~11~

3.1K 237 20
                                    

                               Yazardan
2 Hafta Sonra
Royal okula başlayalı 3 gün olmuştu ve şimdiden bir sürü arkadaşı vardı. Mai, Ally, Jin ve Namjoon'la gerçekten yakındı. Aynı zamanda Tae ile de aynı sınıftaydı. He, bir de sınıfın kaslı ego yığını Park Jimin'le. Bildiği kadarıyla Jimin de omegaydı, aynı Jin gibi.

Bu 2 hafta içinde çok bir şey olmamıştı. Eve iyice yerleşmiş, Royal okula Max'n de işe başlamıştı. Böylelikle geçinebilirlerdi değil mi?
                                      •••
Royal alarmının çalmasıyla yerinden sıçrayarak uyandı ve alarmına içinden saydırmaya başladı. Rüyasında yine Taehyung'ı görüyordu ama alarm buna engel olmuştu. Yataktan kalkıp okul için giyinmeye başladı.

(Yukarda gördüklerinizin hepsi)Odasında işi bitince koşarak lavaboya girip hafif makyaj yaptı, günlük rutiniydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yukarda gördüklerinizin hepsi)
Odasında işi bitince koşarak lavaboya girip hafif makyaj yaptı, günlük rutiniydi.
Hızla aşağı inip abisiyle kahvaltı etti ve görüşürüz diyip Jin'in evine koşmaya başladı.
Royal'dan
Jin'in evine gelince Namjoon, Ally, Mai, Jin ve ben birlikte okula yürümeye başladık.
Okula girince avcılar yine bize bakıyorlardı. Beni beta sanarlarken diğerlerinin ne olduğunu biliyorlardı.
Sınıfa girince Tae'nin yine sınıfta tek olduğunu gördüm. Onla yalnız olmak hoşuma gitmiyordu, utanıyordum. Ama bugün Tae'de bir gariplik vardı.
Yavaş yavaş önüne geldim ve kafasını bana kaldırmasını sağladım ve şok oldum. Gözleri kırmızı-mavi rengini almış ve gözlerinden göz yaşı gibi kan akıyordu. Gözlerim dudaklarına kaydığında da dudağının patlamış dişlerinin ortaya çıktığını gördüm. Gözlerim tekrar gözlerini bulduğunda etrafa sinir ve nefretle baktığını anlamıştım. Ve aniden beni şaşırtan bir şey yaptı. Kafasını koyduğu masayı aniden aramızdan fırlattı ve masa camdan aşağı uçtu. Evet gerçekten de uçtu. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyordum sadece gözlerine bakıyordum. Benim gözlerimde saf korku varken onun gözlerinde nefret alevleri yanıyordu. Ne kadar böyle bakıştık bilmiyorum ama en sonunda o hareket etmişti. Ama hareketini görmem gerçekten zor olmuştu, çok hızlıydı.
Elini havaya kaldırdığı an "T-taehyung." diyebilmiştim. Bu size normal gelebilir fakat garipti. Çünkü bunu ben söylemek istememiştim.
Sesimi duyunca gözlerindeki nefret sönmüş, üzgün bakışlar gelmişti yerine.
"S-sana zarar mı verdim? İyi misin?" diye sordu. "H-hayır. İyiyim." diyebildim sadece. Aklımdan o gözleri çıkmıyordu. O an sanki onu korumam gerekiyor da kimseye -kendine de- zarar vermesin diye hissettim.
Önünden çekilip masama oturduğumda müdür ve May Hoca(matematik hocası) girdi. Kafamı onlara çevirdiğimde müdürün Taehyung'a tokat attığını gördüm. Hızla yerimden kalktığımda birinin iç sesini duydum.

"Yakınıma gelme, mutsuz olacaksın."

Delta/KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin