BÖLÜM 2

108 36 9
                                    


   İstanbul ' da özel bir üniversiteyi yarı burslu kazandım . Babamla birlikte İstanbul'a gidip kayıt işlemlerini hallettikten sora bana uygun bir ev bulduk . Babamı uzun uğraşlar sonucunda bana bir ev tutmaya ikna etmiştim . Ve okula on dakika uzaklıkta bir yerde ev tuttuk . Daha sonra okulun başlamasına iki hafta daha olduğu için birlikte Antalya 'ya döndük .

Antalya benim doğup büyüdüğüm yer .

Babam annemle evlenmeden önce burada bir şirkette çalışmaya başlamış şimdiye kadar da aynı şirkette çalışmış ve müdür yardımcısı olmuştu .

Oturduğumuz ev iki katlı küçük bahçeli bir ev annem bahçeyle uğraşmayı çok sevdiği için böyle bir ev almışız.

Annemi merak etmişsinizdir . Annem ben on yaşımdayken bir trafik kazası sonucu öldü .

O günü dün gibi hatırlıyorum ...

( 24 eylül 2010 cuma )

( yazarın anlatımıyla )

Küçük kız yine bir okul çıkışı okulun bahçesinde annesini bekliyordu .Henüz on yaşında dünyalar güzeli bir kız olan Mira her zaman annesini ve babasını çok seven her söylediklerini dinleyen uslu bir kız çocuğuydu . Mira ve annesi olacaklardan bihaber hayatlarına devam ediyorlardı . Ama annesi Canan Hanım'ın içinde kötü bir his vardı . Olacaklar içine doğar gibi...

Hava o gün çok güzeldi olacakların tersine . Mira her zamanki gibi etrafa gülücükler saçıyordu . Annesini görür görmez koşmaya başladı . Canan Hanım küçük kızı sıkıca sardı ve tonton yanaklarına sulu birer öpücük bıraktı . Mira annesinin neden arabayla gelmediğini çok merak etti çünkü annesi onu her gün arabasıyla okula bırakır , alırdı .

"Anneciğim bu gün neden arabayla gelmedin ? " Canan Hanım güzel yüzüyle kocaman gülümsedi . Mira güzelliğini annesinden almıştı belli ki .

" Hava çok güzel bende bu günü değerlendirmek için arabayla gelmedim  ve seninle birlikte babaya bir sürpriz yapacağız ." Mira babasına sürpriz yapacaklarını duyunca yerinde zıpladı . Elleriyle alkış tutarak " Yaşasın " diye cıvıldadı adeta .

Sahilde yürürlerken Mira yolun karşısındaki pamuk şekerleri gördü  annesine dönerek eliyle işaret ettiği yeri gösterdi " Annem bana da bir tane pamuk şeker alabilir miyiz ? " dedi . Canan Hanım Miranın baktığı yere bakarak gülümsedi , anne kız gülücük saçıyorlardı . " Alırız tabi ki aşkım " annesi ona hep 'aşkım' derdi .

Birlikte yolun karşısına geçtiler ve birer pamuk şeker alarak geri döndüler . Tam o sırada Canan hanımın boynunda duran o zarif şal uçuverdi . Canan hanım kızını orada kalmasını sıkıca tembihledikten sonra şalı almak için karşıya geçti . Şalı Mira'ya doğru salladığı sırada Mira caddeye doğru yürümeye başladı . Canan hanım korku ile kızına seslendi " Mira dur orada gelme kızım " Mira annesinin ne dediğini anlamadı ve adımlarını hızlandırdı . Canan Hanım kızının hızlandığını görünce koşmaya başladı ve Miranın , babası Can beyin hayatlarını karartan ,Canan hanımın hayatını bitiren  o an yaşandı . Canan hanıma hızla gelen bir araba  çarptı işte o an Mira olduğu yerde durdu , durmak zorunda kaldı ve annesinin ona ne demek istediğini anladı . O günden sonra Mira bir daha asla pamuk şeker yemedi , annesinin ölümünün pamuk şeker olduğunu düşündü hep..

Olanlar aklıma gelince gözümden iki damla yaş süzüldü . Annemin pamuk şeker yüzünden öldüğünü düşünmüştüm oysa ki annem pamuk şeker yüzünden değil benim yüzümden ölmüştü . Annemi gerçekten çok özlüyorum..

***

O an geldi ...

Hayatımın geçtiği bu eve , bu şehre ve babama veda etme vaktim geldi. Kendimi çok tuhaf hissediyorum . Hem mutluyum hem yaşadığım şehirden , babamdan ayrıldığım için çok üzgünüm .

KAYBOLAN SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin