Baekhyun uyanalı 15 dakikadan fazla oluyordu fakat uyandığında sahip olduğu pozisyonu bir an olsun bozmamıştı. Chanyeol'ün uzanabileceği uzunluktaki koltukta beraber yatıyorlardı. Baekhyun'un başının altında Chanyeol'ün kolu vardı ve Baekhyun'un bir kolu da diğerinin çıplak göğsüne sarılmıştı. Belden aşağılarını örten ince bir örtüye de sahiptiler.
Güzel oğlan Chanyeol'ün beyaz teninde epey uzun süredir göz gezdiriyordu. Göğsünün altına doğru bir iki küçük ben onu karşılıyordu ve beyaz teni süslemek istercesine kondurulmuş o noktalar, Baekhyun'un acayip derecede hoşuna gitmişti.
Kolunda yattığı oğlanın yüzü kısmen diğer tarafa dönüktü. Bu da Baekhyun'a, onun boynunu ve tapılası dövmesini inceleme fırsatı veriyordu.
Doğrusu dün gece bunları incelemek için epey vakti olacağını düşünüyordu ama olmamıştı. Kontrol hep Chanyeol'ün elinde olmuş, Baekhyun küçük bir bebeğin düzenli çığlıklarını ve ağlamaklı nidalarını dökmüştü.
Şimdi melek gibi uyuyan bu adam, dün gece Baekhyun'a hazırlamadan sahip olmuştu. Baekhyun'un ona engel olacağı ilk anda da, bu şekilde unutulmaz olacağını belirterek gülmüştü. Tabi küçük olanın ona bir şey deme şansı yoktu çünkü ne yazık ki o anlarda altında yatıyor pozisyondaydı.
Kasıklarından aşağısında, yani kalçasını ve bacaklarını kapsayan tüm o alanda kuvvetli bir sancısı vardı şimdi. Chanyeol bedenini çok hırpalamıştı ve Baekhyun o kuvvetli sancıyı uyandığından beri görmezden gelmeye çalışıyordu.
Çünkü Park Chanyeol çok güzel uyuyordu. Bir şey daha vardı tabi. Baekhyun dün gece biter bitmez diğerinin kendisini kapıya atacağını düşünüyordu. Ona göre kendini de hazırlamıştı fakat düşündüğü gibi olmamıştı. Chanyeol onun neredeyse bayılmak üzere olan bedenini yanına yatırmış ve hatta direnç arttırıcı bir hapı da onunla paylaşmıştı.
O da Baekhyun'u çok yorduğunu, hatta buna yormak gibi basit bir kelime kullanılamayacağını biliyordu. Ama her şeyin yanında, dün gece bu odayı tenlerinin birbirine çarpma sesleri doldurmuştu. Zevkleri arasında kesinlikle oral olan Chanyeol'ün zevk dolu mırıltıları ve gülümsemeleri de cabasıydı.
E bir de öpüşmeleri vardı. Aklına gelen düşünceyle Baekhyun gülümsedi ve diğerinin göğsündeki elini silik bir şekilde hareket ettirerek tenini okşadı. Uzun olan öpüşmeyi çok seviyordu, dolayısıyla çok güzel öpüşüyordu ve bu Baekhyun'a akıl almaz bir haz veriyordu.
Çünkü genelde becerilme işleminde öpüşme olmazdı. Oysa Chanyeol'ün dili hiç rahat durmamıştı ve dolgun dudaklarıyla Baekhyun'unkileri ezişi unutulmazdı.
"Ayağa kalkamayacağından eminim ama sen yine de bana şu şekilde bakabiliyorsun."
Kısa süre önce uyanmış olan oğlan gözlerini kırpıştırırken, sesi boğuk ve seksi çıkmıştı. Baekhyun onun ne zaman uyandığını anlamamıştı bile.
"Nasıl bakabiliyorum?"
Chanyeol uyuşmuş kolunu Baekhyun'un başının altından çekmezken ona sokuldu ve biraz daha uyuyamaz mıyım düşüncesiyle gözlerini kapattı. "Bir sabah turu daha ister gibi."
Baekhyun bir tur daha düşüncesiyle ürkerek kendini geriye atmıştı. Hemen sonrasında bacaklarından bedenine yayılan derin acıyla inleyerek sabit durmak zorunda kaldı.
Chanyeol gülmeye başlamıştı. "Ayağa kalkamayacaksın."
Güzel oğlan kendi yaptığı şeye göğüs kabartan adama bir dönüt vermedi. Sonuçta Chanyeol'ün seks anlayışını bile bile ona gelmişti.
Chanyeol kollarında yatan güzelin yüzünü kısa bir an inceledi. Göz göze geldiklerinde sırıtmıştı, zihnine Baekhyun'un dün geceki her hali geliyordu ve eşsizdi.
"Yumuşak olsaydım bu kadar zevk alamazdın."
Kuşkusuz doğruydu. Baekhyun zevkten dolayı kendinden geçtiği anları hatırlıyordu.
"Ama yürüyemeyeceğim."
Chanyeol onun kıpırdayan dudaklarını izledi. Şişmişlerdi ve o kadar öpüşmeye rağmen tuhaf bir şekilde sağlıklı görünüyorlardı. Aklına gelen ilk şeyi söyledi. "Pembe ve güzelsin Byun."
Baekhyun gülümsemişti. Onunla cilveleşmiyordu ama iltifat sevimliydi.
"Bu yüzden beni yürüyemeyecek hale gelene kadar-.."
Chanyeol onun tamamlamasına izim vermeden kulağına eğilerek ekledi. "Becerdim."
Kısmen doğru tabirdi. Baekhyun'un çıplak bedeninden aşağı elini soktu ve kasıklarının yanından geçip elini onun kalçasına taşıdı.
Kalçasının yanaklarından birini sertçe avuçladığında, Baekhyun sancısından çığlık atmıştı. Uzun olanın elini teninden çekmeye çalıştı fakat Chanyeol ona ikinci eliyle engel olarak sırıttı.
Göz göze kaldıklarında, Baekhyun'un hemen dolmuş gözleri küçük bir çocuğun masumiyetini gizliyordu.
Chanyeol onun yüzüne eğilerek dudaklarını birleştirdi. Dünkü gibi dudaklarının altında şekil almasını sevdiği dudakları öperken, Baekhyun'un kalçasındaki elini yeniden sıktı.
Küçük olan inlemiş fakat başka bir şey yapamamıştı. Dudakları da dahil her hattı Chanyeol tarafından kontrol ediliyordu.
Diğerinin pembe dudaklarıyla gönlünce eğlenen oğlan, bir süre sonra geri çekildi. Şimdi görünürde sadece Baekhyun'un kesik nefeslerini sunan dudakları ve dolmuş gözleri dikkat çekiciydi.
"Senin için gitme vakti." Chanyeol ona eğilerek elmacıklarına dudaklarını bastırdı. Sonrasında çıplak bedenini onun yanından kaldırmıştı.
Baekhyun onu izliyorken önce iç çamaşırını ardından pantolonunu giydi. Gövdesi, dolaylı olarak kasları hâlâ ortadaydı. Baekhyun onun güzelliğiyle yutkundu. Chanyeol'ün diğer erkeklerden bu kadar farklı bir cazibesinin olmasının nedeni annesinin Rus olmasındandı. Koreli bir adamla, Rus bir kadının meyvesiydi. Bu karışımdan dolayı gözleri çekik olsa da diğerlerinden daha büyüktü, teni halka oranla daha beyazdı ve dudakları ile burnu birebir annesininkiydi. -Annesi çok güzel bir kadındı.- Boyunu ve erkeksi hatlarını ise, o güzel kadını tavlayabilecek kadar yakışıklı olan babasından alıyordu.
"Kalkmayı dene." Chanyeol tişörtünü de giydikten sonra Baekhyun'un yattığı koltuğun önünde diz çöküp söylemişti. Güzel oğlan gelen emirle bedenini zorladı ve dudaklarından dökülen inlemeye aldırmadan kendini oturur pozisyona getirdi.
Bir şekilde hareket etmesi gerektiğini bildiği için zorla yapmıştı ama kanıyormuş gibi hissediyordu. Elleriyle yüzünü kapatarak kesik kesik soludu. Vücut ısısı acısından artmıştı.
Onun bu halini anlayan Chanyeol, sadece Yifan'ın kardeşi olmasından dolayı bir anlığına ürkerek sordu. "Abin pazar geliyor değil mi?"
Baekhyun onu basit bir mırıltıyla onaylamıştı. Uzun olan memnun bir ifadeyle başını sallayıp, Baekhyun'un kıyafetlerini yerden aldı ve ona giydirmeye koyuldu.
Baekhyun'a canını en az yakacak şekilde özenle giydirdiği kıyafetlerden sonra güzel olan onu hayretle izliyordu. Kendini bu hale Chanyeol getirmişti, az önce dahi bile isteye canını yakmıştı ama şimdi kıyafetlerini özenle giydirmişti.
O sahiden de dengesizdi.
"Seni evine bırakacağım. Sonrasında hayatta kalabilmek sana kalmış."
Baekhyun bir taksi şoförünün delici bakışlarını üzerinde hissetmeyeceği için memnuniyet duymuştu. Hâlâ koltukta oturuyorken, masasından bir araba anahtarı alan uzun bedeni izledi.
Chanyeol cebine attığı anahtar ve arka cebine soktuğu cüzdanından hemen sonra, koltuktaki bedene adımlayıp onu bacaklarının altından ve sırtından yavaşça kavrayarak kaldırdı. Kollarındaki beden ona göre hafifti, hiç sorunsuz rahatlıkla taşıyabilirdi.
Diğerinin kollarına alınmış olan Baekhyun, gün ışığının değdiği güzelliğini süsleyen meleksi ifadesiyle, alttan Chanyeol'ü izlemeye koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Secrets ♤Chanbaek
Fanfic"Bu günahlar kanatlarımı kırdı." 18+ *Rahatsızlık verebilecek cinsellik, uygunsuz ortamlar, insan ve kadın haklarını ihmal eden sahneler, şiddet ve ağır küfürler içerebilmektedir.*