4.Bölüm:Anatola ve Darien

500 64 98
                                    

Adamın kendinden emin bakışlarına, ezici bakışlarıyla karşılık verdi kadın. "Hayaller başarıya giden yoldaki ilk adımdır. Sizin yerinizde olsam gerçek bir galibiyet için hayaller kurardım. Mümkünatı olabilen hayaller." Konuşmayı uzatmak istemediğini arkasını dönüp giderek belli etti Smyrna. These, onun zayıf noktasından çok onu o yapan yaralarını, insanlara ördüğü duvarı keşfetmişti ve o duvarı yıkmaya kararlıydı. İçini bir huzursuzluk bulutu kapladı. Adamı gerisinde bırakmış sadece yürüyordu. Belki de ilk defa planlar kurmuyor, geçmişi ve geleceği düşünmüyor sadece yürüyordu. Aklındaki tilkilere bir süreliğine izin vermişti. Yıllardır koşmaktan yorulan tilkiler sonunda soluklanma fırsatı bulmıştu. Bilmiyordu kadın, ileride tam da burada adama mağlup olacağını.

Kadının arkasından çapkın ama bir o kadar da umursamaz bir gülüş atan adam ise esas galibiyetinin bu kadına mağlup olmak olduğundan habersizdi.

*****

Smyrna, kalenin koridorlarında her zamanki gibi dik duruşuyla ve tüm asaletiyle yürüyordu. Ama onu Nestor gibi iyi tanıyan biri gözlerindeki mahzunluğu fark eder ve bu sıralarda ona yaklaşmaması gerektiğini bilirdi. Kadının bu halleri genelde fırtına öncesi sessizliği temsil ederdi. Ama o da bilmiyordu ki, bu sefer kopacak fırtına sadece buz ve ateşin içinde kopacaktı.

Bir ara konuşmak adına yanına gitmeyi düşündü. Dashalarının odasına asla kimseyi sokmadığını hatırlayınca adımları kendi odasını buldu.

Güneş batmış, Amazon topraklarında ise esas gün daha yeni başlamıştı. Uzun ve zor bir yolculuğun ardından bir de üstüne taşlarının soğukluğu insanın içine işleyen kaleden ayrılmamış olan These, burada esas günün gece başladığını öğrenince yanına adamlarının bir kısmını da almış ve sokağa çıkmıştı. Kadını vuracağı yeri bulmuş olmanın verdiği keyifle yüzünde bir gülümseme vardı. Bir de üstüne havanın sıcak olmasından dolayı vücutlarını neredeyse örtmeyen kadınları gördükçe daha da keyifleniyordu. Sebepsizce Smyrna'yi de bu kıyafetlerin içinde düşündü ve o an bunu düşünemediğini fark edince gülümsemesine alay da eşlik etti.

Biraz ilerledikten sonra mekanlar arasında çok da fark olmadığını anlayınca gördüğü ilk mekana girdi. Bu gecenin şanslı kadınını bulmak adına etrafı süzmeye başladı. Giyim kuşamından, duruşundan ve peşindeki adamlardan dolayı parası olduğunu anlayan tüm kadınların gözleri kendisini bulmuştu. Böyle beğeniyle süzülmekten zevk alıyordu. Smyrna'nin ezici bakışları aklına gelince eli yumruk şeklini aldı. Buradaki insanların aptallığı yüzünden küçük ama aptal olmayan bir kız çocuğuyla uğraşıyordu. Kafasındaki düşünceleri dağıtmak adına etrafta elinde tepsiyle gezen kadınlardan birinden bir kadeh aldı ve geçen gün de tattığı ama ne olduğunu bilmediği sıvının boğazında ekşi bir tat bırakmasına izin verdi.

Her yeri görebileceği, biraz yüksekte bulunan bir köşede yerini aldı. Müzik zevkleri biraz tuhaf olsa da yine de hoşuna gitti. Sınır ötesi farklı bir dünya gibiydi. Tuhaf ama cezbedici. Yan masalardan biraz sarhoş olmuş insanların eskiye dönük hüzünleri ve kahkahaları kulağına geliyordu. "Zamanında gün battıktan sonra işimiz bittiği için kapkaranlık bir odaya kapatırlardı bizi. Şimdi baksanıza. Köleleriyle aynı mekanda aynı şeyi içiyorlar!" dedikten sonra koca sesiyle gür bir kahkaha bastı adam. Şimdi anlamıştı These, bir insan neyden mahrum edilirse en büyük hırsı ve elde ettiğinde ise en büyük mutluluğu oydu. Ellerini hafif uzun saçlarının arasından geçirdi. Böylelikle saçları biraz daha dağılmış olsa da ona ayrı bir hava katmıştı.

Adamlarının çoktan kadınlarla ilgilenmeye başladığını fark edince sırttı. O kadar kalabalıklardı ki bazı adamları ayaktaydı. Krallarından ayrılmak istemedikleri için başka bir mekana gitmek istemeseler de bir kısmı ayrılmak zorunda kalmıştı. Özellikle bu mekanın sahibi bu gece bayram edecekti anlaşılan. Dünyada asla son bulmayacak, her zaman oara getirecek bir iş varsa o da kesinlikle bu işti. En sonunda kızıl saçlı, yeşil gözlü bir kadın dikkatini çekti ve eliyle onu yanına çağırdı. Diğer kadınlar ona hasetle bakarken kızıl kadın tüm endamıyla yürüdü ve gelip adamın kucağına oturdu. Ellerini kadının kalçasına yerleştiren adamın yüzünde tehlikeli bir gülüş vardı.

BUZ VE ATEŞİN DANSI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin