14.Bölüm
Veeeee işte beklenen gün geldii :D Çok özledim sizi gerçekten :D
Size biraz açıklama yapmak istiyorum neden bu kadar geciktiğim için. Şu 2 ay gerçekten çok zordu benim için. Gerek dersler bakımından, gerek aileyle ilişkiler bakımından, gerek arkadaş çevrem ve sosyal yaşantım bakımından. Kitabımı bırakmayı bile düşündüm bir ara ama yazmanın benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz bile. Umarım beni anlayışla karşılarsınız. Özür olarakta bu güzel bölümü armağan ediyorum sizlere. İçime sinerek yazdım bu bölümü ve açıkçası çok beğendim. Umarım sizde beğenirsiniz. Bol bol yorum ve vote verin. Hepinizi çok seviyoruuum :*
Multimedia: Aylin
Playsist: The Pretty Reckless- You
Gözümü telefonun sesiyle açtım. Sabahın bu saatinde kim arıyor olabilirdi ki Allah aşkına?
Elimi komidinin üstüne attım ve lanet olasıca telefonu aramaya başladım. Büyük uğraşlar sonucu bulduğum telefonu kim olduğunu bakmadan açtım
"Alo?"
"Günaydın Esilaa" Karışı tarafta neşeyle şakıyan Ateşin sesini duyunca gözlerimi kocaman açtım ve yatakta ışık hızıyla doğruldum. Telefonu kulağımdan çekip ekranına baktığımda "Bay Bilmiş" yazısını görünce şokum iki kat daha arttı. Bu saate cidden zoru neydi delinin? Kendim hızla geriye bıraktım ve tekrar yatarak kulağıma telefonu geri götürdüm.
"Günaydın Ateş umarım bu saatte uykumdan uyandırman çok güzel bir sebebe bağlıdır" dedim mızmızlanarak.
"Tabiki de hanımefendi. Yarım saat içerisinde hazır olun amcamla Aylin'i motive etmek için bizim bahçede kahvaltı hazırladık." Duyduğum bu cümleyle telefonu ilk açışımdaki gibi fırlamam ve "Neeee" diye bağırmam bir oldu.
"Ateş ne yarım sa-" cümlemi tamamlama izin vermeden konuşmaya başladı.
"29 dakikan kaldı bence çabuk olmalısın" deyip suratıma kapattı. 10-15 saniye telefonla bakıştıktan sonra çığlık atıp odadan fırlamam ve holdeki yolluklarda kayıp yere kapaklanmam 5 saniyemi almıştı. Daha ben ne olduğunu anlamadan Aylin odadan "Noluyo la Lollikler" diye fırladı ve gözünde uyku bandı olduğu için o da aynı şekilde yere kapaklandı. Kahkaha atmaya başladığımda o daha yeni uyku bandını gözünden yukarı çıkartıyor ve beni yerde görüyordu. Hunharca güldüğüm sırada o da bana eşlik etti ve birbirimize bakıp gülmeye başladık. Kahkahalarım arasında "Yarım saat içerisinde Ateş bizi gelip alacak amcasıyla moral kahvaltısı düzenlemişler" dedim. Aylin bir anda gülmeyi kesti. Gözlerini kocaman açtı ve çığlık attı. "Bunu bana nasıl şimdi söylersin" diye bağırdı ve ayağa kalkıp tepinmeye başladı.
Saate baktığımda 25 dakika kaldığını gördüm "Hatta 25 dakikamız kalmış" dediğimde anırarak odasına koştu. Bende aynı hızda odaya koştum pijamalarımı havada savurarak üstüme hemen mavi streç kotumu ve üstüme Bugs Bunny'li beyaz tişörtümü giydim. Saçlarımı taradım ve örük yaptım. Daha sonra kafama beyaz bir kurdele bağladım. Çilekli dudak parlatıcımı ve sürdüm ve birazda göz kalemiyle gözümü renklendirdim. Çantama birşeyler tıktım ve güneş gözlüklerimi takarak odadan dışarıya fırladım.
Aynı anda Aylin'de odasından fırladı. Pembe pudra tonlarında şeker mi şeker bir elbise giymiş dalgalı saçlarını açık bırakmış ve kafasına da elbisesiyle aynı tonlarda sahil sapkasına benzer bir şapka takmıştı. Koluna da geçirdiği beyaz çantasıyla tam bir şeker kızı andırıyordu ve uzun zamandır ilk defa bu kadar güzel gözüküyordu.
"Nasıl olmuşuuum" dedi otuz iki diş sırıtarak. "Fazlasıyla güzel olmuşsun Aylin Hanım da hayırdır kime bu süs püs" dedim imalı imalı sırıtarak. Yüzünde ki gülümseme bir anda söndü ve "A-a ne münasebet be kime süsleneceğim sanki. Saçmalıyorsun" dedi ve odasının kapısını çekerek evin kapısına doğru yöneldi. Sanırım üstelememeliyim nasıl mutlu hissediyorsa öyle olmalı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş ve Su
Novela JuvenilSoğuk rüzgâr yanaklarımda adeta bıçak etkisi yaratıyordu ve o etkiyi iki saniye sonra kalbimde hissedeceğimi bilmiyordum. “O senin kardeşin, üvey kardeşin.” Sanki içimde dokuz katlı bir bina yıkılmıştı ve ben yıkılan binanın enkazında yok olmuştum...