Mardinde yaşanan yürek yakanların hikayesi . Miraç karahan , Dicle kırman töreye kurban giden iki genç .
Miraç karahan . karahan ailesinin en küçüğü , yürekli sert , töreye kurban gitmiş bir geç canından çok sevdiği kız kardeşinin ölümünden sonra i...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üç hafta tam tamına üç hafta geçmişti ve bu üç hafta içinde Dicle Mardin'e geri dönüş yapmıştı gamze ve mehmette.
Hasret yavaş yavaş toparlanmaya başladı ama evlat acısı işte bu bir türlü bitmeyen bir acıydı her gün daha çok büyüyen bir acı ....
Miraç kardeşi ile olan küslüğü bitirmişti.
Mert hiç bir zaman küs kalmamıştı kardeşine ama yiğit ilk gördüğü an gitti sımsıkı sarıldı ama bir daha devamı gelmedi . Affetmediğinden değil kardeşini inciltmektendi yaptığı . Her gece uyuduğunda yanına gidip kokusunu içine çekerek şükür ediyordu genç ağa onun ölümüne dayanamazdı .
Miraç ise her geçen gün diclenin yokluğu ile ateşe dönüşüyordu . Karısının masumluğunu özlemişti Miraç ağa o hafif tebessümünü en çokta dik başlığını inatçılığını . Bu kadın ne yapmıştı Miraç ağaya . Ve Miraç ağa kendi ateşini kendi yakmıştı. ......
Dilber oda da bir anda "mert " diye bağırınca ses öyle bir yankılanmıştı ki mert neye uğradığını şaşırdı
Mert koşarak odaya girer ve hamile karısının yanına yaklaşıp sımsıkı sarılır artık daha dikkatli olması gereken dilber kocasına pek yaklaşmaz çünkü ona hasrettir ama bu adam öyle bir şeydir ki sevmek bu adamın ta kendisidir . Masum bir öpücük kondurur sevdiğine ve kocasının elini karın bölgesine koyup " baban geldi bebeğim "der .
Mert ise kollarında ki karısını hafif kendine yaklaştırıp "güzelim bir şey oldu sandım ne diye bağırırsın "dediğinde dilber gözlerini kısarak " oh şimdiden başladık ilgisizliği mert ağa " diyerek dudak büzer . Mert sinir ile gülerek " sevilmesen çekilecek dert değilsin dilberim " der . Ah mert ağa şimdi yanmıştır . Çünkü karısı öldürücü bakışlarını atmaya başlamıştır .....
...........
Rojda sonun da kıyafet toplama işini bitirmiştir . Bugün geri dönüş vaktidir. Burukça gülümser ailesini çok özlediğini farketmiştir .
Cesur ise uzaktan izler kardeşini bu evde olmasını ne çok özlemiştir tam yanına gidecekken yigiti görür ve onun yanına gider . Yiğit cesuru görünce tebessüm etmeye çalışır cesur ise onu seviyorsun "der . Yiğit gözlerini kaçırır . Cesur ise devam eder hatırladın demi sana demiştim intikam için yanlış kişi diye der . Yiğit ise burukca gülümser .
GEÇMİŞ
Onun canını yakacaksan öldür beni yiğit ağa ama kardeşimi inciltme . Dayanamaz o güçlü gibi görünür ama çabuk kırılır . Eğer benim yaptığım hata için intikam alacaksan benim canımı al ama kardeşimi üzme . Yiğit cesurun ağzından bunları duydukça neşelenmişti . Cesura yaklaşarak her gün ama her gün gözünden yaş gelecek öyle çok canını yakacam ki mutlu olduğun her anda kardeşin gelecek aklına ve kardeşinin gözünden bir kere bile mutluluktan değil acıdan gözyaşı gelecek cesur ağa onu görmek istediğin her an onu göremediğin için nefret edeceksin kendinden senin cezan da bu . Öfke ile bağırmıştı yiğit . Cesur ise karşısında ki adama yaklaşıp çok büyük konuşuyorsun yiğit ama bir şey unutuyorsun o da rojdanın kalbini ipek gibidir onun kalbi dikkat et esir almasın seni .....
