- ☆ -
"Makyajını yapamıyorum Kurabiyem, ağlama artık~"
Jimin havada durmaktan ağrıyan kolunu aşağı indirdi. Küçüğünü eve geldiğinden beri sakinleştiremediğinden hâliyle oldukça yorulmuştu. Şu ana kadar başarılı olduğu tek şey, ona kıyafet giydirmek olmuştu.
Küçük olan hâlâ akıtmakta olduğu yaşlarla büyüğüne baktı. "N-Neden giydirdin ki beni?" diyerek üzerinde ki kıyafetleri gösterdi ne kadar meleksi durduğunu bilmeden. Beyaz pantolonu, beyaz gömleği ve beyaz ceketiyle görünüşüne yapılabilecek en iyi benzetme bu olurdu.
Derin bir nefes soluyup parmaklarıyla oynamaya başladı. Utanıyordu. "Bu kıyafetler çok güzel h-hyung. Ama ben bunların içinde çok çirkinim..."
Hyungu, elindeki göz kalemini bırakıp yatağa oturttuğu küçüğünün yanına kuruldu hızla. "Dinle kurabiyem." Şimdi boşta kalan eli, Jungkook'un omzunu bulmuştu. "Bu partiyi kaçıramazsın. Tüm okul ve öğretmenler orada olacak ve ben de geleceğim. Şimdi yakışıklı hyungunu dinle ve makyajını yapalım, hm?"
Jungkook arkadaşının sözünü dinlememekte yeminliydi sanki. Öğretmeni ona her şeyin iyi olduğunu söyleyene kadar kendisini iyi hissetmeyecekti.
Jimin, küçüğünün ne düşündüğünü anlayabiliyordu. Hafifçe kıkırdamadan duramadı. "Kookie~ Bay Kim'le sevişmek istiyor musun?" ve, komodinin üzerinde hazır duran çilekli sütü alıp arkadaşına uzattı.
Jungkook çilekli sütü gördüğü gibi hıçkırıkları eski yerine yollamış, pipeti hızla yerleştirerek sütü ağzına almıştı.
Arkadaşı zaferle gülümserken dudaklarını pipetten ayırmadan sevimlice kıkırdadı. "Evet hyung, çok isterim! Ama ya Bay Kim kabul etmezse?"
Göz kalemini yeniden alıp yavaşça ona yaklaşan Jimin, arkadaşının saçlarını geriye yatırdı. Sırada daha saçlarını yapmak vardı.
"Edecek kurabiyem. Hyungun seni karşı koyulmaz derecede tatlı ve seksi bir tavşan yapacak, bana güven."
Bu fikir küçük çocuğun kulağına gayet hoş gelmişti.
Büyüğüyle yeniden sarılıp öpüşmeyi dört gözle bekleyecekti.
"O zaman beni bir tavşan yap hyung~"
- ☆ -
Jungkook, korkakça bulunduğu karanlık yerde, attığı kısa mesafeli adımlarla yürümekteydi.
Yalnızdı çünkü hyungu biraz önce ona gayet güzel olduğunu ve beklemesi gerektiğini söyleyip gitmişti. Ama nereye gittiğini bilmiyordu, bunu söylememişti.
Jungkook olduğu yerde yalnız hissetmiyordu. Ara sıra bazı kıkırtı, gülüşmeye benzer sesler duyabiliyordu. Bu durum onu daha da korkutuyordu.
"Korkuyorum hyung, n-nerdesin?" dedi. Cevap yoktu.
Küçük çocuk, sorusuna yanıt alamayınca kapıya yöneldi.
Gerçekten korkuyordu. Daha fazla burada kalabileceğini sanmıyordu.
Kapıya koşarak gitmişti. Elini kapı koluna atıp, ürkekçe aşağıya indirdi. Çıkışa çok yakındı. Eğer kapıyı açabilirse buradan koşarak uzaklaşacaktı.
Nihayetinde toplayabildiği cesaretinden güç alarak kapıyı açmıştı küçük.
Ama kapıyı açıp koşmaya başlayacakken önünde o'nu görmeyi beklemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Love Me° ☆》Namkook + M °
FanficStajyer öğretmen olarak gelen Jeon Jungkook, sorumluluğundaki genç öğretmene bela olur.