Kara elflerin bakışı altında Gren oradan ayrıldı ve garip yollardan sonra karanlığın içindeki bir bahçeye çıktı. Uzakta parlayan güneşi gördü Gren. Yanındaki şövalye Gren'i ağaçların arasına çekti.
Ağaçların arasına daldılar ve orada bir ejderle karşılaştılar. Gren ejdere baktı bir süre ve sonra Şövalye'nin yardımıyla ejderin üstüne yerleştirilmiş kabine girdi. Şövalye ile karşılıklı oturdular. Bir süre bekledikten sonra başka bir şövalye elinde Gren'in asasıyla belirdi ve asayı Gren'e uzatarak,
"Alın!" dedi.
Gren bu kibarlığı anlayamamıştı ama rahatlamıştı. Tehlike azalmış gibiydi. Gren asasını aldı ve geriye yaslandı.
Ejderha kanatlarını açtı ve bir anda yükseldi. Gren kendini garip hissediyordu. Ejderha Bir gökte süzüldüğünde Karanlık Krallığın çorak topraklarını ve garip yaratıklarını gördü.
"Bir saat sonra Amelsis'in kulesinde oluruz. Onu neden arıyordunuz?"
Gren şüpheyle şövalyeye döndü.
"Ona söyleyeceğim sadece."
"Anlaşıldı," dedi şövalye ve kendi kendine bir şeyler mırıldandı.
Şövalyenin dediği gibi bir saat sonra kule gözüktü ve ejderha kulenin tepesinde durdu.
"Önden inin," dedi şövalye Gren'e.
"Teşekkürler."
Gren önden, şövalye arkasından indiler. Şövalye küçük bir kapıyı göstererek,
"Buradan," dedi.
Gren tedirgince şövalyeyi takip etti ve Kulenin dolambaçlı ve karanlık merdivenlerini epeyce indikten sonra bir koridora çıktılar. Sağ taraftan ilerlemeye devam ettiler. Bir süre sonra sola saptılar ve ardından bir grup merdiveni daha indiler. Bu süre içinde koridorlar boş gibiydi. Gren sadece ayak seslerini duyuyordu.
Sonunda büyük bir kapının önünde durdular. Şövalye kapıyı çaldı ; İçeriden Gren'in içini ürperten bir ses geldi.
"Gel!"
Şövale kapıyı açtı ve içeri girdi. Gren bir an tereddütle baktı içeri. Şövalye az önceki gibi kibar bir ses tonuyla konuştu,
"Korkmayın."
Odaya girdiğinde Gren'in ilk dikkatini çeken, karanlık oldu. Bir süre kimse yok zannetti. Ama ardından kızıl bir meşale yanınca Gren odanın duvar diplerini çevirmiş kara elf, ork, büyülü şövalyeler ve garip yaratıklar gördü.
Ve sonra odanın tam ortasında durmuş ve ona bakan kara pardösülü adamı gördü Gren.
"Amelsis," dedi Gren. "Bu O olmalı."
"Doğru tahmin," dedi o an Amelsis. "Ben Amelsis'im."
Gren tedirgince baktı ona. O sıra Gren'i getiren şövalye öne çıkarak, selam verdi.
"Efendi Amelsis. Bu kişi kara elfler tarafından yakalanmış. Sizin soyunuzdan olduğunu söylüyor ve sizi görmek istiyor."
Amelsis başını salladı ve şövalye geriledi. Amelsis Gren'e doğru yaklaştı.
"Kimsin Sen? Nereden benim soyumdan oluyorsun?"
Gren Amelsis'in sesinden hoşlanmamıştı. Amelsis'e dikkatle baktı. Pardösü altında kendini gördüğünü sandı bir an. Ardından gözlerini ovuşturdu ve tekrar bir şey göremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Melekleri
FantasiaWattsy 2018 Gizli Cevher Ödülü Tüm dünyanın kaderi onun elindeydi. Ama bu sırada ölüm melekleri tarafından öldürülmemesi gerekiyordu... Gren daha yeni büyücülük okulunu bitirmiş genç bir büyücüyken onun ve dünyanın geçmişini saran karanlık Gren'i t...