ULK-2
Anıl hani şu Poyraz'ın kankası olan ama ben ne alaka ki tamam bi kaç kere beni Poyraza bakarken görmüş olabilir ama beni tanımıyor bile... Sonunda bakışmayı kestik ve 'beni niye çağırdın?' dedim. O ise o kadar rahattı ki... 'sonunda gelebildiniz küçük hanım' dedi dalga geçer gibi değil de daha çok beklemekten sıkılmış gibi bir hali vardı. 'niye çağırdın?' dedim tekrarlayarak 'Aa amma merak ettin' dedi. 'ben dersin ortasında çok kıymetli uykumdan uyandırıldım. Ve nöbetçinin beni çağırdığını gördüm. Ve sen şimdide beni niye çağırdığını söylemiyorsun.' Dedim içimdekileri dışa vurarak. 'bak küçük hanım seni tabi ki de boşuna çağırmadım. Konuşacağım şeyler var. Ama biraz beklemen gerekiyor.' dedi 'sen beni tanıyor musun ki?' dedim dayanamayarak. 'hem de çok yakından küçük hanım' dedi. Ama beni nasıl tanıyabilir ki? Nerden olacak okulda popüler kişilerin tanımadığı insan yok ki! 'ama ben seni tanımıyorum.' Dedim. Allah'ım sen beni affet ya tanımıyorum falan diyorum bide... 'öyle mi?' Dedi. 'öyle şimdi benimle ne konuşacaksan konuş derse geri dönmem gerekiyor.' Dedim. Aslında derse gitmekle gram alakası yok benimle Poyraz hakkında konuşabilir diye öyle dedim. 'bunu derste uyuyan şirin kız mı söylüyor' dedi ama benimle en ufak bir konuşma yapmamış biri olarak sizce de fazla laubali değil mi? Arkadan salonun kapısının sesi geldi. Ve içeri giren kişi yok yok şuan rüya görüyorum değil mi? Biri beni cimciklesin! İçeri Cansu ve Poyraz girdi. El ele bana doğru yürüyorlar. Anıl konuştu. 'nerede kaldınız be çifte kumrular' dedi. 'geldik kardeşim Cansu hanımın makyaj tazeleme molası anca bitti' dedi o muhteşem âşık olduğum sesiyle ve bana döndü. 'hayırdır kardeşim kim bu kız' dedi. Bana dedi bana kız dedi.
İç ses
Acaba neden? Hım bir düşüneyim kız olduğun için olmasın!
Sen sus be
İç sesimle orta yolu bulamasak da şuan anın büyüsüne kapılıp Poyraza hayran hayran bakmaya başladım. Ama benim bakışlarımı gözümün önünde aşağı yukarı sallanan eller böldü. Elin sahibinin her ne kadar Poyraz olmasını istesem de o kişinin Anıl olduğunu gördüm. Ve bakışlarımı Poyrazdan çektim. Bu sefer konuşan kişi Cansu'ydu. 'Ee anıl tanıştırmayacak mısın bizi' dedi her zaman ki tatlı sesi bu sefer sanki Poyrazı kıskanmış gibi hafif sitemliydi... Anıl da 'haklısın Cansucum bu bizden bir dönem altımızdaki ela bunlarda okulumuzun biricik çifti...' derken lafının bitmesine izin vermeden 'biliyorum biliyorum' dedim ve gözlerimi devirdim. Allah'ım ben ne saçma bir şeyin içine düştüm. Poyraz ve benim burada birlikte bulunduğumuz bir ortam var ve ben şuan ne yapıyorum. HİÇBİR ŞEY! Ama ne yapabilirim ki... Anıl'a yaklaştım ve 'Ne yapmaya çalışıyorsun?' dedim haklı olarak bi tepki vermeyip beni kolları arasına aldı. Bu hareketine karşılık ağzım yere değecek kadar açıldı çünkü bana sarıldı. Ne dedim ben sarıldı mı? Anıla sinir olmuş bir şekilde çatık kaşlarla baktığımda bana sadece 'bekle ve gör küçüğüm' dedi. Poyraz ve Cansu'ya döndüğümde ise Poyrazın da en az benim kadar şaşkın olduğunu gördüm. Cansu ise bu durumdan oldukça mutlu gibi bir hali vardı. Yazık ya valla bak şuan kıza acıdım. Hayır, zaten benim kendime faydam yok Poyrazı elinden alabilecek kapasiteye sahip gibi mi duruyorum. Ortamdaki sessizlik kan donduracak türdendi. En sonunda biri konuşmayı akıl etti ve Poyraz konuştu. 'siz birlikte misiniz?' ah be Poyraz'ım beni yaban ellere kaptırdın. Ay ne saçmalıyorum ben ya! Ama bu Poyraz'ın bakışlar çok fena şuan bir Anıla bir bana bakıyor ve bakışları öldürecekmiş gibi... Gören de beni yıllardır seviyor sanır. Belki de benim Poyraza tutunma onu bırakmama nedenim de budur. Bakışını yediğim... 'Anıl niye çağırdın bizi' dedi bıkkınlıkla Poyraz, çocuk haklı beyler dağılın. 'bizim okul müzik grubumuz için en doğru solistin Ela olacağını düşünüyorum. Bu yüzden size buraya Elayla tanıştırmak için çağırdım.' Şoka girmiş bir biçimde Cansu ve ben aynı anda 'NE?' dedik. Anıla dönüp ne saçmalıyorsun sen seninle tanışalı diye devam edecekken Anılın büyük elleri ağzımı saliseler içinde kapatmıştı. Ben Anılın elini itmeye çalışırken o 'neyse arkadaşlar görüyorsunuz ki benim sarışınım çok utanıyor hadi biz kaçtık.' Dedi. Daha fazla güç uygulayarak 'ne yapıyorsun sen ya senin yüzünden bizi yanlış anladılar. Hah kimin umurunda ki' dedim alayla 'senin için ve kendim için bir planım var herhalde' dedi. Ee tabi ben susar mıyım? Tabi ki de hayır! 'benim haberim olmadan hem de tanışalı daha 15-20 dakika olmuşken mi?', 'aynen öyle ne yapalım yani anca bu zamanı bulabildim.' 'ya bak sen beni okuldan tanıyorsun orasını anladım. Ama beni niye işlerine alet ediyorsun? İşte bunu anlamıyorum' 'nesini anlamadın ki? Konunun Poyrazla ilgili olduğunu anlamadın mı?' 'onun farkındayım ama bu zamana kadar en ufak sohbetimiz geçmedi. Hadi diyelim geçmedi olabilir aniden çağırmana da bir şey demiyorum ama artık yeter sen ne hakla müzik grubunuzun solistliğini yapacağımı söylüyorsun? Ha? Ne hakla?' 'sevgilin olma hakkıyla' 'pardon? Anlamadım?' dedim. Bu çocuk ne saçmalıyor ya! Benim gibi şişman ve çirkin bir kızın nasıl sevgilisi olduğunu söyledi ki! 'Aa neyini anlamadın ki aşkım dedi ve kolunu boynuma sarıp kendine çekti. 'ya sen kafayı falan yedin bence benim niye haberim yok sevgili olduğumuzdan' 'e öğrendin işte aşk kuşum' 'ya sen iyi misin beni biriyle falan mı karıştırıyorsun? Ayy yoksa hap mı kullanıyorsun ah yazık kıyamam sana' 'ya bak tamam her şeyi anlatıcam hap falan yok ortada' 'anlat o zaman benim gibi bir kızı niye seçtin bu oyunun için' 'neyin varmış senin gayet de güzel bir kızsın kendini sakın küçümseme' dedi. 'Anılcım bak beni neden bu oyuna sürüklediğini bilmiyorum ama böyle bir şeyi bana danışıp yapman gerekiyordu. O da beni taklit ederek 'Elacım bak bu oyun da ikimizin de kârı var. Bu arada bu oyunu asla birine anlatmıyorsun. Benim sana aylarca aşık olduğumu fakat itiraf edemediğimi anlatıyorsun soranlara' 'benim ne gibi bir kârım olabilir ki' dedim ve olanlar oldu. 'mesela Poyraz'a olan aşkın, benim de Poyraz'ı Cansu sürtüğünden kurtarmam gibi'
BÖLÜM SONU!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Lafın Kısası
ChickLitŞişman ve kendine güveni olmayan bir kız 'Ela'... Yıllardır Poyraz'a olan aşkını karşılık beklemeden sürdüren, kendinden önce onu düşünen platonik aşkın en ağır mahkumu. Ela bu hikâyenin esas kızı. Ama esas oğlanı seçmesi gerekiyor. Esas oğlan Poy...