12 | Louder Than Bombs I Remember

2.2K 169 26
                                    

Balıkçı'ya seslendi, "Satılık neyin var?" dedi.
"Sana ruhumu satayım," diye cevap verdi. "Yalvarırım al ruhumu, ben artık ondan bıktım."

Masamın üzerine bırakılan dördüncü çiçek buketiyle gözlerimi devirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masamın üzerine bırakılan dördüncü çiçek buketiyle gözlerimi devirdim. Tamam bu gün ilk iş günüm olabilirdi ama bu kadarı da fazla değil miydi? Ayrıca Hi Ra, Chun ve hatta Seok Jin'den sonra kim bana çiçek yollamak istemiş olabilirdi ki tanrı aşkına!

Görevlinin önüme bıraktığı dosyayı imzalar imzalamaz ellerimi mor leylakların üzerinde gezdirdim ve odamı kaplayan çiçek kokusunu derince içime çektim. Aradığım notu bulduğumda kim olduğunu az çok tahmin etsem de merakla gözlerimi kahverengi kağıda çevirdim.

"Leylâğın ömrü yine leylâkla geçiyor, bak!" okuduğum satırlar düşüncelerimi haklı çıkarırken aklımda yer edinen eski hatıralar gözlerimin önünde canlanmıştı.

Mayıs'ın toprak kokulu yağmurundan biraz daha nemalanmak için geldiğimiz mağaramız bizi mor bir sürprizle karşıladığında daha önce neden bunu farketmediğimizi sorguluyorduk. İkinci evimiz haline gelen bu yer bize daha ismini bilmediğimiz mor tomurcuklu çiçekler bahşederken o gün Jeongguk'la mağaramızın arkasında saklanan bahar kokulu bu çiçekleri sahiplenmiştik. Neredeyse her gün suladığımız bu nazlı çiçekler sonunda haziran'ın ortalarında açtığında aklıma gelen bilgilerle coşkun bir heyecan kaplayan bedenimi Jeongguk'a çevirmiş ve yıllar önce tesadüfen öğrendiğim bu bilgileri onunla paylaşmıştım.

Kitap okumayı sevdiğimi bilen amcamın daha Jeongguk'la tanışmadan önce hediye ettiği kırmızı kapaklı kitapta okuduğum satırlar, bana daha ne olduğunu bilmediğim bir çiçeği sevdirmiş, ayrıca yazar'ın başka kitaplarına merak salmamı sağlamıştı. Ardından anneme söylediğimde beni götürdüğü çiçek bahçesinde tanışmıştım mor yüzlü leylaklarla.

O gün, Jeongguk'la yeniden okuduğum satırlar aklımda yer edinirken istemsizce suratıma yayılan gülümsememi durduramamıştım. Bazen canımı yakan bu meyhoş anılar, bazen burukluğuyla kalbimi ezip geçebiliyordu böylece.

Jeongguk'tan geldiğini anladığım bu çiçekler o kadar güzellerdi ki atmaya kıyamadığım için neredeyse üzülecektim. Ayrıca kıyamayacağımı tahmin eden Jeongguk gözümde gittikçe kurnazlaşıyordu.

"Hey! Burası çiçek bahçesine dönmüş!" odama aniden giren Hoseok, Jimin ve Taehyung şaşkın bakışlarımın odak noktasıydı. Daha üzerimde bulunan afallama duygusunu atamadan karşımdaki iki koltuğa kendini bırakan Taehyung ve Jimin, Hoseok'u ayakta bırakmışlardı.

"Elimiz boş sanma, bugünkü çiçek rolümüzü Hoseok üstleniyor." diye eliyle işaret ettiği Hoseok da bunu beklemiyor olacaktı ki sevimli kahkahasıyla bana eşlik etmişti.

"Hoşgeldiniz, şikayetiniz neydi?" sağlık görevlisi olmamın vermiş olduğu ciddiliği kendimde bulamadığım için sözlerimle durumu ele almaya çalışmıştım. Hala sırıtıyor olmamı saymazsak gayet iyi ilerliyordum.

LOUDER THAN BOMBS | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin