10. Bölüm

2K 38 15
                                    

  Okumaya başladığınız tarihi ve saati yorumlar mısınız? ❤️

    "Son bir şey söyleyip geleceğim." dedim bana güvenmesini sağlamak için. Bana ne kadar güvenmeyen gözlerle baksa bile destek olmak için kolumu bıraktı. İçeri geri dönüp kapıdan herkese yeniden seslendim. "Gecenizi mahvettim..." biraz bekledim. Meraklı gözler bana dönmüştü. "Ama değdi." dedim ve kapıdan çıktım. Çıkışta Görkem'in yanına gidip koluna girdim. "Çok yoruldum." dedim. Bana endişeyle bakıyordu. Yaptıklarımın normal olmadığını bende bilmiyordum. İçimde azda olsa pişmanlık hissi vardı. Yine de umurumda değildi şuan.

***************************

Çıkardığım olayın üzerine yaptıklarım hakkında derin düşünmek istemiyordum ama ister istemez olayın derinlerine iniyordum. Düşüncelerimden Görkem'in oturduğumuz kaldırımdan kalkası ve konuşmasıyla bölündü. "Hadi eve bırakayım seni." Lafını ikiletmeden ayağa kalktım ve düşünmeden onu takip ettim. Acaba yanlış mı yapmıştım? Niye böyle yapmıştım ki? İlk defa kendi istediğim gibi davranmıştım ve sanırım yanlış yaptım. "Düşünme artık. Yapmadığın için değil yaptığın için pişman ol daha iyi. Ama pişman olunacak bir şey yapmadın. Düşünsene koskoca adam bunca sene skin mi durdu. Kim bilir kaç kez rezillik yaptı. Hangi insanın keşkeleri yok ki." dedi. İçimi rahatlatmıştı. Bana karşı niye böyleydi? Bunca zaman hep yanımdaydı neden?"

"Neden?" Bu soruyu ona yöneltmek için hazır bile değilken birden ağzımdan çıktı. Bana anlamadığını göstererek baktığında açıklamam gerektiğini anladım. "Neden bu kadar iyi davranıyorsun?" Bir an bana boş boş baktı. Bir şeyler anlatmak ister gibi. Salak gibi suratına bakmaya devam ettiğimde bir şey anlamayacağımı anladığında göz devirdi ve başını çevirdi. Tuhaf davranıyordu. "Sana bir şey itiraf edeceğim ama benden uzaklaşmamı istemiyorum." Dediğinde söyle dercesine başıyla onayladı. "Sen bana bu kadar iyi davranınca kendimi iyi hissediyorum ama aynı zamanda çok .." doğru kelimeleri seçemiyordum. "Yani nasıl desem? Sanki sana karşı çok soğuk ve umursamıyormuş gibi davrandığımı hissediyorum. Beni anla lütfen. Şu sıralar adam gibi hiçbir şeyi beceremiyorum. Senden çok şey istiyorum belki. Belki değil bildiğin çok şey istiyorum. Ya neyse zaten adam gibi konuşmayı da beceremiyorum. Yanımda olduğun için çok sağol cidden olmasan mahvolmuştum." İlk cümlelerden sonra suratıma dönmüştü ve son cümlelere doğru suratıma o kadar yüklü şeyler içeren bakışlar atmıştı ki içim çok acımasına rağmen daha da acıdı. Yada bi hoş oldu diyebilirim.

      Derin bir nefes aldı. Sanki bir şey söyleyecekti ama söylemedi. Önüne döndü ve yürümeye devam etti. Evin önüne varınca iyi geceler dileklerimizi sunduktan sonra gitti. Cidden çok hoş biriydi. Bu sıralar çok yanımda oldu. Sanki sıradan bir ilgi gibi değil de herkesin birbirine vermeyeceği daha doğrusu veremeyeceği bir destek gibi. O olmasa kim bilir neler düşünmüş neler yapmıştım.

     3 gün sonra

     Olayın üzerinden 3 gün geçmişti ve Görkem'den haber yoktu. Ne aramış ne sormuştu. Ben de bir sürü kez aramıştım ama hiç birini açmamıştı. Mesajlarıma da cevap vermemişti. Artık cidden samimiyetimize inandığım için bugün evine gidecektim. Endişelenmeye başlamıştım.

     Üzerime salaş açık yeşil bir tişört altıma da da siyah taytımı giydikten sonra telefonumu çantama koyup ayakkabılarımı giydim. Kapıdan çıktım ve Görkem'in evinin yolunu tuttum.

     Evine vardığımda kapıyı çaldım ve bir süre açılmasını bekledim. Açılmayınca bir daha ısrarla çaldım. Sonunda kapıya kız kardeşi Aslı çıktı. "Derin abla abim müsait değil." Direkman bunu söylemesi biraz bozulmama neden olsa da o bunca zaman benim hiç bir şeyime alınmamıştı.

Şimdi Biz Neyiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin