12. Bölüm

1.8K 36 19
                                    

Okumaya başladığınız tarihi not eder misiniz? 💖🌸

"Eşofman yakışmış" Dedi. Gülümsedim ve kapıyı açtım. O da arkamdan çıkıp kapıyı kapadı. Ben de bana iltifat ettiği için hafifçe parmak uçlarıma kalkıp sadece uçlarının ıslak kaldığı saçlarını parmaklarımın arasına aldım ve dağıttım. Bana anlamsızca ve playboy gülümsemesiyle bakınca kaçmaya başladım.

       Biz... Ne yapıyorduk?

**************************

Ben kaçtıkça o da beni kovalıyordu.Bu his biraz tuhaftı. Yani... Ne bileyim işte. Kalbimi pır pır ettirmişti. Ayy ne diyorum ben Görkem yaklaşıyor. Hızımı biraz daha arttırdığımda bacak kaslarımın yandığını hissettim.Arkama baktığımda bana iyice yaklaştığını fark ettim.

"Yaa gelmesene!" dedim kahkahalarımın arkasında. Ciddi değildim.

"E saçlarımı dağıttın. Bende seninkileri çekeceğim." Ne yapmaya çalıştığını şimdi anlamıştım. Hem gülüp hem koşmak cidden çok yorucuydu. O yüzden pes eden ben oldum. Otomatik olarak ellerim dizlerime gitti ve eğilerek soluklanmaya başladım. Arkamdan yaklaşan ayak sesleriyle arkama döndüm. Artık beni yakalamıştı. Tekrar kaçacak gibi yapacakken. Bacaklarım tahminimden yavaş ilerledi. Görkem de kolumdan tutup kendine çevirmeyi planladı. Ama çok yorulduğum için kafam göğsüne çarptı. Düşünün öyle bir çekiş. Bir kaç saniye orada dinlendim. Abi çok güzel kokuyoo. Bir an mayıştığımı hissettim ama beni dünyaya döndüren bir şey oldu: Görkem'in saçımı çekişi. Hızlıca ondan ayrılıp saçlarına ulaşmaya çalıştım.

"Çok sert çektin ya." derken hala saçına ulaşmaya çalışıyordum. Hem ondan 13 santim falan kısa olduğum için hemde biraz geri çekildiği için zıplasam da ona ulaşamıyordum.

"Ödeştik kızım." dediğinde sesinde hafif bir alay biraz da gülme isteği vardı. Sesi çok güzel çıkmıştı.

"Gel buraya, çocuk." derken hala geri geri gidiyordu. Bir yandan da üzerine atlayan beni kollarımdan tutmaya çalışıyordu. Bu arada suratında hala yumruk izleri vardı. Ama görmek için çok yakından bakmak gerekiyordu.

Ben saçma sapan şeyler yaparken Görkem arkasında bir mankene çarptı. Yani manken kadar hatta belki daha güzel bir kıza. Kız zayıf ve uzundu. Yani 1.76 falan vardır. Mavi gözleri falan da var. Amaan benimkiler de yeşil. Kendimi niye birden bu kızla kıyaslamaya başladım? Ama kız çok güzeldi.

"Çok pardon. Kusura bakmayın lütfen. İsteyerek olmadı. " Bunları söyleyen Görkem'den başkası değildi. Neden içimde tuhaf bir his oluştu? Böyle o kızın yerinde olmak istemek gibi ya da o kızı yolmak gibi. Neyse.

"Çok özür dilerim hepsi benim suçum." bunu söyleyen de bendim ama kız pek beni takmış gibi değildi. Görkem'e döndü.

"Önemli değil." dedi. Iyy sesine bak.Bayaa kalın. Cidden kalın. Tuhaf bir ses. Gırtlaktan gelir gibi.

Daha fazla bir şey konuşulmaması için Görkem'in kolunu tuttum ve arkadaşlarla buluşacağımız yere doğru sürüklemeye başladım. Ama biraz yürümeme izin verdikten sonra durdu. Ne kadar çeksem de gelmedi. Arkamı dönüp baktığımda bana muzip bir gülümsemeyle baktığını gördüm.

"Ne var?Allah Allah!" deyip bıraktığım kolunu bir daha tutup çekmeye çalıştım."Ya ne duruyosun? Yürüsene." Bu defa sesim 'lütfen' dermiş gibi çıktı. Hala aynı sırıtmayla bakıyordu.

Şimdi Biz Neyiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin