Uzun Lafın Kısası

ULK-Tanıtım

UZUN LAFIN KISASI (TANITIM)

Sevmekte sevilmekte güzel şeyler. Ama sevmenin de sevilmenin de dozunu kaçırmadan... İşte ben burada hata yaptım. Ben çok sevdim. Hiçbir karşılık beklemeden, benim varlığımdan bile haberi yokken... Ben uzaktan sevdim. Yanında sevgilisi olmasına rağmen, onun da bir gün beni o kız gibi sevecek olma ihtimalini sevdim. Çünkü hayatım ihtimaller ve hayaller üstüne kurulu... Beni tanımak zor, ben bile kendimi tanımıyorum. Kendim hakkında bildiğim tek şey Poyrazı canımdan çok sevdiğimdir. Neden seviyorum? Niye seviyorum? 3 yıldır sevmemin nedeni ne? İnanın bende bilmiyorum. Kendimi anlayamıyorum. Hâlbuki bir Mona Lisa tablosu bile değilim. Hayatım Poyraz üzerine kurulu bu platonikliğimi biricik arkadaşlarım Beyza ve Melisa biliyor. Ve inanın beni bu sevdadan çok kere vazgeçirmeye çalıştılar. Ama ben her şeye rağmen beni seveceğine inanıyorum... İnanmak istiyorum. Ama sanırım çok şey istiyorum. Sonuçta Poyraz kim ben kim!

Kendimi tanıtamam belki ama dış görünüşümü az da olsa anlatabilirim. Ben 1.70 boyunda altın sarısı saçlara ve numaralı kemik gözlüklerimin altında belli olmayan iri ela gözlere sahip (Meloşum bana eşek gözlü yârim der), hokka burunlu, küçük ama dolgun pembe dudakları olan yaklaşık 75 civarlarında kilosu olan bir kızım. Kısaca tabiri caizse balıketli! Poyrazın beni fark edememe sebebini şimdi anladığınızı düşünüyorum. Ve şunu da bilmenizi istiyorum. Ben Poyrazı ne geniş omuzları için ne adonisleri için ne de güzel yüzü için seviyorum. Ben onun kehribar rengi gözlerinin parıldamasını seviyorum. Ben onu nadiren de olsa göz göze geldiğimiz de bana bakarken ki tebessüm edişini seviyorum. Ben onun arkadaşlarından  biri espri yaptığında ki ince dudaklarında tebessümü seviyorum. Ben onun okula girişindeki havalı saç düzeltmelerini seviyorum. Ben onun hareketlerini, sevgilisi Cansu'yu sahiplenmesini bile seviyorum. Evet, sevgilisinin adı Cansu ve diğer kızlar gibi. Gerçek anlamda güzel yüzü, saçları, fiziği, gözleri var. Ve Cansu'yu bu yüzden dışa vuramasam da kıskanıyorum. Bunu kabullenemiyorum bazen. Ama sonra Poyrazın böyle bir kızı hak ettiğini düşünüyorum. Poyraz mutlu olsun gerisi önemli değil diyorum kendime... Çünkü Poyraz gibi biri benim gibi birinin yanında mutlu olamaz. Birbirimize yakışmıyoruz da zaten. Ama bir gün beni sevse diyorum. Hani olur da bir gün benim onu bu kadar yıldır sevdiğimi öğrense de o da beni sevse ama olmaz öyle bir şeyin ihtimali bile yok o beni hiç tanımazken ben onu kendimden daha iyi tanıyorum. 

Uzun lafın kısası şişman ve gözlüklü kız hiçbir zaman bu hikayenin esas kızı olamayacak ve hiçbir zaman Poyraz tarafından sevilmeyecek.

Dış ses*

İşte burada yanılıyorsun! Ela bu hikayenin esas kızı sensin. Ama esas oğlanı senin seçmen gerekiyor. Bu hikaye de esas oğlan Poyraz mı? Yoksa başka biri mi olacak?

                                                                      --TANITIM SONU--

Merhaba, sevgili okurlar. Bu benim ilk hikayem. Uzun zamandır yayınlamak istediğim fakat yayınlamaktan çekindiğim bir kurguydu. Fakat konusunda kendime özgü ve gerçek hayattan bazı kesitleri de bulundurduğum için artık yayınlamanın zamanı geldi diye düşündüm. Umarım sizler tarafından da beğenilir. Lütfen kütüphanenize kaydetmeyi, vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Sizin görüşleriniz benim için önemlidir. Şimdiden teşekkürler. 

Sevgiyle kalın.

Derya