~2♤

6.8K 444 164
                                    

Chanyeol ani bir hamleyle parmağını Baekhyun'un sıcak mağarasından çıkardı. Hızlı tav olmayı sevmiyordu ama etkilenmeye başlamıştı. Öncesinde oynaması gereken bir beden vardı, belki de çığlıklarını duymak istiyordu.

Diğerinin belindeki kolunu serbest bıraktı ve aynı yerden onu kendine doğru çevirdi. Baekhyun en itaatkâr haliyle yüzüne döndüğünde, onda bıraktığı kuvvetli etkinin farkına daha çok varmıştı.

Baekhyun neredeyse sarhoş bakıyordu. Islanmış dudakları azıcık aralıktı ve kirpikleri ağır inip kalkıyordu. Nefesleri derindi, yanakları eser miktarda pembeydi.

Güzeldi. Chanyeol incelemesini durdurmadı ve kendisine adanmış bedene memnuniyetle arsızca baktı.

"Yifan seninle beni yan yana düşünürse ikimizi de kurşuna dizer."

Baekhyun bunu zaten biliyordu. Gözlerini kısa bir an kaçırdı ve odada oradan buraya çarparken şekilli dudaklarını belirli belirsiz kıpırdattı. "Öğrenmeyecek."

Chanyeol keyfinden sırıttı. Diğerinin bakışları yeniden onu bulduğunda hiç utanmadı ve alt dudağını dişlerken Baekhyun'u süzdü. Yapabileceği şeylerin haddi hesabı yoktu, önüne et fırlatılmış aslan gibi hissediyordu. Byun Baekhyun'dan geriye bir şey bırakmayacağı düşüncesindeydi. Bu güzel oğlan oldu bitti kasıkları için ateş olmuştu. Ona el uzatamamasının sebebi elbette Yifan'dı. Bu yüzden sadece kendisine gelmesi için ortaya bir iki yem atmıştı. Diğerinin tenine arada bir sunduğu utanmaz dokunuşlar oyununun bir parçasıydı, hassas boynuna kondurduğu arsız öpücükler de.

Chanyeol etrafındakiler tarafından deli gibi arzulandığını biliyordu, bu güzel oğlanın kucağına düşmesi zor olmamalıydı.

Olmamıştı da. En yakın arkadaşlarından birinin kardeşini fena hallere sokacaktı.

Tecrübesine harmanlanmış doğuştan gelen cazibesiyle arkasındaki uzun deri koltuğa adımladı. Baekhyun hiç hareketsiz duruyorken o çoktan siyah koltuğa oturmuştu. Dizlerini erkeksi bir havayla kısmen ayrık bıraktı ve başını hafifçe yana düşürüp odadaki güzel bedeni süzdü. Bu sefer yüzünü değil de oradan aşağısını izliyordu. Baekhyun'un kıvrımları belirli yumuşak ve keskinin en uyumlu haline sahip olan hatlarını zaten biliyordu ama şimdiki amacı keyiflenmekti.

Bir anlamda oynayacağı oyuna eğlence katıyordu. Baekhyun ise öylece duruyordu. Gidip gitmemekte kararsızdı. Chanyeol bunu anlamış gibi gözlerini diğerininkine dikti.

"Kucağımda olmak istediğini sanıyordum Byun, orada dikilme fikri daha mı cazip geldi?"

Baekhyun onun açık sözlülüğüyle kısa bir an bakışlarını önüne düşürdü ve sonrasında duraksamadan ona ilerledi. Yanına adımladıkça nabzı hızlanıyordu. Kısa bir an onun erkeksi bedeninde ve koltukta duruşunda göz gezdirdi. Chanyeol tanrının yanlışlıkla var ettiği bir şey olmalıydı, günaha çağırıyordu. Tanrı bunu istemezdi.

Uzun olan önünde duraksamış bedeni izliyordu. Yüz ifadesi karmaşıktı ve artık ona bir şey söylemeyecekti. Baekhyun ne yapmak istiyorsa onu yapacaktı. Bunun için ona bir şans veriyordu.

Bir süre sonra, az önce utanmadan Chanyeol'ün parmağını emen kişi değilmiş gibi gözlerini ondan kaçırdı. Orada öylece dikilmeye devam edeceğini düşündüğü sırada Chanyeol sıkılmış gibi başını geriye attı.

Zaten o anda da olup bitmişti her şey. Baekhyun daha ilk dakikalardan onun sıkılmasını kaldıramazdı ayrıca başını geriye atmış Chanyeol'ün çene kemiği ve boynundaki çıkıntı o kadar cazip duruyordu ki, güzel bacaklarından önce birini ardından diğerini hareket ettirerek onun dizlerinin üzerinde konumlandı. Sonrasında olsun bitsin heyecanıyla oturmuştu.

Dirty Secrets ♤ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin