Akşam Yemeği

692 19 1
                                    

Bölümü hemen yayınlamak istedim. Bölümün başı Esilanın annesinin ortadan kaybolduğu zamanı anlatıyor. Bu bölümde gerçekler orataya çıkacak. Ama Esila öğrenmeyecek başka birisi. Bölümü okuyunda öğrenin derim :Dd 

Multimedia: Esila ve kıyafeti

Bu Sabah

Kâinat’tan (Esila’nın Annesi)

Bugün işe gitmemiş ve kendimi kafa dinleyecek bir yere atmıştım ilk solukta. Gördüklerimi sindirmek istiyordum. Seneler sonra onu görmek… Ne yapacağımı bilememiştim onu gördüğüm ilk an… Eskileri hatırladım ve ağlamaya başladım bundan 18 yıl öncesi…

“O benim hayatımın ilk aşkıydı. Trabzon da nice senelerimiz geçmişti onunla.. Deli divane aşıktık birbirimize. Her anımız birlikteydi. Hayal kurardım hep “Düşünsene evlenmişiz bir kız çocuğumuz olmuş adını ne koyardık” “Ne evliliği kızım ya o işler beni aşar”. “Tamam olsun sen söyle yinede” “ Düşeneyim bir.. Her halde ‘SU’ olsun isterdim. Evet su gibi berrak yüzü olsun isterdim. Karadenizin suyu gibi masmavi olsun gözleri...”

 Bir gün bir şenlik vardı. Orada baya bir eğlenmiştik. Onun gecesi ile birlikte olmuştuk. İşte o gün benim hayatımın karadığı gündü. Hamile kalacağım hiç aklıma gelmemişti. Bunu sonradan fark ettiğimde birkaç hafta geçmişti aradan. Aşırı derecede endişelenmiştim. Ailemin haberi olursa önce onu vururlardı sonra beni. Ona da söyleyip söylememekte çok kararsızdım ya beni bırakıp giderse ben ne yapardım. Bir gün onunla çok fena kavga ettik. Ona bir bebeğimiz olacağını söyleyememiştim ama söyleyecektim bugün kavgalıysak yarın söylerdim değil mi?

Aradan bir hafta geçmişti benim bulantılarım falan bayağı artmıştı. Ama annemlere çaktırmamaya çalışıyordum. Bu süreç içerisinde onunla da buluşmamıştık. Son kavgamızda ikimizinde kafası bozulmuştu birbirine. Dışarı zaten pek çıkmıyordum. Kendimi iyice odaya kapatmıştım.

Bir akşam bize Necla teyzeler oturmaya gelmişlerdi. Annem beni çayları almam için içeri göndermişti. Necla teyzeye çayı verdim. Eline çayı alır almaz anneme doğru seslendi “Kiz Esma eşuttun mi (duydun mu) olanlari bizum Ali Paşanun oğluni everiyorlarmiş (evlendiriyorlamış) Heyriyenin kızi Naciyeylan.” Bu şakamıydı şimdi o nasıl evlenirdi? “Hemde Naciye yukliymiş( hamileymiş) Ali paşanun oğlindan” dedi.

Bu olanları duyduktan sonra düşüp bayılmıştım. Annem nedenini sorunca da tansiyonum düştü aç karnınaydım gibi bir şeyler uydurmuştum. Peki ben ne yapıcaktım. Benim karnımda bebeğim vardı. Onun bebeği.. O ise başkasından çocuk peydahlamıştı.. Ama ben bu bebeği doğuracaktım. Ondan bir parçam olacaktı. Burada doğurmasam bile başka yerde…”

Artan gözyaşlarımla hıçkırıklara boğulmuştum. Daha fazla hatırlamak istemesem de yine o zamanlara gittim..

“İstanbula gelmiştim. Bebeğimi burada doğuracaktım ama koskoca İstanbulda nasıl geçinip gidecektim ben.. Koca şehirde ne yapacağımı bilmezken aklıma onun kardeşi geldi. Buraya çalışmaya gelmişti. Daha yeni avukat olmuştu.. Bir sıkıntın olursa oralara yolun düşerse beni ara demişti bana Belki ona gitmeliydim bir çare bulurdu.

Ofisine gittiğimde Enver çok iyi karşılamıştı. Olanları anlattım. Enver olanları büyük bir şaşkınlık içerisinde dinlemişti “Çocuğunu babasız mı doğuracaksın? Bak burası koskoca İstanbul.. İşini evini geçimini düzene otutturamazsın sokaklarda sürünürsün” dedi bana. “Ne yapayım Enver sen söyle bana. Karnımda bir bebek hemde onun bebeği. Ne yapayım sen söyle bana..” “Abim yemiş bir bok bari ben kurtarayım. Bak sana karşı asla art niyetim yok yanlış anlama sadece çocukluk arkadaşımsın ortalarda sürünme o bebekle, madem doğrumayada o kadar kararlısın. Gel evlen benimle. Sahip çıkayım sana da o bebeğe de. Dokunmam sana asla. Amacım torunuma (Trabzon’da yeğene genellikle torun denir) ve yengeme sahip çıkmak. Kabul ediyor musun?”

Ateş ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin