Bir önceki bölüme ne okunma geldi ne de oy. Hiç içime sinmedi o bölüm. Neyse
Odadan koşar adımlarla çıkıp güvenlik kameralarının kontrol odasına çıktık. En üst katta, başkanın odasının yanındaydı.
Namjoon Abbie'yi kapının önüne götürüp ona neler yapmasını anlattı ve koşarak yanımıza geldi. Kapının diğer taradındaydık.
Abbie kapıyı yavaşça tıklattı ve beklemesine gerek kalmadan bir adam çıktı.
"Ne istiyorsun?" bunu sinirle söylemesi inanılmaz zoruma gitmişti.
"Şurada biri var!" diyip bizim ters yönümüzü işaret etti. Adam oraya sinirle baktıktan sonra kıza döndü ve "Beni bunun için nasıl rahatsız edersin?" diye bağırdı ve kıza elini kaldırdığı zaman Jin adamın elini tutup adamı kendine çevirdi. Aynı hızda da adama kafa attı. Odadaki diğer adamı da Max'n hallederken Namjoon ve Abbie de odaya yerleştiler.
Namjoon'un işareti ile Tae benim elimi tutup koşmaya başladı. Aniden elimi tutması az kaldın kalpten götürüyordu ama çabuk toparlandım.
Lobiye inip kilitli restorana indik. Taehyung kapıyı biraz ittirince kapı yavaşça açıldı. Taehyung gerçekten güçlüydü.
Kapıyı ittirip açtım ve içeri geçtim. İçerisi boş gibiydi, sadece dolaplarla doluydu ve birkaç uyduruk masayla. Görünürde biri yoktu.
Hızla dolaplardan birinin önüne geçtim ve bilgilendirme yazısını okudum.
"Mine Çiçeği tozlu Nane suyu(uydurmasyon): Avcıların vampirleri fark etmesi engellenir. 1 yıl kadar saklayabilir vampirleri."
Galiba aradığımız şey buydu.
"Tae galiba buldum." dedim zihnimde. "Tamam geliyorum." diye cevap verdi.
Koşarak yanıma geldi ve kilitli dolabı çekti. Dolap kapağı elinde kalınca bana özür diler gibi baktı. Çok tatlıy- ne diyorum ben!
Çantayı açıp 2lt şişelere doldurulmuş içecekleri içine doldurmaya başladım. Çanta dolunca Taehyung'ın yanında getirdiği çantayı doldurduk. Tek işimiz dışarı çıkıp odaya girmekti. Kapıya doğru yürürken bir şeyler ters gidebilirmiş gibi geliyordu. Ve kötü olay patladı.
Girdiğimiz kapıyı açamıyordum! Tae beni kenara itip o denedi,denedi. En sonunda açıldı ama ben o süre zarfında bir sürü kez kalp krizi geçirme tehlikesi atlattım.
Kapıyı açıp çıktığımızda karşımızda bir sürü omega vardı. Her birinin gözü maviydi ve bize bizi öldürecek gibi bakıyorlardı. İçlerinden liderleri olduğunu düşündüğüm kişi "Yakalayın hainleri!" diye emir verdiğinde gözlerim beni ele verdi.
"Onlar d-delta mı?" diye sordu içlerinden biri. "Aynen." diye cevapladı diğeri.
Sonra her birinin aklında aynı soru belirdi "Acaba güçleri ne?". Taehyung'a bunu zihnimden ilettiğimde bana elimde silah olduğunu hatırlattı. Ben daha da rahatlarken onlarla oyun oynamaya karar verdik. Tek tarafın eğlenebileceği bir oyundu ve o taraf kesinlikle biz olacaktık!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delta/KTH
FanfictionYa Dünya'ya ilaç yerine vampir virüsü salındıysa? Ya Dünya'daki 20 milyon insan vampire dönüştüyse? Ve aralarında nadiren görülen "Delta"lar yakalanıp uyutuluyorsa?.. O "Delta"lardan da kaçanlar olduysa, hayat nasıl değişir? Vampirlerin çıkmasıyla...