☆ ; ' ¤ ° Y/N: ° ¤ ' ; ☆
- bu bolum smuttan cok gamze fantezisi icermektedir...
- ☆ -
Jungkook, uykusunu bölen fazlaca sesli çalan zille derince ofladı yastığına. Daha saat sabahın 6'sıydı ve kapıyı devamlı çalan kişinin kim olduğunu gerçekten merak ediyordu. Kim bu saatte deli gibi zili çalardı ki?
İstemeden de olsa yataktan kalktı ve ayağına tavşanlı terliklerini geçirdi. Yeni uyandığından dolayı şişmiş olan yüzünü, dağınık saçlarını umursamadı. Hâlâ çalmaya devam eden kapıya hızla ilerledi.
Kapıyı aralar aralamaz eline sıkıştırılan valizlerle gözlerini birden açtı küçük çocuk.
"Günaydın kurabiyem!"
Jimin, tüm yüzüne yayılmış olan geniş gülümsemesiyle Jungkook'u olduğu yerden ittirdi ve aralık olan kapıyı kapattı.
Küçük çocuk arkadaşının mağduru olarak onun zoruyla odasına geri girdi, elindeki valizleri gelişi güzel bir şekilde yere bıraktı.
Arkadaşının onu görmemesini dileyip yatağına geri gireceği sırada Jimin, bunu farkedercesine merdiven basamaklarını atlaya atlaya çıkıp hızla arkasından yetişti ve tombik elleriyle arkadaşının pijamasından tutarak onu yakaladı. Buna engel olabildiği için kendisiyle gurur duyarken bağırmaya başladı. "Uyuklama be!"
Arkadaşının zaten dağınık olan saçlarını daha da karıştırdı ve ardından hayatının en önemli şeyini yaparcasına valizlerini özenle açmaya başladı.
Jungkook esnemeye devam ederken bu sırada söylenmeden duramıyordu. "Jiminie bu saatte evimde ne yapıyorsun? Kendi evine gidip uyusana."
Arkadaşı ona sinirle dönüp baktığında ürkmüştü. Hatta konuştuğuna bile pişman olmuştu çünkü bakışları gerçekten kötüydü.
"Sen hala dikiliyor musun Jungkook? Git yüzünü falan yıka, sinir etme beni! Yoksa bu halinin fotoğrafını çeker ve üstün stalk yeteneklerimi kullanarak Bay Kim'in numarasını bulur, ona atarım."
Jungkook'un gözleri korkuyla açılınca sendeleyerek de olsa koşar adımlarla lavaboya ilerledi. Çünkü arkadaşı yaparım diyorsa yapardı. Zaten sabahları ne kadar çirkin olduğunu hep söylerdi kendisine. Bu yüzden daha fazla ikiletmeden kabul etmişti.
Banyoya girdiğinde şişkin gözleri ayna ile buluştu. Arkadaşına sonuna kadar hak verdi minik. "Bay Kim beni böyle görseydi pişman olurdu." diye geçirdi içinden, ne kadar haksız olduğunu bilmezken.
Aynadaki yansımayla bakışmasını kesip seri hareketlerle yüzünü yıkadı Jungkook. Ardından çilekli diş macununu diş fırçasına yaydı ve dişlerinin bu aromayı tatmasına izin verdi. İşi bittiğinde fırçasını yıkayıp yerine bıraktı. Aynada dağınık tutamlarıyla göz göze gelmişti ki onları daha sonra düzeltmek üzere saçlarını kendi haline bırakmaya karar verdi.
Jimin düşüncelice elindeki kıyafetlere bakıyordu. Küçük çocuk odaya girdiğinde oflayarak puf koltuğuna oturdu ve onu izlemeye başladı. "Hâlâ neden geldiğini söylemedin Jiminie."
Jimin elinde bir mavi ve oldukça dar olan yırtık pantolona, bir de diğer elindeki normal siyah pantolonla bakışıyordu.
"Unuttun mu kurabiyem bugün Bay Kim'e dersin var." Arkadaşının suratına değil de kıyafetlere bakarken söylediğinde diğeri şaşırdı. "Sen nerden biliyorsun Jimin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Love Me° ☆》Namkook + M °
FanfictionStajyer öğretmen olarak gelen Jeon Jungkook, sorumluluğundaki genç öğretmene bela olur.