τέσσερα

3K 297 165
                                    

Kirishima'dan

"Auch..." Midoriya acı içinde inlerken yumruk yaptığı avuçlarına tırnaklarını saplamıştı. Revirdeki hemşire, çilli çocuğun patlamış olan kaşına pansuman yaparken onu rahatlatacak bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Kollarımı göğsümde birleştirip sakinliğimi korumaya çalışıyordum. Birinin şu serseriye artık bir dur demesi gerekiyordu.

"Nasıl bu duruma geliyorsun anlam veremiyorum... Kavgalı bir tipe de benzemiyorsun ki." Kahverengi saçları omuzlarına düşen hemşire kız, endişe içinde yara bandını Midoriya'nın pansuman yaptığı kaşına yapıştırdı.

Midoriya utançla kızarıp eliyle saçlarının arkasını karıştırdı. Hiçbir nedeni olmadan dayak yediğini Ochako'ya söyleyemezdi. Al yanaklı kızdan hoşlandığını anlamamak imkansızdı. Her ne kadar kendi için büyük olsa da seviyordu işte.

Revirde işimiz bitince Midoriya dinlenmek için rapor alıp eve gitmişti. Kendimi sınıfa yönlendirip sırama oturdum.

Bakugou sürekli kendisinden zayıf olanlara sataşırdı. En büyük hedefi ise küçüklükten beri tanıdığı Midoriya idi.

Söz de Midoriya'yı koruyacağımı söylemiştim. Bir erkek olarak sözümü tutmamıştım ve bir arkadaş olarak görevimi yerine getirememiştim.

Parmaklarımı kendimden utanarak saçlarıma geçirdim. Buna bir daha izin vermeyecektim.

Kulaklığımı kulaklarıma takarken bakışlarım, sınıfın köşesinde ki sarışındaydı. Etrafında birkaç tane belalı öğrenci daha duruyordu.

Sanırım bugün şu bebeği bir daha kullanacaktım.



"Agh..." Bakugou, karnını tutup yere çöktü. Ellerim arasındaki bebeğin karnına küçük bir toplu iğne batırdığım için acı dolu bir ağrı saplanmıştı karnına.

Koridorda herkes ona korkarcasına bakarken nefes nefeseydi. Acıdan dolayı alnında küçük küçük ter damlaları oluşmuştu ve gözleri dolmuştu. Sesini bastırmak için dudağını dişlerken bir kaç öğrenci çoktan öğretmen çağırmıştı. Elimdeki bebeğin küçük bedeninden toplu iğneyi çıkarıp hızlıca bebeği çantama soktum.

Öğretmenler, Bakugou'yu revire yönlendirmişti. Bense kalabalık koridorun sonundan olayı istemdışı tebessümümle izliyordum.

"Sanırım Tanrı sonunda eşit davranmaya başladı," dedi Denki kolunu omzuma koyarak. Gülümsememi silmeye çalışıp sarı gözlerini bana dikmiş olan dostuma baktım.

"Öyle gibi." Omuz silkip dağılan koridordan sınıfa ilerledik.









V.o.o.d.o.o  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin