Bölüm Şarkıları;
Lp- When We're High.
Tuğkan- Civciv.
•••Uçurum 3.Bölüm
"GİZLİ ANLAŞMA."
Şüphe duygusu zihnimin içinde filizlenmişti bile.Beni en kötüyü düşünmeye iten düşünce zincirini takip etmek hiç zor değildi.
Bu adam tarafından takip mi ediliyordum?Bu kadar sık karşılaşmamızın nedeni bu muydu yani?
Kaşlarımı kaldırarak yüzüne baktım ve bir cevap beklediğimi ona hissettirdim,yani en azından bunun için çabaladım.O ise duvardaki saati izliyordu.
"Hey," diye histerik bir kelime çıktı ağzımdan.Sonunda gözlerini hayatında ilk defa saat görüyormuş gibi izlediği üzerinde hastanenin ismi yazılı olan gri duvar saatinden ayırıp bana kenetledi."Bana bir açıklama yap." dedim emir verir gibi çıkan sesimle.Kaşlarını kaldırarak alayla gözlerini kıstı,"Yapmazsam?" diye sordu.Her ne kadar merak etsem de ağzından laf alamayacağımı anlamıştım.Bir an önce bu adamın yanından ayrılmak istiyordum.Düşüncelerimi şimdilik susturdum ve onu orada bırakıp odadan çıktım.
Hastane odası lavanta koksa da koridor iğrenç bir şekilde ilaç kokuyordu.Hastanenin kısa merdiveninden indikten sonra oradan çıktım.Soğuk hava yüzüme sert bir şekilde çarptığı için gözlerimi kıstım.Birden yanımda beliren sıcak bedenden dolayı irkildim ve kafamı o tarafa doğru çevirdim.
"Hayırdır,nereye?" diye sordu kafasını bana doğru eğerek."Sana ne?" dedim ve gözlerimi uçurumdan aşağı atlıyormuş gibi hissettiren mavi gözlerine diktim."Atla,evine bırakayım," dedi ve arabasına doğru hızlı adımlara ilerlemeye başladı.
Bebek mezarı gibi büyük ayakları olduğunu farketmiştim. "Tanımadığım birine neden evimin yolunu göstereyim?" diye arkasından bağırdım."Nasıl gitmeyi planlıyorsun?" diye sordu arabanın şoför koltuğunun kapısına dirseğinini yaslamış bir şekilde."Taksiyle," dedim düşünüyormuş gibi yaparak."Tüm taksicileri tanıyor musun?" diye sordu alay ettiğini belirten bir ifadeyle."Ya biraz düşündükten sonra konuşsana,aynı şey mi?Onların mesleği bu." dedim sinirlenmeye başladığımı ortaya çıkartan sesimle.
"Ne inatçı keçiymişsin sen de," dedikten sonra arabasının kapısını açtı.Bana son bir bakış atarak arabaya bindi.Çantam bardaki masada kaldığı için buradan eve ışınlanmayı planlıyordum.Sonunda pes ederek orada beni beklediğini bildiğim arabaya doğru yavaş adımlarla ilerledim.Arabaya bindikten sonra kafamı ona çevirdim,"Beni bara bırakırsan sevinirim,"dedikten sonra kafamı ön camdan dışarıya doğru çevirdim.Israr etmedi, hiçbir tepki vermeden arabayı çalıştırdı.Klimayı açtıktan sonra arkama yaslandım ve camdan dışarıdaki ışıkları izlemeye başladım.
Günlerin uykusuzluğunun yükü göz kapaklarıma çökmüştü.Gözlerim her kapandığında tanımadığım bir adamın arabasında uyumamam gerektiğini kendime hatırlatıyordum.Ben,uykunun koynuna girmek üzereyken onun sesi birden gözlerimi açmamı sağladı."Uyu istersen,varınca seni uyandırırım," dedi rahat bir sesle.Yorgun ve uykusuz olan bedenim bunu duyduktan sonra daha fazla direnemedi ve uykunun her daim cezbedici olan koynuna girdi.
Uyandığımda arabanın içi yoğun olmasa da sigara kokuyordu.Koltuğumu arkaya doğru yatırdığını fark ettim."İnebilirsin geldik," dedi rahat bir ses tonuyla.Teşekkür ettikten sonra arabadan indim.Barın etrafını gözlerimle taradıktan sonra arabanın orada olmadığını anladım.Güvenlik bozuntularının arabamı götürdüğünü biliyordum.
Telefonum ve çantamın bardaki masada kaldığını hatırlayınca kan beynime sıçradı.Bara tekrar girip Ceyhun ve arkadaşlarımın sorularına tahammül edemezdim.Bu sebeplerden dolayı kürkçü dükkanına geri döndüm,yani o adamın arabasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
General Fiction"Dipsiz bir kuyudan aşağı düşüyormuş gibi hissediyorum," diye itiraf ettim.Ağladığım için sesim pürüzlü çıkmıştı. Birkaç saniye daha bana baktıktan sonra kafasını karşıya çevirdi ve gecenin siyahlığıyla örtülen denize baktı. "Kuyudan çıkman için san...