GÖKYÜZÜM

🌌13.Bölüm🌌

Oy vermeyi unutmayın💙

Bazı aksiliklerden dolayı bölümün sonunu tamamen değiştirdim maalesef sonunu bir daha okumanız gerek çok özür dilerim 😔

Çınar Varol

Sıradan bir günde açlıktan ölmemek için çiğ köfte isteyen dünya tatlısı, yakışıklı mı yakışıklı dört genç oturuyorduk. Hayır hayır artık üç genç oturuyoruz çünkü kötü emellerimiz için Emir'i kurban seçmiş ve onu istediklerimizi almaya göndermiştik. İstediklerimiz sekiz tane çiğ köfte dürüm, sekiz tane ayran ve iki kilo kadayıf tatlısıydı. Sonuçta aslan gibi adamlarız bir dürüm yetmez. Emir evden çıkarken arabasını çarptığım için bana acayip yaratıcı küfürler ile iltifat ediyordu. Kendisi beni pek bir sever de.

Arabasını dün gece bira almaya giderken elektrik direğine çarpmıştım. Yani bence çok fazla hasarı yoktu sadece farları toz duman olmuş ve ön camı tamamen parçalanmıştı. Arabayı kullanırken kesinlikle üç tane bitirmedim ve kaza bu yüzden olmadı. Sadece yanlışlıkla yolun ortasında hava yastığını açmış ve görüntü algımı kapamıştım. Benim bir şeyim yoktu, kaşımın patlaması dışında fiziksel bir yaralanma yaşamamıştım.

Tabi Emir ve Aras'ın kızlara baskın fikrine uymadan önce. Bize suikast düzenleyen hain kızlar önce demir bilyeler ile beynimizi sulandırdılar daha sonra sersemlemiş olduğumuzu ve kaçamayacağımızı anlayıp sopalar ile saldırdılar. Üstelik tüm mahalle kadınları ile beraber.Eve geldiğimde kokuşmuş külotlu çorap gibi kokuyordum. Dayak yerken kaburgamın kalça kemiğim ile yer değiştirdiğini hissetmiştim. Çok zor dakikalar yaşadım hepsi ibne aras yüzünden. Şerefsiz herif bir de kızla konuşacağım diyor. Siktir eşek oğlu eşek!

Kendi kendime saçma sapan konuşurken Emir tam yedinci defa arıyordu. Telefonu sinirle açtım

"Ulan Emir alt üstü bir çiğ köfte alacaksın gene ne istiyorsun?"

Emir saçma sapan şeyler mırıldandıktan sonra cevap verdi

"Mal mısın oğlum Aras falan yanında mı?"

"He yanımda neden?"

"Bak şimdi, Sude, Birçe, Aslı ve Esin iki çocukla kafeye girdiler ben dalacaktım ama iki kişilerdi hacı, ben konum atayım gelin"

Fal taşı gibi açılan gözlerimle Aras ve Uzaya baktığımda bizim eşek oğlu eşek koltuğun üzerinden atlayarak yukarı çıktı. Yukarı çıkarken de üzerindeki tişörtü çıkarıp kenarı fırlattı. Fiziği çok iyiydi zalımın oğlu.

Ayağa kalktım ve odama koşarken cevapladım

"Aslı da mı oradaydı? Erkeklerle, bak sen Aras duyduğu gibi giyinmeye çıktı sen konum at biz damlıyoruz beş dakikaya kardeşim!"

Hepimiz giyinmiş ve parfümlerimizi sıkmıştık. Koku önemli, iki dakika sonra öleceksin desler durun parfümümü sıkayım sonra ölürüm derim.

Birçe Atalay

Ali ve Arkadaşı ile kafenin önünde buluşup içeri geçmiştik. Güzel bir mekandı burası duvarları renkli ışıklandırma ile süslenmiş ve değişik bir hava verilmişti. En sakin köşede bulunan mavi masaya yerleşir yerleşmez Semih'e konum atmıştım. O da gelecek ve bize katılacaktı. Semih buraya yakın olduğunu ve beş dakikaya yanımıza geleceğini söylemişti. İşimi bitirdikten sonra telefonumu masaya koyarak kaynaşma ortamına dahil ettim kendimi.

Aslı eski flörtü Ali ile arkadaşlık bağı kurmaya çalışıyor ve ayağının kırılma hikâyesini anlatıyordu. Aslı alçısı ile bütünleştiği için hiç sorun etmiyordu. O benim çocuğum benim bir parçam ben doğurdum dediğine bile şahit olmuştum. Sude de Ali'nin yanındaki çocuğu sorguluyordu.