τρία

3.4K 307 150
                                    

Kirishima'dan

Tepsimi yemek masasına bırakmamla başımı kaldırdım ve gözlerimle yemekhanedeki dostumu aramaya başladım. Denki'nin sarımsı parlak gözleri benimkilerle buluştuğunda kocaman gülümsedim ve sağ kolumu kaldırıp ona el salladım. Beni fark ettiğinde o da gülümsedi ve vakit kaybetmeden yanıma oturdu.

Bir kaç basit selamlaşmanın ardından bakışlarım, yemekhaneye giren tanıdık kafaya çevrildi. Yeşil gözlerin sahibi anında beni yakalamıştı. Gülümsedi ve elmacık kemiklerinin üzerindeki çilleri daha da ortaya çıkardı. Gülümsemesine karşılık verip elim ile buraya gelmesini işaret ettim. Yavaş adımlarla yanımıza ilerlemeye başladı. Başımı yemek tepsime sabitledim ve tostumdan yemeye başladım.

"Çekil yolumdan, ezik." Kulaklarımı dolduran soğuk ve tanıdık sesle kafamı çilli dostuma doğru kaldırdım. Yere düşmüştü ve tepsisi ellerinden kayıp yerle buluşmuştu. Tepesinde ise sarı, diken saçları ile dikkat çeken pislik duruyordu. Katsuki Bakugou. Avaz avaz bağırıyordu ve yerdeki çocuğa tekme atıyordu. Dişlerimi birbirine geçirip hızlıca ayağa kalktığımda Denki kolumu yakaladı,

"Sakinleş, dostum." Bakışlarımı tekrar Midoriya'ya çevirdiğimde Bakugou'dan özür diliyordu. Bu çok saçmaydı. Özür dilemesi tam bir saçmalıktı. Bir suçu yoktu ki! Bense Denki yüzünden kendimi tutuyordum. Midoriya sendelenerek yanımıza geldi ve karşıma oturdu. Üzerine çorba dökülmüştü ve herkesin ona bakmasını umursamayarak bize gülümsedi.

"Özür dilerim Kirishima," dedi kısık bir sesle. "Kendimi koruyamadım. Yine..." Kaşlarımı çattım ve ona bir mendil uzattım.

"Özür dilemeyi kes," diye çıkıştım. Dudaklarıma güven verici bir tebessüm yerleştirip devam ettim. "Sen kendini korumayı öğrenene kadar ben yardımcı olurum!" Denki bu halime kıkırdadı ve kafamın arkasına bir tane vurdu.

"Sonra ki hedefi de sen ol, ne iyi ama(!)" Yemeğini hızlıca ağzına tıkarken ben kendi tepsimi yeşil saçlı dostuma uzatmıştım.

  ★   

"Kirishima?" Denki'nin sesini duymam ile elimdeki bebeği bırakıp hızlıca dolabımı kapattım. Dolaba yaslandım ve sorarcasına sarışın arkadaşıma baktım. "Gelmiyor musun? Biyoloji dersi başlayacak." Başımı hızla aşağı yukarı salladım ve kuruyan boğazımı hiçe sayarak dudaklarımı araladım.

"Geliyorum. Sen önden git," dedim gülümseyerek. Omuz silkip yanımdan uzaklaşınca tuttuğum nefesimi dışarı verdim. Dolabımı açtım ve bebeğe baktım. Aklıma hep şeytani fikirler geliyordu. Fakat kötüyü oynarsam Bakugou'dan bir farkım kalmazdı. Başımı sağa sola sallayıp düşüncelerimden sıyrıldım. Gerekli olan malzemeleri alıp dolabımı kilitledim ve sınıfa ilerledim.

V.o.o.d.o.o  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin