~16~

2.6K 201 18
                                    

Royal'dan
İlk birkaç kez kırptım gözlerimi sonra sırayla etrafımdaki insanlara göz gezdirdim.
En başta abim, yanında Jin, onun yanında Namjoon ve en son da Tae.
Hepsi endişeliydi ama en çok Tae idi.
Sanki onun ilk aşkıydım da ölmek üzereymişim gibi endişe ve aşkla bakıyordu.
Galiba ona bininci kez aşık oluyorum. Çok tatlı~~
Bakışlarımız buluştuğunda gözünden bir yaş düştü ve tebessüm etti. Ben de gülmeyi denedim ama olmadı. Sonra zihnimde şu cümleler belirdi.
"Kendini çok zorlama. Zaten 3 saattir uyuyordun. Abin çok endişelendi."
Zihnimde konuşuyordu, Tae.
Gözlerimi abime tekrar getirdiğimde kendini üzerime bıraktı ve bana sıkıca sarıldı.
"Ölmeyeceğini nasıl olduysa biliyorum ama yine de korktum." dedi.
Aklıma deltaların özellikleri geldi. Abim geleceği görebiliyor muydu yani?

"İyiyim." diye cevap verdim.
Abim bırakınca Jin ve Namjoon sarıldı.
"Senin için çok endişelendik. İyi misin?" diye sordu Namjoon. Jin de desteklercesine omzuma dokundu.
"İyiyim. Teşekkürler." diyebildim. Çünkü doktor gelip dışarı çıkmalarını istedi.
Doktor kontrolleri yaptı ve çizelgede bir şeyleri kontrol ettikten sonra
"Hiçbir sorun yok gibi. Sadece biraz dinlenmelisin. Yorgun düşmüşsün. Geçmiş olsun." dedi ve çıktı.
Uyumam gerektiğini hissettiğimden yatakta biraz kıpırdandıktan sonra uykuya daldım.

Belki yarım saat sonra kapının çalmasıyla uyandım. İçeri ne abim ne de Jin geldi. İçeri Tae girdi, yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.
"İyi misin?" dedi. Kafamı evet anlamında salladım.
"Galiba bayılman benim yüzümden. Ben senle konuşmaya çalıştım. Sen de bana cevap vermeye çalıştın. Ama yaptın. Sonrasıysa zaten felaket. Jin ve Namjoon beni suçladı. Sana garip şeyler yedirdiğimi ve çok yorduğumu söylediler. Gerçekten öyle miydi emin olamadım ama sonra sana bir şey söylemek için ne kadar zorlandığımı hatırladım. İyi olduğuna emin misin?"
Bu kadar şeyi tek nefeste söylemesi tatlıydı. Ama anlamak için extra çaba sarf ettim.
"İyiyim merak etme Taehyung. Ve senin suçun değil. Ben Namjoon ve Jin'le konuşurum."
Yüzündeki ifade o kadar tatlıydı ki gülmeden edemedim.
"Neye gülüyorsun?" "Sana."
"Neden?" "Çok tatlısın, Taehyung." dedim.
Gülmeye başladı. Gerçekten tatlıydı~
Bu anın hiç bozulmamasını umarken içeri hiç tanımadığım biri girdi. Elinde şırınga vardı ve aklında tek cümle
"Onlar delta, ölmeleri gerek!"

Hızla kolumdaki serumu fırlatıp ayağa kalktım. Taehyung bu çıkışıma biraz şaşırsa da arkadaki adam kadar değildi.
Tae'ye arkadaki adamı işaret ettiğimde ne olduğunu anlayıp adama sert bir yumruk geçirdi.
Adam hala olayları kavrayamadığından ve Tae'nin extra gücünden kaynaklı olarak kapıya çarptı. Gücün etkisiyle kapı da yerinden çıktı.
Kapının dışında kalanlar ne olduğunu anlamaya çalışırken abim hızla adamın yakasına yapıştı ve bir de o vurmaya başladı.
Her çok hızlı gerçekleşiyordu.
Nasıl bu kadar az zamanda bizim delta olduğumuz öğrenebilmişlerdi ki?
Aramız da casus mu vardı yoksa bizi belli eden bir özellik mi?

Bu soru her şeyi değiştirebilirdi. Cevabı bulursak avantaj verir, bulamazsak dezavantaj.

Delta/KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin