Hüzün Denizi

15.Bölüm ; Acı

ÖLDÜM MÜ?Sürekli bu soruyu soruyorum kendime.Gözlerimi açamıyorum,kalkamıyor,hareket edemiyorum.Sadece nefes alıdığımı ve zayıf kalp atışlarımı duyuyorum sanırım.Sol yanımda bir ağrı var.Sanki bir şey saplıyorlar.Aldığım nefes bile yakıyor ciğerlerimi.Ölümle hayat arasımda bir çizgide "Araftayım" Ezan sesi yankılanıyor odanın içinde ikindi olmalı.Kalkmalıyım.Ölmeden son namaz ben yanmak istemiyorum.Kalbim sıkışıyor.Sonradan iman ha! Firavundan ne farkın var ! Derinin sesini duyuyorum sonra kapı kapanıyor gıcırdayarak...

"Merhaba Arda ben geldim" cevap veremiyorum.

"Seni böyle görmek canımı çok yakıyor Arda...Sesini duyamamak çok zor keşke o yatakta sen değilde ben yatsaydım...Beni duyuyor musun bilmiyorum...ama...Seni çok seviyorum."

İnce zarif parmaklarını elimde hissediyorum.Sımsıcak ve yumuşak...Konuşmak istiyorum ama bir şey engelliyor beni...Beni engelleyen oksijen maskesimi yoksa üzerimde ki o görünmez ağırlık mı bilmiyorum...Ona bende seni seviyorum hemde şu çıkmak üzere olan canımdan bile çok diyemiyorum.Gözlerine bakamıyorum...Ufak tatlı bir sıcaklık...bir bise hissediyorum yanağımda...Daha sonra ılık bir gözyaşı damlası düşüyor dudaklarıma...Beni derin bir sussuzluğa ızdırapa kasıp kavuran bir ateşe atan o bir damlacık su her şeyden çok yakıyor canımı... ***

Sevgilim,biriciğim,cennetim ağlayarak çıkarken odamdan ben çaresizim...Kolumu kaldırıp o masum yüzünü avuçlarımın içine alıp silemedim gözlerini...Ağlama bile diyemedim...Nasıl "Erkek" diyorum kendime! Hangi erkek göz yumar sevdiğinin ağlamasına...Ucubeden başka bir şey değilim ben...U-C-U-B-E!

Dışarıdan bir kez daha ezan sesi geliyor...Vücudumda bir sızı var sanki kanla beraber o sızıda dolaşıyor damarlarımda kapı açılıyor yine o gıcırtıyla Derin...Derinimmm...Tekrar geldi...diye düşünürken o iğneleyici iğrenç sesi duyuyorum...

"Şu haline bak."

Küçümsediği her kelimesinden belli...Dalga gecer bir havayla

"Morg hoşuma gitti mi?"

Burak! sana o an verbileceğim en sert en ağar cevabı vermek isterdim!Biraz mecalim olsaydı kalkmaya birazcık...Bak nasıl pişman oluyordun bize bulaştığına.

"Derin burda mıydı bu onun parfümü?"

Adi herif! sırıttığına emindim odada parfüm kokusu felan yoktu pislik yapıyordu kendince!Seni doya doya paralamak için sabırsızlanıyorum.

Bir kaç şey daha geveleyip çıkıyor...Sonra kapı açılıp kapanıyor iğneler,serumlar,doktor,hemşire...Uyuduğum an morg geliyor gözümün önüne..Hala üşuyorum ve Derinin gözyaşı hala yakıyor dudaklarımı...İki zıt hissi aynı anda yaşıyorum...Sesleri duyuyorum tepki veremiyorum...Bilincim açık..Derin aklımdan çıkmıyor.O ağlamaklı sesi kulaklarımda...Güneşte parlayan o kızıl saçları...O çocuksu gülüşü...Çicekleri kıskandıran kokusu...parlak gözleri...Ne kadar da özledim.O etrafa neşe saçan cıvıl cıvıl Derinin yerini şimdi boş bir karanlık aldı...Derinimmm seni kaybetmekten çok korkuyorum...Sensizlik benim kabusum...Sana ilaçlardan çok ihtiyacım var...