"Kalk hadi kızım kaç saattir uyuyorsun?"
Sara'nın sesi kulaklarımı doldurdu. Uyumak istiyordum ama ben ya. Birden kapı yumruklanmaya başladı. Sara kapıyı açtığında Caner bağırarak konuşmaya başladı.
"Cankuş ne yapıyorsun ya? Kalksana artık seni bekliyoruz. Valla kalkmazsan gıdıklamaya başlayacağım."
"Caner sesinin ayarını bi düşür önce ya. Hem gıdıklamak ne ? Daha yaratıcı ol biraz." Söylediklerimin üzerine birkaç saniye düşündü.
Caner " Tamam o zaman, kalkmazsan yatağını ateşe veririm." dediğinde gözlerim yerinden fırlayacakmış gibi büyüdü. Ona baktığımda ciddi bir şekilde bana bakıyordu.
Yapar mıydı? Bence yapardı. Hemen kalktım.
"Tamam kalktım işte ne var? Ne istiyorsunuz?"
"Birincisi Cankuş dünkü performansın harikaydı. İkincisi bugün film gecesi yapıcaz."
"Tamam. Bunu akşamda söyleyebilirdiniz."
"Bugün günlerden ne ?"
Telefonuma bakıp "27 Aralık" deyip soran gözlerle onlara bakıyordum. Onlar da bana 'Ciddi misin?' bakışını atıyorlardı.
Sara " Ayza bugün Batın'ın doğum günü!"
Haasss...
"Aklımdan çıkmış ya."
Sara " Batın kalabalığı ve gösterişi sevmediği için odada kendi aramızda kutlayacağız."
"Peki hediye?"
Caner " Kuzey'in arabası olduğu için yardım istedim. Bizi götürecek."
" Tamam o zaman. Ege ve Sara Batın'ın yanında kalsın. Hatta sen de kal Caner ben hallederim. Batın'a çaktırmayın ve burayı süsleyin."
İkisi de beni onayladılar.
" Hadi siz çıkın ben de hazırlanayım."
Caner'in - Acele et, çabuk gel, güzel hediyeler seç, pastayı unutma- diye deyinip para verdikten sonra ve hala konuşurken odamdan çıktılar.
Eyvah! Ben Kuzey'i unutmuştum. Süpersin Ayza. Hemen hazırlandım. Aşağı indiğimde otelin önünde Kuzeyi' arabasında beklediğini gördüm. O da beni gördüğünde arabadan inip yanıma geldi. Nezaketini göstererek kapımı açtı. Tam binecektim ki,
Barış "Ayza" diye bağırarak seslendi. Bak şimdi yine kıyamet kopucak.
" Gerçekten şimdi olmaz Barış."
" Biliyoru biliyorum Batın için. Ama seni bununla yalnız göndereceğimi düşünmedin herhalde." dediğinde gözlerimi devirdim.
Yanıma geldiğinde Kuzeyin açtığı kapıyı kapatıp arka kapıyı açtı. Kuzey bir şey söyleyecekken " Batın için lütfen." diye fısıldadım ve beni başıyla onayladı. Barış'a dönüp ona tekrar gözlerimi devirerek arka koltuğa geçtim. Barış sırıtarak öne oturdu. Kuzey' de sabır dilercesine direksiyon başına geçti.
Önce hediyelik eşya satan bir mağazaya girdik. Gözüme simsiyah bir saat çarptı. Ege'nin adına bu saati aldım. Bu arada Kuzey ve Barış kendi hediyelerini seçiyorlardı. Tabi dibimden de ayrılmıyorlardı. Ben ne tarafa gidersem Kuzey' de arkamdan geliyordu. Barış ise zaten sürekli yanımdaydı. Çok güzel bir dolma kalem buldum. Bunun üzerine Batın DEMİREL yazdıracağım. Bunu da kendi hediyem olarak aldım. Geriye Sara'nın ve Caner'in hediyesi kalmıştı. Burası da baya bi büyükmüş. Caner içinde parfüm alayım bari. Ama ona Kocaman bi kutu, kutunun içinde kutu 3 veya 4 kutudan sonra en son da küçük kutunun içinde de parfüm hahahah tam Canerlik. Ben kendi kendime gülerken Barış bana şüpheli bir şekilde bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL GEZİSİ
ChickLitAyza'nın hayatı. Yaşadıkları ve yaşayacakları. ve her zaman yanında olan dostları