5. Bölüm: "İhanet"

53 13 2
                                    

Okula bugün erken gelmiştim. Bahçede Serkan'ı bekliyordum. Onu görmek istiyordum sıkılmıştım çünkü. Tek arkadaşım nasıl olsa. Beklemekten sıkılınca sınıfa çıktım. Burdada sıkılınca çantamı bırakıp koridora gittim.

Dersin ne olduğunu bilmiyordum. Tek ders değildi bilmedigim. Öğrenmek istediğim fazla şey vardı. Okul hakkında, hastalığımın devam edip etmeyeceği hakkında, babamın neden böyle bir şey yaptığı hakında ve Yamaç hakkında. Bu duygusuz karanlık halinin neden çıktığını yada sadece bana neden böyle davrandığını öğrenmek istiyordum.

  Bahçeye inip çardağın birine oturdum. Telefonumu çıkarıp rehberime girdim.

İREM aranıyor...

ne zamandan beri aramıyordum. Çaldı, çaldı ve 3. çalışta açtı.

"Beni özledin değilmi" dedi.
Özlemiştim keşke burada olsaydı.

"Fazla değil" dedim. Özledim dersem havalara girecekti birde onla uğraşmayayım.

"Öylemi Meral, kapat o zaman"

"Ya tamam dur şaka yaptım."

"Alıştınmı oraya"

"Aynen alıştım. Okul nasıl"

"İdare eder durumda. Meriç seni sordu o gün gelmemiştiya. Bende gitti dedim." Aklımdan çıkmıştı. Meriç, sevgilimdi. Meriç'le 1 senedir çıkıyorduk. Sevgisi bana inandırıcı gelmiyordu ama seviyordum işte. 3 sene platonik sevdim. 4. senede İrem gidip duygularımı Meriç'e söylemişti. İlk zamanlar istememişti ama İrem gine bir gün konuşmaya gitti. O günden sonra çıkmaya başladık. Ne konuştular hiç bir fikrim yok. Mutluluktan ne dedin diye sormayı unutmuştum. İrem ilede son zamanlar fazla konuşmuyorduk. Özledim onu.

Her şey bir yana çocukluk aşkımada elveda demeyi isterdim. Onunla sadece 1 kere sarılmıştık. Geri İrem'e döndüm;

"O ne dedi"

"Üzüldüm dedi" Bende üzülmüştüm gittiğime.

En uzun tenefüsün bittiğini gösteren  zilin çaldığını duyunca;
"Zil çaldı sonra konuşuruz baybay" diyip kapattım. Çardaktan kalkınca Yamaç ve arkadaşlarını gördüm. Yamaç okul duvarına yaslanmış arkadaşlarıyla konuşuyordu. Ben çardağa geldiğimde yoklardı yeni inmiş olmalılar. Yamaç bana bakıyordu. Gine yüzünde anlayamayacağım bir duygu vardı yada duygusu anlaşılıyordu ama o üstünü kapatıyordu.

  Ne kadar zamandır buraya bakıyor acaba. Onları takmayıp yukarı çıktım. En iyisi ona bulaşmamak. Zaten kendisi istemişti ona bulaşmamı. Sınıf görüş açıma girince yerime geçip oturdum. Sınıfa girdikten biraz sonra Yamaç'da arkamdan girdi. Yanyana gine gelmiştik.

Ders neydi acaba. Yamaç'a sorsamammı diye düşündüm ama bana bulaşma diyordu. Önümdekilerde daha yerlerine geçmemişti. Bende yan tarafımda bulunan sarı saçlı, sütlü kahve göz renkli çocuğa sordum.

"Meraba bir şey sorabilirmiyim" dedim. Oda dikkatini bana verdi.

"Evet sorabilirsin" diyip tebessüm etti. Sıcak bir tebessüm olmuştu. Sorucağım soruyu bekliyordu.

"Ders ney bir bilg-"

"Matematik" diye yanıt verdi. Teşekkür edip önüme dönücektimki. Bana yanıt veren soru sorduğum çocuğun değilde Yamaç olduğunu anladım. Ben ona sormamıştımki. Üstelik yine sözümü kesmişti.

  Çocuğa mahcup bakışlarımı attım. Oda sorun yok gibi bakınca önüme döndüm. Yamaç bir şey dememişti bende sessiz kalmayı tercih ettim.

Arka SıraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin