11.Bölüm
Selam gençler. Çok çok çook uzun bir aradan sonra sizinleyim. Tatildeydim döneli birkaç hafta oluyor fakat düğünlerimiz çoktu açıkçası hiç vaktim yoktu. Bomba gibi bir bölümle bunu telafi etmek istiyorum. Normalde iki bölüm yazacaktım ama bölmek istemedim ve iki bölüm uzunluğunda tek bir bölüm yazdım.
Okuyucum 700 küsür olarak gözüküyor fakat yeni bölümleri okuyan çok az kişi var. Olsun yazmak benim için bir zevk ve ayrıca rica ediyorum votelerinizi ve yorumlarınız eksik etmeyin.
Gelelim ilerleyişe artık 10 bölümden fazladır yazıyorum. Bu zamana kadar Esilayla Ateş arasında pek çok itiraf oldu. Fakat üvey kardeşlik meselesinde bir türlü gelişmelere yaşanmadı. Bu bölümde biraz kıpırtılar olacak bakalım ama sizce bu olayla ilgili mi olacak yoksa başka bir şeyle ilgili mi? :D
Sizce önce Esila mı öğrenecek gerçeği yoksa Ateş mi?
Aylin’e gelirsek acısı büyük yani hemen Adem’e aşık olmasını beklemeyin. Evet eveeet doğru duydunuz onların arasında bir şeyler olacak ama pat diye değilll :D
Ayrıca Ateş’in ağzında bir bölüm yazmayı düşünüyorum fakat bu bölüme henüz var :D Neyse kuzucuklarım çok öpüyorum fazla konuştum sanırım. :D
Multimedia: Aylin’in ölen çocukluk aşkı Tolga ve çift yumurta ikizi Demir.
Playsist: Cem Adrian ft. Aylin Aslım- Herkes Gider mi?
Ateşle buluşmamızın üzerinden 14 gün geçmişti. Bu arada onunla pek vakit geçirememiştik. Amcasıyla ilgileniyordu ayrıca geçmesi gereken derslerimi ne varmış kurtarma sınavlarına çalışıyordu. Tembel herif çalışmazsa öyle olur tabi.
Her neyse şu an Ateşle olan ilişkimizin adı ne bilmiyorum, beni öptü ve hayatında özel bir yerim olduğunu söyledi. Teklif etmedi ama etmiş gibi bir şey oldu. Arada mesajlaşıyoruz böyle “Aşkilotum, şikilopum” tarzında mıç mıç şeyler yok tabi hafif edebiyat var işin içinde işte ama.. Aman her neyse.
Şimdi ne yapıyorum derseniz oturmuş yarın Aylin’e nasıl destek olacağımı planlıyordum. Küçük adam, Tolga’nın ölüm yıl dönümü yarın.
2 Haziran 2013.
Kasvete boğulduğumuz tarih.
Grubumuzun güneşini kaybettiğimiz tarih.
Grubumuzun güneşi diyorum çünkü o sadece grubumuzun güneşi. Dışarıdan bakınca soğuk, karanlık ve tehlikeli gibi gözükse bile bizimle birlikte olduğunda şen şakrak, neşeli ve sımsıcak birisi. Daha doğrusu birisiydi. 17 yaşına 10 gün kala batan güneşimiz. Gözlerim doldu ve onunla geçirdiğimiz vakitleri düşünerek gözlerimden yaşların akmasına izin verdim. Ben böyleysem Aylin ne yapıyordu acaba?
Düşüncelerimi annem bozdu ve odadan içeri girerek yanıma oturdu. “Kızım?”
“Efendim?” dedim bıkkınca. Şu an mutsuzdum. Annem iki haftadır yaptığı ‘Ateşle arandaki ilişki arkadaşlık seviyesinde kalsın’ gibi bir gereksiz konuşmayı çekecek durumda değildim. Neden böyle bir şey yapıyordu bilmiyorum kaza yaptığımız gün bana birinden hoşlanırsan çok mutlu olurum tarzında şeyler diyordu. Düşüncelerini değiştiren bir şeyler vardı ortada fakat açıkçası ilgilenmiyorum. Ayrıca Ateş’in babası Cem amcayla olan yakınlığı da gözümden kaçmıyor değil. Ben burada baba dediğim adamın gitmesini hazmedememişken o elin adamlarıyla. Tövbe de Esila tövbe.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş ve Su
Novela JuvenilSoğuk rüzgâr yanaklarımda adeta bıçak etkisi yaratıyordu ve o etkiyi iki saniye sonra kalbimde hissedeceğimi bilmiyordum. “O senin kardeşin, üvey kardeşin.” Sanki içimde dokuz katlı bir bina yıkılmıştı ve ben yıkılan binanın enkazında yok olmuştum...