Ege'nin arkasından atladım. Kafasına vururken

"Ne yani sarmaş dolaş görünce öyle sandım bir an" dedim.

Derken Ege beni yatağa fırlattı ve üstüme çıkıp gıdıklamaya başladı.
Ben çığlık atıp kahkaha atarken karşımda Sara, Batın ve Caner'i de gördüm.
Şimdi hepsi de beni gıdıklıyorlardı.

"Ahahaha ya bırakın ahahaha" dedim. Çatlama moduna gelince nihayet bırakmışlardı.

Bıraktıkları an Caner

"Oha lan kalkın çabuk daha kızı bana ayarlıcaksınız." dedi.

"Bakın söz verdiniz." diye ekledi.

Hepimiz "tamam tamam " diyerek ayaklandık.

Sara ile odamıza gittik. Hazırlanmaya başladık.

Ben siyah pantolonumu giydim. Üstüme mor boğazlı kazağımj giydim. Siyah topuklu yarım botlarımı da ayağıma geçirdim. Üzerime siyah deri ceketimi geçirdim.

Yeşil gözlerimi belli edicek sigah eyeliner çektim. Bordo bir ruj sürdim. Saçlarıma da iri dalga yaptım. Hazırdım.

"Saraaa" diye bağırdım.

"Efendiiimm" diye seslendi.

"Hazır mısın ?"

"Evet" diyerek yanıma geldi.

Siyah kalın bir tayt , kahverengi boğazlı kalçasının hemen altında biten tunik giymişti. Üzerine de belinin hemen üstünde biten siyah şişme mont giymişti. Ayakkabı olarakta yüksek topuklu yarım botunu giymişti. Siyah eyeliner çekmiş ruj olarak ta benim aksime şeftali tonlarında parlatıcı sürmüştü. Saçlarını da kendi halinde dalgalı bırakmıştı.

Ben Sara'yı incelerken kapı çalmıştı.
Kapıyı açtığımda bizimkilerle karşılaştım.

Onlar normal giyinmişlerdi. Her zaman ki gibiydi.

Batın Sara'yı görünce donmuş vaziyetteydi.

Ege "Hazırsanız gidelim mi ?" dedi.

"Evet" diyerek Sara'nın koluna girip itekledim. Asansöre doğru ilerliyorduk. Caner asansörün düğmesine bastı.

Batın Sara'ya

"Çok güzel olmuşsun" dedi.

Sara utandığı için kızardı ve

"Teşekkür ederim." dedi.

Sonra Ege bana dönerek

"Kardeşim sen de çok güzel olmuşsun. E bana çektin normal tabi." dedi.

Öööf gerizekalı. Ona sadece göz devirdim.

Asansörün kapısı açılıp içine binerken aklıma Ege'ye mesaj atan Su geldi.

"Ege telefonuna mesaj gelmişti. Su kim ?"

"Görmedim. Sen nereden biliyorsun ? Mesajımı okudun değil mi ?"

"Yoo ben müneccimim abi. Ama hem geçmişi hem geleceği görebiliyorum." dedim. Anlamamış gözlerle bakarken

"Tabiki okudum." diye ekledim.

Asansörden inerken

"Belli oldu telefona şifre koyma zamanı geldi." dedi.

"Su kim ?"

"Arkadaşım"

"Arkadaşlarının isimlerini ne zamandan beri kalp içinde yazarak kaydediyorsun ?" deyince bütün gözler Ege'yi buldu.

Caner

"Oooo kanka beni de mi kalp içinde yazdın. Canım ya ama şimdiden söyliyim sadece kızlardan hoşlanıyorum." dediğinde hepimiz kahkaha atmıştık.

Ege Caner'in kafasına vurarak

"Hayır tabiki salak. Ööf hoşlandığım kız tamam mı ?"

Gülerek

"Tamam. Ama beni de tanıştırıcaksın." dedim.

"Aklından bile geçirme Ayza" dedi.

"O zaman annemlere söylerim ben de ."

"Sen nasıl kardeşsin ya. Tamam tanıştırıcam."

Tabiki tanıştırıcaktı. Yoksa annemlere söylersem bir sürü bitmek bilmeyen sorular sorucaktı.

Otelden çıkarken Batın Sara'nın kolunh tutarak

"Sara biraz konuşabilir miyiz ?" diye sordu.

Sara'da "Olur" dedi.

"Tamam görüşürüz." dedim ve ayrıldık.

Caner

"Önce bi kahvaltı yapalım ya acıktım ben" dedi.

"Aynen ya ben de acıktım." dedim.

Ege

"Oburlar yürüyün hadi." dedi.

Sanki kendisi yemicek. Üstelik yediği za an bizden fazla yiyor be.

Restorantın oraya gittik. Bir masaya oturduk. Ege karşıma Caner'de soluma oturdu.

Oturduğum an karşı masada oturan Barış'ı gördüm.

OKUL GEZİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin