Kai ellerini Kyungsoo’nun çıplak omuzlarına koyarak onu kendinden biraz uzaklaştırmıştı
‘’ Bunu yapmak istemediğini biliyorum, korkuyorsun. O yüzden sen isteyene kadar ne sana dokunacağım, ne de bir daha bunu dile getireceğim. Sadece benden korkma. Ben sevmene ihtiyacım var. ‘’ Kai, Kyungsoo’yu üstünden atarak yere düşen gömleğini alarak üzerine geçirmişti. Düğmelerini ilikleme zahmetine girmeyerek odadan çıkmıştı.
Bölüm Smut içerir! Şimdiden haber vereyim de ben. Sonra yazar neden böyle, neden şöyle demeyin :)))))
* * *
Kai, evinin kapısının önünde, Kyungsoo’nun ona uzattığı eline bakıyordu. Kyungsoo, Kai’nin tepkisizliğine daha fazla katlanamayarak Kai’nin elini tutmuştu. Suratında koca bir gülümsemeyle kafasını Kai’ye çevirdi.
‘’ Biz sevgiliyiz unutma ve burada seninle yaşayacaksam arkadaşlarında bunu bilmeli, bir sakıncası yok değil mi? ‘’
‘’ Sakıncası mı? Ah! Saçmalama! ‘’
Kai, kapıya vurmak için öne doğru uzandığında kapı aniden açılmıştı. Kris, suratında ukala bir gülümsemeyle Kai ve Kyungsoo’ya bakıyordu.
‘’ Demek birliktesiniz, ‘’ demişti kapıyı aralık bırakarak dışarı çıkarken ‘’ Bu çok tatlı. Siz ikiniz çok yakışıyorsunuz ‘’ Kyungsoo, ne olduğunu anlamadan Kris’in ellerini boynunda hissetmişti.
‘’ Kris, nefes alamıyorum! ‘’
‘’ Ah! Üzgünüm Kyungsoo. Hadi içeri gelin ‘’
Birkaç saat geçmesine rağmen Kris ve Kai girdikleri odadan çıkmamışlardı.
‘’ … … … Kris, lütfen birlikte olmamıza izin ver. ‘’ Kris, yaslandığı kahverengi masanın önünden, koltukta oturan Kai’ye doğru yönelmişti.
‘’ Birlikte olabilirsiniz! ‘’
‘’ Ne yani izin veriyor musun? ‘’ demişti Kai, heyecan dolu bir sesle. ‘’ Yani öylece onu bana mı veriyorsun? ‘’
‘’ Bu küçükken paylaşamadığımız bir oyuncak gibi değil Kai. O bir insan, ondan hoşlandığımı sanmıştım. Evet, ondan hoşlanıyorum ama o anlamda değilmiş, yani ondan bir kardeş gibi hoşlanıyormuşum. Ama, eğer onu üzecek bir şey yaparsan… ‘’
‘’ Biliyorum, biliyorum beni öldürürsün ‘’ Kai, öyle gülümsüyordu ki ağzındaki otuz iki dişi sayılıyordu. Kai ve Kris, saatlerdir içeride oldukları odadan dışarı çıkmışlardı. Kendilerine meraklı gözlerle bakan Kyungsoo ve Luhan’a açıklama yapmak için tam karşılarında durmuşlardı.
‘’ Birlikte olmanızda benim için sorun yok. Ah, Kyungsoo, kafanı karıştırmak ve ya seni üzmek istemedim. Senden hoşlandığımı sandım. Hoşlanıyorum ama bir kardeş olarak, seni kardeşim olarak görüyorum. Sanırım duygularımın karışık olduğu bir dönemde bunu düşünmeden yapmamalıydım. Üzgünüm! ‘’ Kyungsoo, ayağa kalkarak Kris’e sıkıca sarılmıştı
‘’ Teşekkür ederim, senin mutlu olmanı istiyorum ‘’
‘’ Bu arada, Kai sınırı aşarsa bana söylemen yeterli onu bir güzel dövmek için bahane arıyordum zaten ‘’ Kyungsoo hafifçe gülerek olumlu anlamda kafasını sallamıştı.