Ne kadar da özelmişim. Egoist falan olduğumu sanmayın , siz de bir akademini tarafından kaçırılsanız böyle hissedersiniz. Ama tahminimce , akademiler kaçırınca insanı taş bir odada sandalyenin üsüne plastik kablolarla bağlamazdı veya ağzını baharat kokan bir bezle tıkamazlardı. Kaç saattir baygın olduğumu bilmiyorum fakat uyandığım zamandan bu yana epey saat geçtiğini tahmin ediyordum. Aynı pozisyonda oturmaktan artık bacaklarım uyuşmaya başlamıştı.
Annem ve babama haber gitmiş midir diye düşünürken , kapı açıldı ve içeriye tahmin edin kim girdi? Lucian , asasıyla gelip tam karşımda durdu. Kendimi tutamayıp ağzımdaki bezle gülmeye başladım.
"Öldürülmen için birçok sebep var biliyor musun?"dedi alaycı bir sesle."Elementallerin hepsi gibi. "
Bu cümle , affallamama sebep oldu. Elemental mi? Hayatımda ilk defa böyle bir kelime duyuyordum. Element falan dese anlarım da , elemental ne yahu?
Alaycı bakışlarıyla beni süzerken evdeki gibi bana soru zamanki gibi hissettim. Neyse ki fazla sürmeden , gladyatör gibi giyinmiş bir adam geldi. Kasları kafam kadardı , kafasında eski dalgıç kaskı gibi birşey vardı. Yüzü gözükmüyordu. Sadece üstünde giysi olarak bir şort vardı. Cildi , o kadar soluktu ki kemiklerine bakmak için röntgen çekmeye gerek yoktu. Lucian'ın kulağına birşeyler fısıldadı sonra , gladyatör gelip sandalyeye dokundu ve sandalye ortadan kayboldu. Tam yere düşecektim ki adam beni sertçe tutup , omuzuna bir çuval gibi attı. Adam bildiğimiz kan kokuyordu. Debelenmeye çalıştım ama adam o kadar sıkı tutuyordu ki nefes almam bile mucizeydi.
Odadaki taşlardan yapılmış uzun bir koridordan geçtik. Koskocaman koridorda bir tek benim çıktığım oda vardı.
Lucian önde biz arkada gidiyorduk. Epey koridorda ilerledikten sonra aniden merdivenle yukarı çıkmaya başladık. Birden durduk. Ön tarafı göremediğim için ne olduğunu bilmiyordum. İçimin bulandığını hissettim. Sanki dünya tepetaklak olmuştu.
Baş dönmem geçince , bir odada olduğumuzu gördüm. Gladyatör, beni yine eski sandalyeme oturttu ve aynı şekilde sandalyeye bağladı. Kendimi halı gibi hissediyorumdum.
Odaya bir göz gezdirince yalnız olduğumu gördüm. Daha anlamadan gladyatör ve Lucian yok olmuştu. Hiç bu kadar şatafatlı oda görmediğimi anladım. Dört duvarın dördünde de baştan sona kadar altın çerçeveli resimler vardı. Duvar kağıtları kabartmalardan oluşmultu , dikkatli bakınca kabartmaların yer değiştiğini ya da farklı şekillere girdiği oluyordu; baykuş , at , geyik , pegasus , griffon , şövalye gibi her türlü şekile giriyordu. Odanın tavanı mozaiklerle yapılmış , şekilli şüküllü dünya haritasıydı. Neden şekilli şüküllü derseniz , söyleyeyim; Atlas Okyanus ' unda dev gibi bir deniz yılanı veya Adriyatik'te köpek başlı , kedi kuyruklu bir yaratık var mıydı?
"Scylla,"dedi yaşlı bir ses ben mozaiklerle bakarken. "Adriyatik'te yaşayan , Su Elementalinin hayvanı. "
İrkilerek adama bakmaya çalıştım. Ancak arkamda hiç kimse yoktu. Sesin arkamdan geldiğine yemin edebilirdim. Şaşırmam bunla bitmiyordu. Koskocaman haritada hangi tarafa baktığımı nerden biliyordu?
Önüme bakınca adam tam karşımda duruyordu. Kapkara bir cüppe giymişti. Sakalları beyaz ve adamın göbeğine kadar indiğinden , çok tuhaf gözüküyordu. Yüzü , kalemle çizilmiş gibi keskin hatlıydı. Gözleri , Lucian'nınkiyle aynıydı. Kafasında , bildiğimiz kapkara cadı şapkası vardı.
Elini rastgele salladı ve ağzımdaki bez yok oldu. Derin bir nefes aldım.
"Kusura bakma biraz kötü muamele görmüşsün, "dedi adam. "Seninle bu durumda konuşmak istemezdim fakat..."
"Amacınız ne?"dedim adamın sözünü öfkeyle keserek. "Eğer , annem ve babamdan benim için para istemek mi yoksa manyak bir akademimisiniz?"
"Her ikisi de değiliz. Biz , dünyadaki düzeni sağlayanlarız. Siz elementallerle mücadele gibi."
"Elemental de ne?"
Adam derin bir nefes aldı. Kollarını kavuşturup bana bakarak,
"Eskiden daha iyileriniz vardı. Şimdi , salak ve yeteneksiz insanlar oluyor. Tüh...çok yazık."
"Sen neden bahsediyorsun?"dedim bağırarak.
Adam yüzüme yaklaştı. Nefesini suratımda hissediyordum.
"Hava elementinin lordunu yaklamaktan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENTLERİN YÜKSELİŞİ : Kral'ın Savaşı
Fantasy#Element→5 Sizi muhteşem bir hikaye bekliyor. Düzenin değiştiği bir hikaye... Yüzyıllardır süren düzen bozuldu. Kartlar oynandı, ya kazanacaksın ya da kaybedeceksin. En önemlisi ise hangi tarafta yer alacağın.
