~4♤

5.6K 374 60
                                    

Chanyeol evine kadar getirdiği bedeni yatağına yatırmış gitmeye hazırlanıyordu. Baekhyun da ise beklenmedik bir mahcubiyet yüz göstermişti. Diğerinin kendisini dün gece kapının önüne koyacağını düşünürken, şimdi yatağında uzanıyor olması hoştu.

Yatağının yanına kısmen nefeslenmek için oturan bedeni süzdü. Gözleri istemsizce siyah tişörtün sardığı kaslı gövdesine düşüyordu ve onun altındaki beyaz teni anımsıyordu.

Chanyeol bugün kendisini toplamda baya bir süre taşımıştı ama sadece basit bir nefeslenmeye ihtiyacı var gibiydi. O kadar hafif miydi Baekhyun?

Uzun olan diğerinin klasik tarzı olan odasında göz gezdirdikten sonra kendisini izleyen oğlana döndü. Dalgın bir ifadeyle bakışlarını utanmadan her yerinde gezdirişine sırıtarak, yaptığının farkında dahi olmayan küçüğün yüzüne eğildi.

Baekhyun Chanyeol tarafından radara alındığını biraz geç fark etmişti. Anlık heyecanla hızlı bir nefes aldı. Diğeri gülümsemişti.

Baekhyun onun gamzesini incelerken, yakından daha da baş döndürücü olduğunu düşünüyordu. Siyah saçları dağınıktı ve aynı siyahlıkta gözleri keskindi.

Aslına bakarsanız Chanyeol'ün her şeyi keskindi. Bakışları keskindi, konuşması keskindi, hatları keskindi, öpüşleri ve dokunuşları bile keskindi.

Peki Chanyeol'ü özetlemekte kullanılan o tek kelimenin, 'keskinin' anlamı neydi?

Delip geçme potansiyeli mi?

Bir sanatçının kaleminden dökülmüşçesine benzersizlik mi?

Tehlikeli olduğu bilinmesine rağmen, birçok kişiyi ağlarına düşürebilme cazibesi mi?

Bunların hepsi ya da sadece bakışlarının karanlığı mı?

"Benden ne istiyorsun?" Chanyeol neredeyse mızmızlanıyor denebilecek bir tonlamayla onun yüzüne düşmüş saçlarını düzeltmişti. Kemikli eli hemen ardından Baekhyun'un yüzünü avuçlamış ve kibarca okşamaya başlamıştı. "Seni iki gün ayağa kalkamayacak hale getirdim ama hâlâ aynı ihtiyaçla beni izliyorsun."

Bu doğruydu. Baekhyun'un sancısı olmasa Chanyeol'ün önünde yeniden diz çökebilirdi.

Chanyeol diğerinin yüzündeki elinin başparmağını onun alt dudağına yerleştirdi. Kısmen aşağı çekiştirdi ve pembe dokunun parmağı altında hareket edişini izledi.

Baekhyun'un zaten aralık olan dudaklarına ek, şimdi de alt dudağı Chanyeol tarafından aşağı meylettirilmişti. Uzun oğlan onun küçük sıcak ağzını izledi. Pembeydi ve şimdiki duruşu Chanyeol'de, ona bir şekilde sahip olma isteği uyandırıyordu. Baekhyun'un bedeninin her noktasına bir şeyler yapma fikrine sahipti.

Dudaklarına odaklandığı oğlana eğildi ve onda kendini göstermiş olan bariz heyecan duygusunu görmezden gelip, elini diğerinin dudağından çekti. Onun yerine kendi dudaklarını yavaşça değdirmişti.

Kesinlikle oyuncu bir dokunuştu ve değer değmez geri çekilmesi de cabasıydı. Sonra yeniden değdi, hafifçe kavradı ve bıraktı. Chanyeol birkaç kere uslanmaz tavırlarını tekrarlamıştı.

Bir süre sonra Baekhyun'da oluşan tarifsiz öpüşme isteğiyle diğerinin dudaklarını tam olarak kavrama isteği  birleşerek kendini gösterdi ve Chanyeol'ün geri çekilmesini engellemeye çalıştı.

Ne yazık ki başarılı olamamıştı. O istediği kadar değiyor -ki bu epey kısa sürüyordu- , istediği kadar da uzakta kalıyordu.

Dakikalar üst üste biniyorken Baekhyun aklını kaçıracak gibi hissediyordu. Chanyeol'ün her teması bir öncekinden oyuncu ve kendine çekici cinsten oluyordu, sonrasında ise daha hissedemeden kayboluşu çıldırtıyordu.

Üstelik uzun olan yaptığını biliyormuş gibi yer yer sırıtıyordu. Bir süre sonra Baekhyun üzerine oynanılan oyun yüzünden delirmemek adına onu reddetti. Dudaklarını o itaatkâr haliyle aralamadı ve ıslak dudakların kendininkilerle kısmen oynaşmasına izin vermedi.

Chanyeol bu meydan okumaya daha çok sırıtmıştı. Oturarak Baekhyun'a eğilmiş halini bozdu ve onun üzerine ağırlığını vermeden hızla uzandı. Baekhyun'un başının iki yanındaki elleriyle dengede duruyordu.

Güzel oğlan üzerine konumlanmış bedenle çoktan meydan okumasını kaybetmiş gibi hissediyordu. Yine de dudaklarını aralamadı, bir süre daha idare ederdi.

Chanyeol onun yüzüne eğilerek dudaklarına dudaklarını sürttü. Yumuşak ve sıcak dudaklarını kısmen bastırdı ve Baekhyun'u kavurmaya yönelik hamlelerde bulundu. Hemen ardından kırmızıya çalmış dudaklarını aralamış, dilini yavaşça Baekhyun'un dudaklarında gezdirmişti.

Hissettiği ıslaklıkla bakışları titredi Baekhyun'un. Chanyeol'ün dilini dudaklarının içinde, ağzında istiyordu. Her köşesinde onu hissetmek istiyordu.

Chanyeol dudaklarından santimlik bir mesafe geriye çekilerek dilini dışarı çıkardı. Baekhyun'a değmiyordu ama ufacık bir hamleyle değecek gibiydi.

Baekhyun onun uslanmaz hallerine ilgiyle inleyerek dudaklarını araladı. Aynı anda Chanyeol'ün gözleri zaferle parlamıştı.

Güzel oğlan beklemeden araladığı dudaklarından dilini çıkardı ve hemen önündeki Chanyeol'ün diline değdi.

Baekhyun'dan gelen beklenmedik hamleyle gülümsemişti Chanyeol. Gülümsediğinde kısılan gözleri ve gözlerinin yanında utanmadan beliren bir iki kırışıklık, bu kadar yakından diğerinin canına okuyordu.

Baekhyun kıvrak bir hareketle dilini onunkine sürttü. Hatta onu sahiplenmeye çalıştı ve açık havada başarılı olamayınca kendi dilini içeri çekerek yüzünü Chanyeol'e yükseltti. Bir anda uzun olanın dilini dudaklarıyla kavrayıp, kısmen iki dudağı arasında bırakmış ve inlemişti.

Alışık olmadığı dokunuş Chanyeol'ü bir anda etkilerken Baekhyun'a eğildi ve onun kendisini daha çok alması adına dilini dışarıda tuttu. Güzel oğlan istenileni yapmış, diğerinin dilini memnuniyetle kabul etmişti.

Chanyeol dilini emen dudaklardan dolayı istekle inleyerek kendini ona bastırdı. Dilini saran ağız ve emerek okşayan dudaklar daha önce denemediği bir şeyi ona tattırıyordu. Buna benzer bir iki şey yapmıştı ama bu ilkti.

Yani Baekhyun Chanyeol'ün çıkardığı dilini emiyordu. Üstelik bunu zevkle yapıyor ve yüzünü hareket ettirerek onu farklı açılardan sahipleniyordu. Odaya yayılan sesle birlikte memnun mırıltısı, Chanyeol'ün fena halde hoşuna gidiyordu.

Bir süre ona uyum sağladı ve ara ara gülümseyerek geri çekilip, daha uygun bir pozisyonda eğildi. Öpüşmelerin her çeşidini seven oğlan zevk duyduğu durumu sonlandırmak için geriye çekildiğinde, çenesinin hafiften ağrıdığını hissediyordu. Baekhyun'un üzerinden kalkarak yanına oturdu. Aynı anlarda nefeslenen Baekhyun'a bakarak çenesini sıvazlamıştı.

"Bunu nereden öğrendin?"

Baekhyun gözlerini kaçırdı. Bu konuşmak istediği bir konu değildi.

"Tahmin ettiğimden farklı bir geçmişin mi var Byun?"

Baekhyun bal rengi gözlerini huzursuzca ona dikerken mutsuz duruyordu. Ne olurdu Chanyeol azıcık sussaydı ve Baekhyun da onun dudaklarında kalan tadını hissetseydi?

Uzun oğlan gitmesi gerektiğini bildiğinden uzatmadan ayağa kalkarak odanın kapısına doğru adımladı. Çıkmadan önce Baekhyun'a dönmüş ve sırıtmıştı.

"Çıplaklar kampında kaldığım dönemde buna benzer bir şey öğrenmiştim, iyileşebilirsen gel deneyelim. Biliyorsun artık senin için hep orada olacağım."

Dirty Secrets ♤ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin