Salgın tüm dünyaya yayılır ve ardından dünya ekonomisinin çökmesiyle üçüncü dünya savaşı başlar.
Bu süreçte eski lise arkadaşları öyle bir zorluk yaşarlar ki, önceleri ayrılmalarına sebep olan şey, şimdi onları bir birine bağlayan en büyük etken olu...
Arkadaşın olmak bir seçimdi...Ama sana aşık olmak,Benim kontrolümün dışındaydı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk aşk,
Genç yaşlarda başlar ve biraz büyüdüğünüzde bunun çok aptalca olduğunu, hatta bir aşk olmadığını düşünürsünüz. Fakat gerçek şu ki, yaşadığınız o duygular aslında gerçek bir aşktır. Sadece o yaşta bildiğiniz aşktır, derinliği diğerlerine göre değişiktir. Çünkü tecrübeleriniz sadece yaşınız kadardır, toysunuzdur. Yine de kalbiniz tüm olgunluğuyla sıcak duygulara yelken açar.
İkinci aşk,
En zor olanı. Bu sevgi yüzünden incinirsiniz. Fakat bu aşk oldukça öğreticidir ve sizi güçlü bir karaktere dönüştürür. Bu aşk büyük acılar, yalanlar, ihanetler, dram ve zarar içerir, ama büyümenize de yardımcı olur. Onun sayesinde aşkla ilgili neyi sevip sevmediğinizi anlarsınız. Artık kimin iyi olup olmadığını ayırt edebiliyor olursunuz, şimdi daha dikkatli ve içekapanıksınızdır. Bu sayede neyi isteyip istemediğinizi de bilirsiniz.
Üçüncü aşk,
Bu aşk, körü körüne gelir, uyarmadan. Sessizce sızar kalbinize. Bu aşkı siz aramazsınız, o sizi bulur. İstediğiniz kadar duvarlar örmüş olun, o yine hepsini yıkacaktır. Kendinizi o insanı umursarken bulursunuz bir anda, hayallerinizdeki kişi olmasa bile. Sadece gözlerinde dalıp gidersiniz, onun kusurlarında bile bir güzellik bulursunuz. Ondan hiç bir şey saklamadan kendiniz olursunuz. Bir aile kurmak istersiniz, hatta bunun için evrene teşekkür edersiniz. Çünkü onu gerçekten seviyor olursunuz...
Klişelere bayılan bir insanoğlu olarak ilk aşkımı çok küçük yaşlarda deneyimlemiştim ben de. Tam on yıl önce, daha orta okuldayken herkesin ilgi noktası olmayı başaran iri, siyah irislere sahip çocukta bulmuştum bu duyguyu. İlk zamanlar sadece onu gördüğümde etkileniyor, bakışlarımı yüzünden çekemiyorken, arkadaş olunca sıkı iletişimimiz sonrası onunla değilken bile düşünmek yetiyordu. Garip bir duygu yaşıyordum, hani şu kelebekli olandan. Hatta gözlerime baktığında eş zamanlı irileşen gözlerimi kapatmak istemiyor, hafif baş dönmeleri bile yaşıyordum. Oysa heyecandan midem bulandığında hasta olduğumu düşünen beynime şimdi sadece gülüyorum.
Belki o zamanlar ne hissettiğimi bile bilmiyordum, ya da bildiğim halde ona söylemeye cesaret edemiyordum ama hiç bir zaman bu hale geleceğimizi düşünmemiştim, hem de yıllar sonra...
Düşünüyorum da, o bende okyanus etkisi bırakmıştı galiba. Avusturya'dan ta Busan'a kadar gelen küçük kızın şans eseri tanıştığı çocukta bulduğu samimiyetti belki de bu duyguların oluşmasını sağlayan...
