Evin içine son kez göz gezdirdiğimde artık alacak başka bir şey kalmadığını gördüm ve kapıyı kapatıp bavulumu sürüklemeye başladım. Ais'ten kendim ayrılmama rağmen ayrıldıktan sonra bir depresyon sürecine girmiştim. Öyle ki saçlarımı çok kısa bir boyuta getirip rengini değiştirmiştim ve şimdi de yaşadığım ülkeyi, evet şehir değil ülkeyi değiştirecektim. Ais'le kısa da olsa çok güzel zamanlar geçirmiştim ama artık yeni bir hayat istiyordum. Ve biliyorum ki Türkiye'nin hangi şehrine gidersem gideyim her yüzde her seste onu görecek, duyacaktım. Bunları düşünürken bir yandan da hızlıca yürüyordum çünkü uçağımı kaçırmamam lazımdı. Burdan Londra'ya uçağım vardı ve yetişmeliydim. Taksi durağına geldiğimde rastgele bir taksi seçtim ve bavulumu bagaja koyup taksiye bindim, "Sabiha Gökçen Havaalanı." dedikten sonra kulaklığımı takıp Spotify'a girdim. Premium üyeliğimin süresi dolduğu için derin bir of çektim. Sonra rastgele bir playliste tıklayarak şarkının çalmasını bekledim, keşke beklemeseydim. Şarkının başlaması ile Ais'in sesinin kulaklarıma dolması sayesinde çok kötü olmuştum. Boğazımda düğüm oluşmuştu sanki, yutkunamamıştım. Kulaklığı çantama fırlatıp telefonun ekranını kapattığımda "Abla geldik." diyen taksicinin sesini duydum ve ücreti ödeyip taksiden indim. Bagajdan aldığım bavulumu tekrar sürükleyerek havaalanına girdim. Gerekli kontrollerden geçtikten sonra sonunda uçağa binmiştim. En köşedeki koltuğa bilet aldığım için şanslıydım. Çünkü henüz kimse binmemişti ve yerime rahatça oturabilecektim. Kısa bir süre sonra yanımdaki koltuklarda dolmuştu ama açıkçası kim olduğuna bakmamıştım bile, tanıyacak mıyım sanki? Banane yanımdakinden. Gözlerimi yavaşça kapatırken yanımdaki kişinin elimi avuçlarının içine aldığını ve kafasını omzuma koydupunu farkettiğim an kafamı çevirdim. Gördüğüm manzara ise ağlamaya gerçekten değerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızım | Texting
FanfictionBilinmeyen: Bir beraatıra da beraber çeker miyiz? *** TAMAMEN KURGUDUR. YORUMLARINIZI YAPARKEN KURGU OLDUĞUNU UNUTMAYIN.