Supernatural / I Need You

Onları Kurtarmalıyım

Bu bölümü uzun yazmaya çalıştım :)) Lütfen bölümle ilgili yorum yapın ve oy verin hikayemin okunup okunmadığını görmek istiyorum. Şimdilik hikaye böyle gidiyor beğenmediğiniz bir yer veya ileriki bölümler için fikirleri olan varsa söylesin lütfen:))

Yemekten sonra evden dışarı çıktım buna ihtiyacım vardı. Hava kararmak üzereydi. Biraz yürüdüm. Bir markete girdim. Abur cubur ve turta aldım belki Dean'le aramız düzelir. Aldıklarımı ödeyip çıktım ve evin yolunu tuttum. Temiz hava almak gerçkten iyi gelmişti. Evin önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Kapıyı Bobby açtı. Sanki endişeli gibiydi hatta birişey olmuştu belli yüzünün rengi atmıştı.

"Bobby noldu?" diye sordum ve kapıyı açıp içeri girdim. Heryer dağalmıştı masa kırılmıştı. Alt tarafı yarım saatliğine gitmiştim hemen başlarını derde mi sokmak zorundaydılar.

"Bobby noldu burada?" Yavaşca ilerleyip koltuğa oturdu. Bidakka Dean ve Sam nerde?

"Dean ve Sam nerde?" Bobby konuşmuyordu.

"Bobby söylesene" diye bağardım.

"Anna.... Sen gittikten sonra bir melek gelip onları kaçırdı ve ..."

"Ve ?" Cebinden bir kağıt çıkarıp bana uzattı.

"Bu adreste olacağını çabuk gitmessen onları öldüreceğini söyledi" dedi bir kerede rahat duramazlar mı şeytanlar bişey yapmasa melekler yapıyor iki tarafda birbirinden kötü. Şimdi gitmeli miyim gitmemeliyim? Of hale düşünüyorum tabiki gideceğim onlarda ölürse kimsem kalmaz. Ben bir süre konuşmayınca odaya Cass geldi.

"Anna oraya gitmiyorsun bu bir tuzak"

"Bende biliyorum bunun bir tuzak olduğunu ama gitmezsem ölecekler" bu ihtimali düşünemesi bile gözlerimin dolmasına neden oluyordu.

"O zaman bende geliyorum "

"İşte bu iyi bir fikir hadi gidelim"

"Meleklerin sayısı sizden daha çok olabilir yardıma ihtiyacınız var bende geliyorum" dedi bobby.

"Hayır bobby sen burda kal eğrr biz ölürsek seninde ölmeni istemiyorum"

"Bende geliyorum böylece kimse ölmeyecek" Ben tam ağzımı açmış gelme diyecekken Cass elini Bobby'nin kafasına götürdü ve Bobby yere yığıldı.

"Ne yaptın ona?"

"Sadece bayıldı" bunu benimde öğrenmem gerek sonuçta yarı meleğim dedim ve kendi düşünceme gülümsedim Cass'le göz göz geldik bana deliymişim gibi baktı sonra yanıma gelip birlikte o adrese ışınlandık. Burası terk edilmiş bir binaydı içeri girmeden önce durdum ve Cass'e dönüp

"Bana nasıl melekleri cennete göndereceğimi veya nasıl öldüreceğimi öğretmelisin? Bende yapabilirim değil mi?"

"Evet sanırım sende yapabilirsin ilk önce şu bıçağı al bu bıçak hem meşekleri hemde şeytanları öldürebilir " elindeki bıçağı bana uzattı bıçağı elime aldım.

"Peki benim güçlerim yokmuydu onları kullanmak istiyorum"

"Tamam Anna bir meleği cennete göndermek çok basit elini meleğin başına koyup cennetti düşünüyorsun bu kadar "

"Bu kadar basitse neden herkes yapamıyor?"

"Anna bazen kafanın çalışmadığını düşünmeye başladım çünkü herkes melek değil sadece melek olanlar yapabiliyor niyesi yok" Biraz önce bir melek bana hakaret mi etmişti ? komiğime gittiğinden gülmüştüm. Belkide komiğime gittiğinden değil sinirlerim bozulduğundan gülüyorda olabilirim.

"Of iyi tamam hadi girelim" dedim bıçağı elimle sıkıca kavradım ve kapıya tam tekme attıcakken

"Anna ben gelemem burası benim girmemem için mühürlerle dolu" İşte şimdi sıçmıştım tek başıma o kadar melekle yapamazdım

"Tek başına devam etmelisin unutma eğer çok fazla melek varsa geri dön "

Tam gidceği zaman " Cass dur gitme sana birşey söylemem gerek"

"Seni dinliyorum"

"Neden Dean'e ve Sam' gerçekleri anlatmadın bide bana mühürlerden bahsetmeliydin"

"Bak Anna bahsetmeliydim biliyorum ama cennette işler çok karışıktı eğer söylersem bide siz melekleri dururmak için savaşacaktınız ben zaten mühürler için onları elimden geldiğince durdurmaya çalışıyorum ama sanırım ilk mühürü yakın bir zamanda kıracaklar " dedi ağzımı konuşmak için açtığım anda orada yoktu. Aslında ona seni anlıyorum diyecektim yanlış birşey yapmamıştı hem ben anlayışlı bir insanım Dean gibi ikidebir insanları suçlamıyorum. Dean demişken onlar ne yapıyordu acaba oraya girmem gerekiyordu derin bir nefes aldım ve kapıya tekme attım. Kapı tekme attığım anda açılmıştı. Dean ve Sam sandalyelere bağlıydılar ve takım elbise giymiş iki kişi onların yanında duruyordu. Ben sandalyelere yavaş adımlarla yaklaşmaya başladım. O sırada içeriden benden 7-8 santim daha uzun takım elbise giymiş bir kadın içeri girdi.

"Demek geldin" elimdeki bıçağı ona doğru tutuyordum aramızda iki metre kadar bir mesafe vardı.

"Bırak onları yoksa seni öldürürüm" neden böyle birşey dedimki aptal anna aptal aptal benden daha güçlü birine tehditte bulunamazdım.

"Neden bırakayımki ben onları öldürmeyi düşünüyorum" Dean'in yanına gitti yanındaki adamlardan birinden bıöak aldı ve Dean'in boynuna dayadı. Sam'e baktım o baygındı yani heralde.

Dean "Anna git " Tamam Dean çok ukala birisidir ama yinede içten içe beni önemsediğini biliyorum bu kadar yıldır tanışıyoruz o aileye önem veren birisi .

"Hemen bırak onu" sesim eskisine göre daha güçlü çıkmıştı ama bıçağı boynuna dayadı ve harket ettirmeye başladı kan çıkıyordu. Hayır olamaz

"Lütfen bırak ne istersen yaparım lütfen yalvarırım" Ben bunu söleyince bıçağı Dean'in boynundan çekti. Ve Sam'n yanına yürüdü Sam uyanmıştı. Ve onunda boynuna çizikler atmaya başladı. Ağlamaya başladım.

"Neden bunu yapıyorsunuz?" artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

"Ne istersem yapacak mısın?" dedi ve onların yanından yürüyerek benim yanıma geldi.

"E-e evet yapıcam" sesim titriyordu.

"O zaman bunu istiyorum" deyip elini şıklattı. Elini şıklatmasıyla Sandalyelerin yanında duran adamlar Dean ve Sam'in boynunu kesti onların kesmesiyle ben bir çığlık attım bu gerçekten olmuş muydu yani onlar.... Elimdeki bıçağı kadının tam kalbine sapladım bir ışık çıktı sonrasında melek ölmüştü hemen ağlayarak onların yanına koştum. Sadece bunun bir rüya olmasını istiyordum lütfen bu bir rüya olsun birkaç kere gözlerimi açıp kapadım ama faydasız hala öylece hareketsiz duruyorlardı bu bir rüya değildi nede başka bişey onlar ...

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ YORUM PLİS PLİS 😜😆