"Gitarımı neredeyse yakıyordun! Nasıl unutabilirim?!" -H
...
"Luka, bari kahvaltı yapıp çıksaydık!" Marinette onu bileğinden tutup resmen sürükleyen çocuğu durdurarak homurdandı. Şu hayatta nefret ettiği 3'lü erken kalkmak, aç olmak ve internetsiz kalmaktı. Tamam, telefonunun yanında olması internetsiz olmadığı anlamına geliyordu ama- Bir saniye telefonunu unutmuştu.
"Şurayı bir yeri kazın da gömün beni. Bu ne ya!!!" Genç kız Luka'nın gülmesiyle kaşlarını çatarak ona baktı. "Kusura bakma prenses seni uyandırdım ama merak etme, zaten kahvaltı yapmaya gidiyoruz."
Luka gözünü açıp kapayana kadar Marinette onun önüne geçmiş, kaldırımda koşarcasına ilerliyordu. Luka da kahkahalarla onu takip etmeye başladı. Marinette gerçekten aç olmayı hiç sevmiyordu.
Luka'nın geldik diyerek Marinette'i bir kafenin içine sokmasıyla genç kız şaşkınlıkla içeriye göz gezdirdi. Etrafta küçük yıldız desenleri bulunan lacivert duvarları vardı. Sandalyeler ve masalar bembeyaz olduğu için çok hoş bir görüntü sunuyordu. Ayrıca ışıklandırmalar kağıt fenerlerle yapılmıştı. Marinette Luka'nın telefonunu ele geçirerek bir sürü fotoğraf çekindi.
"Günaydın Luka ve hanımefendi. Masanız üst katta, ben de kahvaltı için masayı hazırladım zaten. Lütfen üst katta içeceklerinizin getirilmesi için bekleyin." Luka orta yaşlarındaki kadını onayladı ve Marinette ile merdivenlerden çıkarak üst kata vardılar.
Masa kesinlikle harika görünüyordu ama Marinette'in favorisi fırından yeni çıkmış kruvasanlar olmuştu. "Tanrım, bu harika. Cennete düşmüş olmalıyım." Luka bir kez daha kıkırdayarak mutlu gibi görünen genç kıza baktı.
Garsonlardan biri elinde içecekler ve bir hediye poşeti ile yanlarına geldiğinde Marinette şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. "Hediye kimin için?" Luka poşeti yandaki sandalyey bıraktı ve geriye yaslandı. "Annem için. Bir süredir ona hiç hediye almıyordum da."
Marinette başını hızla sallayarak onayladı ve portakal suyundan bir yudum aldı. Uzun zamandır hiç bu kadar güzel bir kahvaltı yapmamıştı, Luka'ya bu konuda borçluydu.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
more than a friend [lukanette/texting] ✅
Acak"Çünkü sen kıymeti bilinmeyen bir tablo gibisin. Herkes değerini ressamı ölünce anlıyor. Adrien da senin aşkının değerini ancak sen başka birini sevmeye başladığında anlayacak." Lukanette Texting wei dianxia, 2018-2020.