Arkamı dönmeden kısık sesimle "Efendim?" diyebilmiştim. Korkuyordum, o hayallerimde daha çok mutlu ederdi beni , buna eminim.
"Bana ne zaman bakmayı düşünüyorsun?" diye sorduğunda istemesemde ona dönmem gerektiğini anladım.
Arkamı döndüğümde işte ordaydı. Tam karşımda , hayallerim. Gülümsüyordu ve yanağında oluşan çukur beni Ais'i öpmeye itiyordu. Ama yapamazdım.
"Küvet şarkısını o gün adını bile bilmediğim o kıza değil de şuan sana ithaf ediyorum Azra. Bu nasıl bi güzellik?"
"Her baktığımda yeniden çarpar kalbim." diye mırıldandığımda küçük bir kahkaha atıp yanıma geldi. Kolunu omzuma attığında bara ters yönde yürümeye başlamıştık. "Nereye gidiyoruz?" dediğimde yine güldü. Ne kadar çok gülüyor ya bu. Ama çok güzel gülüyor. "Emin ol ki bende bilmiyorum, bir önemi var mı?"
"Sen varsan neyin nerede olduğunun hiç bir önemi yok Ais." Belime sarılan kollarla yüzümdeki sırıtış büyümüştü, dudağımda hissettiğim ıslak bir öpücükle de kalp atışlarım gittikçe hızlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızım | Texting
FanfictionBilinmeyen: Bir beraatıra da beraber çeker miyiz? *** TAMAMEN KURGUDUR. YORUMLARINIZI YAPARKEN KURGU OLDUĞUNU UNUTMAYIN.