Ne zaman uykuya daldığını bilmeyen Baekhyun'un uyanışı, Chanyeol'ün yatağında, yanında Chanyeol yokken olmuştu. Telaşla başını yastıktan kaldırışı ve büyüklüğüne dün dikkat etmediği yatakta oturur pozisyona geçişi saniyelikti. Uyanır uyanmaz yaptığı ani hamleden dolayı başı döndüğünden gözlerini birkaç kere kapatıp açtı. Hemen sonrasında telaşla aramaya koyulduğu bedeni görmüştü.
Chanyeol dolabının önündeydi ve çıplak gövdesine bir tişört seçiyordu. Baekhyun'un hareketlenmesine tepki vermeden seçtiği tişörtü başından geçirdi ve kollarını da giyerek ona döndü.
"Uyandın mı?" Baekhyun sorduğunda Chanyeol bu anlamsız soruya hafifçe tebessüm etmiş ve başını olumsuz anlamda sallarken yatağına adımlayıp Baekhyun'un karşısına oturmuştu. "Hâlâ uyuyorum."
Güzel oğlan onu umursamadan yüzünü avuçları arasında bıraktı ve dün canlılığını yitirmiş olan bakışlarını inceledi. "İyi misin?"
Chanyeol olumsuz anlamda başını sallıyorken yine gülümsüyordu. "İçmemiş olsaydım yine dünkü gibi görünüyor olurdum."
"Sen sabah sabah alkol mü aldın?"
Chanyeol dozunda sarhoş halinin tarifi zor güzelliğiyle, yüzünü kavramış ellerin sahibine gülümsemişti. "O beni aldı."
Baekhyun onun güzel gülümsemesine ve neredeyse acılarını unutup hayatta kalabilmek için alkole muhtaçmış gibi duran haline, göğsündeki sancıyla baktı. Siyah gözleri gökten çalınmış yıldızlarmış gibi parlıyordu. Bakışları dünün aksine sıcacıktı ve dudaklarını süsleyen kusursuz bir gülüşü vardı.
"Chanyeol." dedi muhtaç çıkan sesiyle. Chanyeol yanaklarına sarılmış elleri tutup yüzünden indirmiş, indirmeden önce onun avuçlarından birine öpücük kondurmuştu. Baekhyun afallayıp taş kesildi. Kendini toparlayamıyordu ki bir iki kelime etsin.
"Çok erken uyandım, uykum var."
Uzun olan küçüğün yanına, yatağına uzanarak, öylece oturan oğlanın yanındaki yastığa yüzünü koydu. "Biraz daha uyuyacağım."
Chanyeol hafif sarhoş haliyle gözlerini kapattığında ellerinden birini de Baekhyun'un bacağının üzerine atmıştı. Baekhyun bacağındaki sıcak dokunuşa uzandı ve onun kemikli parmaklarını kendininkilerle sararken sessizce iç çekti. "Uyanınca konuşuruz o zaman."
Kısa süre içinde uyuyan Chanyeol'den sonra, o yanında olmasına rağmen bir türlü moralini toparlayamayan Baekhyun huzursuzca ayaklandı. Chanyeol'ün giysilerinden kendine olabilecek bir tişört ve bir eşofman altı seçerek banyoya adımladı. Öncesinde dün gece bambaşka düşüncelerle sürdüğü eyelinerı yüzünden temizlemiş, sonrasında kısa bir duş almıştı.
Chanyeol'ün üzerine bol ve uzun olan kıyafetleri epey rahat hissettirirken banyodan çıkarak bir şeyler atıştırmak adına mutfağa ilerledi. Büyük evde mutfağın girdiği en son oda olması durumuna göz devirmişti. Aslında niyeti bir şeyler yemek için mutfağa gitmek değil de, diğerinin evini tanımak adına turlamaktı. Sonunda bulduğu mutfakta basit bir dolanıştan sonra bir tane elma kaparak, bol kıyafetleriyle evde gezinmek adına çıktı. Elindeki sulu elmayı dişlerken odaları gezmiş, en sonunda salon olabilecek kadar büyük, hatta evin en büyük odasına gelmişti.
Ayaklarını çeke çeke yürüyerek odanın koltuklarından birine oturdu ve dikkatini daha ilk saniyede çekmiş olan, devasa melek kanadı tablosunu incelemeye başladı.
Odanın boş duvarlarından birini epey güzel süslemişti üstelik o birebir Chanyeol'ün dövmesindeki kanattı. Baekhyun onun kanat veya melek takıntısının sebebini merak etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Secrets ♤Chanbaek
Fanfic"Bu günahlar kanatlarımı kırdı." 18+ *Rahatsızlık verebilecek cinsellik, uygunsuz ortamlar, insan ve kadın haklarını ihmal eden sahneler, şiddet ve ağır küfürler içerebilmektedir.*