13 | Louder Than Bombs I Rebel

2.2K 175 39
                                    

Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.

Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zorla getirildiğim beyaz duvarlı revirde sinirli bakışlarımı Jeongguk'tan ayırmıyordum. Güç uyguladığı yetmezmiş gibi bir de Dal Jae'ye beni rezil etmiş, ardından kızı kovar gibi dışarı çıkarmıştı.

"Ayağını uzat, önce bir temizleyelim." küçük sehpayı ayağımı uzatmam için çekiştirdiğinde sesli bir nefes savurdum. Öyle yaptım, çünkü son derece sinirli olduğumu farketmek istemiyor gibiydi. Sadece işine gelmiyor da olabilirdi.

"Kes şu ilgili tavırları ve artık beni rahat bırak!" çıkışmaya devam ediyordum, edecektim de. Beni gerçekten rahat bırakıncaya kadar öfkemi dindirmeyecektim.

"Sonra zor uygulayıp şiddet gören ben oluyorum ama." sitemi demin omzuna yediği sağlam yumruklar yüzündendi. Keşke biraz daha güçlü olsaydım da omzunu koparsaydım!

"Çok iyi yaptım, ellerime sağlık!" gözlerimi kısıp ona baktığımda gülümseyerek göz devirmiş, ardından adımlarını hızlandırıp yanıma gelmişti. Masanın üzerinden aldığı pamuğu elindeki şişede bulunan sıvıyla buluşturup ayağıma götürdüğünde itirazım gecikmemişti.

"Ben yapacağım, ver şunu." elindekini vermesi için avcumu açmış beklerken ayağıma yapışan elleri yeniden güç uygulayarak sehpaya uzatmıştı.

"Kalkmaya çalışma, bırakmayacağım." diye uyardığında gözlerimi devirdim ve arkama yaslandım. Kalkmaya çalışırsam inatçı keçi ayağımı bırakmadığı için yeri boylayacaktım.

Pamuğu kanın kurumaya yüz tuttuğu yaraya bastırmaya çalışan Jeongguk'ta dolaşıyordu gözlerim, benden izinsiz. O kadar ürkek davranıyordu ki sanki sert olursa ayağım kopacakmış gibiydi. Bir doktorun canını fiziksel olarak acıtmaktan korkuyordu, oysa kaçırdığı önemli bir noktayı on yıl önce çoktan ezip geçmişti bile.

"Hatırlıyor musun, ilk tanışmamız da revirde olmuştu." bakışlarım çok kısa süreli gözleriyle çarpıştığında kafamı tam tersi yöne çevirdim. Söyledikleri kulaklarıma çoktan ulaşmış olsa da beynime daha yeni yeni geçebiliyordu.

"Sana bir şey itiraf etmeliyim Sevr, ama zaten bana karşı bu kadar nefret doluyken itirafım seni biraz daha kızdırabilir." söyledikleri ilgimi çekmişken neden bir anda konu eskilerden bir itirafa kaymıştı anlam verememiştim. Üstelik sinirleneceğimi söylüyordu ve buna rağmen itiraf etmek istiyordu.

"Tanışmamıza vesile olan topu kimin attığını hatırlıyor musun?" diye sorduğunda kafamla onaylamıştım. Bunu nasıl unutabilirdim ki? İntikamımı hemen oracıkta aldığım o çocuğu aklıma kazımış gibiydim.

"Peki yüzüne yediğin o vuruşun asıl sahibinin o çocuk olmadığını söylesem?" sonlara doğru merakla havalanan kaşları tepkimi bekliyor gibiydi, ama ben hiç olmadığım kadar tepkisizdim.

LOUDER THAN BOMBS | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin