CEHENNEM

541 35 14
                                    

Diğer Supernatural Fanfiction hikayeme bakarsanız sevinirim yeni başladımda :)

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Dean ve Sam hala uyuyorlardı. Yataktan kalkıp oturur pozisyona geldim. Kollarımı açıp esnedim. Kafamı diğer tarafa çevirince Crowley'nin koltukta oturup beni izlediğini gördüm.

"Günaydın"

"Neden buradasın?"

"Bu kadar kaba olmak zoruda mısın? Hatırlatırım Sam ve Dean'i kurtarmak için ruhunu satmıştın ve önümüzdeki hafta öleceksin" Ah bu tamamen aklımdan çıkmıştı. Dean ve Sam'de unutmuştu belli ki.

"Öleceğimi haber vermek için mi geldin?"

"Hayır ruhunu sattığın şeytanı buldum e ruhunu geri aldım"

"Neden böyle birşey yaptın?"

"Çok fazla soru soruyorsun. Senin ölmeni istemediğimden yaptım"

"Peki neden benim ölmemi istemiyorsun? Alınma ama sen bir şeytansın ve karşılıksız hiçbirşey yapmazsın" sırıttı.

"Zaten karşılıksız yapmıyorum. Winchester'ları öldürmen karşılığında ruhunu geri vereceğim"

"Ne hayır aptal zaten onları kurtarmak için kendi canımı verdim şimdi niye onları öldüreyim?"

"Sen bilirsin" deyip yok oldu. O sırada Dean uyanmış ve Crowley'yi görmüştü.

"Neden Crowley buradaydı?" Neden geldiğini ona anlattım.

"Anlaşmayı tamamen unutmuşum. O şeytanı öldüreceğim" Sam'i uyandırdı ve herşeyi ona da anlattı. Hemen kalkıp malzemeleri getirdiler ve Crowley'yi çağırdılar. Crowley odanın ortasında belirdi.

"Selam çocuklar"

"Hemen o ruhu Anna'ya geri ver yoksa seni öldürürüm"

"Tamam sakin olun. Zaten ben ona geri vereceğimi söylemiştim. Sizi öldürmesi karşılığında." deyip gülümsedi.

"Sam bıçağı ver " Sam Dean'in eline bıçağı verdi. Dean gidip bıçağı Crowley'nin boynuna doğrulttu.

"Tamam tamam vericem" Dean bıçağı boynundan çekti ve çizdiği mühürün birazını ayağıyla sildi. Crowley oradan çıkıp benim yanıma geldi. Kulağıma garip başka dilde birşeyler fısıldadı ve geri çekildi. Bana "Öldür onları" dedi ve uzaklaştı. Ne? Öldürmeyeceğim tabiki neden böyle birşey söyledi? Vücudum kontrolümün dışında hareket etmeye başladı. Gidip masadaki silahı aldım ve Winchester'lara doğrulttum. Silahı indirmeye çalışıyordum fakat sanki kendi kafamın içinde hapsolmuş gibiydim.

Dean "Anna dur yapma silahı yere indir" Crowley bana ne yapmıştı böyle? Nasıl yaptı? İçime iblis girmemesi için dövmem vardı. Zaten içimde bir şeytan yoktu. Beni kontrol eden Crowley'di.

"Dean bana ne oluyor böle kontrolümü kaybettim" Crowley bi köşeye geçmiş bizi izliyordu bu onu eğlendiriyordu artık bnde Crowley'yi öldüreceğim.

Sam "Anna dur "

Crowley "Duramaz çünkü benim kontrolümde" deyip güldü. Dean şeytan bıçağını alıp Crowley'nin yanına doğru ilerledi tam şeytan bıçağını ona sokacakken Dean'e ateş ettim. Yere yığıldı. DEAN HAYIR OLAMAZ NE YAPTIM BEN KAHRETSİN !

"Dean hayır" diye çığlık attım. Ama hala vücudumu kontrol edemiyordum. Silah'ı Sam'e dönderdim. İndir şu aptal silahı artık.

Sam Dean'in yanına koşmuş yaşayıp yaşamadığını kontrol ediyordu. Dean'e sarılıp ağladı. Birden silah tekrar ateş etti. Şimdide Sam'i vurmuştum. Artık hiçbirşey düşünemiyordum. Biraz önce aşık olduğum adamı ve kardeşini kendi ellerimle öldürmüştüm. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu hissedebiliyordum. Değer verdiğim iki insanın ölümüne neden olmuştum. Crowley yanıma geldi.

"Neden bana bunu yaptırdın?" diyerek ağlamaya başladım. Artık kontrolüm kendi elime geçmişti. Ayakta duramıyordum. Yere oturdum gözlerim Dean ve Sam'deydi.

"Anna ben sana kendin isteyerek öldürmen için bir seçenek sunmuştum. Ama sen istemedin. Bende zorla yaptırdım." Elini anlıma koydu. "Artık ruhunu alabilirsin" dedi ama umrumda değildi.

"Nasıl yaptın?"

"Neyi nasıl yaptım?"

"Beni nasıl kontrol ettin?" güldü.

"Hatırlarsan sana bir şişe vermiştim iyileşmen için ( hatırlamayan varsa TURTA bölmünde) o şişe aslında bir büyüydü seni iyileştirip ayağa kaldırdı ama aslında seni bana bağlayan bir büyüydü" Ağlamam artmıştı çünkü Dean ve Sam o şişeyi içmemem gerektiğini söylemişti ve ben onları dinlememiştim.

"Peki şimdi ne olacak? Senin kölen mi olacağım?"

"Evet bir bakıma öyle olacak seni cehenneme götürüyorum" Bir bu eksikti şimdi de cehenneme götürüp beni bir iblise dönüştürecekti. Kahretsin! Hepsi benim yüzümden onları dinlemeliydim o kadar aptalım ki.

Crowley'nin elini şıklatmasıyla başka bir yerdeydik. Burası çok garip bir yerdi. Nasıl cehennem burası böyle? Uzun bir kuyruk vardı.

"Bu insanlar neyi bekliyor? Bu kuyruğun sonunda ne var?" Güldü.

"Hiçbirşey başa geldiğim zaman dönüp tekrar sıranın arkasına geçiyorsun. Kimse uzun bir kuyrukta beklemeyi sevmez. "

"Ben işkence falan yapıldığını sanıyordum"

"Zaten işkence yapıyorum psikolojik olarak hem burası daha hafif günahlar için" Crowley'ye dönüp kaşlarımı çatıp kafamı sağa sola salladım. Cehennem hayal ettiğim gibi değildi ben daha korkunç birşey bekliyordum. Aklıma tekrar yaptığım o korkunç şey geldi. Artık tek amacım buradan kurtulmak ve Crowley'yi öldürmek. İntikamımı alacaktım. Sonrada belki kendimi öldürebilirdim ama Crowley ölmeden ölmeyecektim.

"Ben burada ne yapacağım?"

"Benimle gel" Bu koridoru yürüyerek geçtik sağ tarafa döndük. Burada da uzun bir koridor vardı. Koridorda birsürü kapı vardı. İlk üç kapıyı yürüyerek geçtik. Dördüncü kapıdan içeri girdik.

"Crowley sen ne halt yiyorsun" Gördüklerim karşısında ağzım açık kalmıştı. Kapıdan içeri girdiğimizde bir oda yoktu. Sanki sonsuz büyüklükte bir yerdi ve şeytanlar demirlere bağlanmış ruhlara işkence ediyorlardı.

"İşte asıl cehenneme hoşgeldin"

Kısa oldu biliyorum açlıktan hikayeye odaklanamadım bu yüzden kısa yazdım. Bu bölüm sizin için süpriz oldu tahmin edemediniz demi böyle olcağnı :DSFADS.

Vote'layın ve yorum yapın lütfen :))

Supernatural / I Need YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin