Sen, genç Winchester

431 33 9
                                    

Lanet olsun! Tamam neredeyse yarım saattir kendime yaptıklarım için küfür ediyordum. Ne yapmıştım ben? Dean artık benden nefret ediyordu. Kendimi öldürmeye çalışmıştım. İntihar mektubu bile yazmıştım. Gerçekten işler o kadar karıştı ki şimdi kaçmanın tam sırası. Tanrım! İntihar mektubu yazmıştım. Mektupta ne yazıyordu bilin bakalım? Sana aşığım Dean, seni seviyorum Dean, üzgünüm Dean...( mektubu önemli sanmıştınız demi xd aslında önemli bişi yapcaktım ama aklıma yapcak bişi gelmedi nese çaktırmyn shh) 14-15 yaşındaki aşk acısı çektğinden kendini öldürmeye çalışan ergenler gibiyim. Dean, Sam ve Bobby'de öyle düşünüyor olmalı. O aptal gitmem için nedenler falan listesi de neydi öyle. Kaç yaşındasın sen Anna? Aklım daha yeni başıma geliyordu.

"Gerizekalı, gerizekalı." sesizce söylenerek kafama vurdum. Sanırım aklımı kaçırıyorum.

"Dean, Sam! Çıkarın beni buradan." Ses gelmedi.

"Lanet olsun size söylüyorum!" diye bağırdım. Bir süre sonra Sam gelip kapıyı açtı.

"Sonunda biri sesimi duyabildi." Sam'in yüzü asılmıştı.

"Hey konuşsana!" diye tekrar bağırarak konuştum.

"Ne istiyorsun Anna?" Ne mi istiyorum? Malmı bu çocuk yarım saatte ne oldu böyle? Onların da pskolojiler bozuldu benim yüzümden. Hayatlarında hiç yaşamadıkları kadar dram yaşattım tabi yazık. (gülerek yazıyom nedem)

"Ne mi istiyorum Sam? Çıkar beni şu lanet olsası yerden."

"Dean'e dediklerin doğru mu?" Moralimi bozmakta üstlerine yok. Unutmuştum ben çoktan o konuyu niye hatırlatıyosun yani.

"Ah..Tamam beni çıkar buradan da üst kata çıkalım. Konuşmalıyız."

"Nihayet konuşmamız gerektiğini anladın. Kendini öldürüp saçma sapan şeyler yapmaya kalkma." deyince güldüm fakat o oldukça ciddiydi. Şeytan kapanını ayağıyla bozdu. Oturduğum yataktan kalkıp Sam'le birlikte merdivenlerden üst kata çıktı. Dean o kadar kötü görünüyordu ki yaptığım tüm şeylere pişman oldum. Onun yanına oturdum. Bidaha benimle konuşmayacağını biliyordum.

"Üzgünüm." Yüzünü bana döndü.

"Artık çok geç."

"Biliyorum ama yine de üzgün olduğumu bilmelisin. Bebek konusuna gelince-"

"Duymak istemiyorum." dedi. Ona böyle birşey olmadığını söyleyecektim oysa ki.

"Dean onu ben uydurdum." Kafasını sağa sola salladı. Aslında onu ben uydurmamıştım ama böyle birşeyi ona söylemek çok saçmaydı.

"Neden senden nefret etmemi istiyorsun?"

"Çünkü seni seviyorum ve benim yanımda sana zarar gelebileceğini düşünüyorum. Sana zarar gelmesini istemiyorum. Benim yüzümden bir sürü şey oldu ve-" Gözlerim dolmaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp dolan gözlerimi elimle sildim. Dean sözümü kesmişti.

"Şu sana zarar gelmesin zırvalığıda nedir ha? Impala'nın içinde arabayı senden aldıktan sonra bir kağıt buldum. Gitmek için nedenler gitmemem için nedenler yazıyordu. İyice saçmalamaya başladın."

Bende saçmaladığımı düşünüyorum tabi o zaman mantıklı gelmişti.

"Mektubu buldun mu?"

"Ne mektubu?" diye sorunca bulmadığını anladım.

"Hiç hiç birşey. Odama çıkmam gerekiyor." deyip yerimden hızlıca kalktım. Hızlı adımlarla odaya doğru yürüdüm. Dean ne yaptığımı anlamış olsa gerek peşimden gelmeye başlamıştı. Koşarak merdivenleri çıktım. Odaya girip kapıyı kilitledim. Masanın üzerindeki kağıda doğru koştum. Kapı birden açıldı. Dean de kağıdı gördü ama ben çoktan elime almıştım. Daha geldiğini bile görmeden mektup elimden gitmişti.

"Bu da ne böyle? İntihar mektubu falan değildir umarım."

"Dean lütfen onu bana ver."

"Ama üstünde 'Dean Winchester'a.' yazıyor.

"Dean lütfen benden nefret ediyorsun değil mi? Eğer benden nefret ediyorsan onu açmazsın." İkiye katlanmış kağıdı açtı ve sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Bunu okuyorsan büyük ihtimalle şuan ölmüşümdür. Eğer ölmemişsem ve işler tersten gittiyse lütfen mektubu okumayı bırak." Kağıdı bana uzattı. Ona ne yapıyorsun bakışı attım.

"Bu mektubu okumayacağım ve asla okumayacak olmayı diliyorum."

İşte o zaman anladım. Dean ve ben. İstesek de ayrılamıyorduk. Belki de ayrılmamamızı Tanrı istemiyordu. Dean ne yaparsam yapayım hala beni sevmeye devam ediyordu. Ne kadar benden nefret ettiğini söylese bile. Bu her ne kadar kötü sonla bitecek olsa bile onu seviyordum. Umarım eğer ikimizden biri ilk ölecekse bu ben olurum. İçimdeki son kalan insan parçamın hepsi belkide Dean sayesinde vardı.

"Sende kalsın sonuçta sana yazılmış. Ama lütfen açma. Şimdilik." deyip gülümsedim. Yavaş adımlarla gidip ona sarıldım.

"Sen, genç Winchester. Aşk bizimle olsun." Benden ayrıldı ve gülümsedi.

"Film izleyecek zamanı nereden buluyorsun?"

"Geçenlerde kaldığım bir motelin odasında Star Wars serisini bulmuştum. Sıkıntıdan 6 film izlemiştim." Birlikte merdivenlerden aşağıya indik.

"Ne oldu size? Daha dün birbirinizi öldürmek üzereydiniz. On dakikada barıştınız mı?" Sam'e bakarak gülümsedim.

"Birdaha asla böyle olaylar yaşamayacağız. Merak etmeyin."

"Madem herkes iyi. Uzun zamandır birlikte avlanmıyoruz. Ne dersiniz?" Dean gidip Sam'in karşısındaki koltuğa oturdu ve bana bakıp gülümsedi.

"Arabayı hazırla Sammy."

Slm slm :) Hikayeyi özlediniz miğğ? Son yazdığım bölümlere baktım. Biraz saçmalamışım ama her neyse bu bölümle düzelttim diye düşünüyorum. Kısa bi bölümdü Dean ve Anna'nın araları düzeldi. Bidaha olayları bu kadar karıştırmayacağım bana da zor oluyor barıştırmak :D Ekşınlı değildi bilyrm :/ herneyse artık diğer bölümde falam bol ekşınlı olcak :D Vote ve yorum sayısı artarsa sevnirimm :)

Supernatural / I Need YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin