Of kızım yine ne yapıyorsun anlamıyorum ki insan biraz kafasını dinler yemin ediyorum derslerle bozdun aklını .
Gamze böyle söylendikçe Dicle içtenlikle gülüp arkadaşına bakıyordu . İstanbul'da ki tek gerçek dostuydu bu kız . Onunla aynı evde kalıyor herşeyini onunla paylaşıyordu . Elinde ki notlarını düzeltip arkadaşına göz kırptı."Mardin'e adalet getireceğim gamze . Oranın masum kızlarına göz yumyayın , töreye , kumalığa ,berdele boyun eğmeyin hakkınızı savunun hem de sonuna kadar , kimseden korkmadan yaşayabilin diyeceğim bunun zor olmadığını herkese göstereceğim ..
Gamze arkadaşının söyledikleriyle birkez daha gurur duydu arkadaşıyla . O bilmiyordu Mardin'in kurallarını ,kitaplardan okuyup öğrenmiş hatta bu yüzden Mardini sevmişti bile , oysa bilmiyordu ki Mardin'in kuralları o kadar masum değildi. Yürek yakardı Mardin hem güzelliğiyle hem de adaletiyle . Göz yaşı değil kan akardı gözlerden , küçük bir umut için herşeyini verirdi Dicle . İşte gamze o yüzden değer verirdi dicleye.
Dicle arkadaşına bakıp ortamı yumuşatmak için " kahve alabiliriz ama o kadar vaktim var diyerek gülümsedi "
Gamze de anında arkadaşının koluna girip kantinin yolunu tuttu . Son seneleriydi. İkisi de avukat olup adalet getireceklerdi.
Dicle bir elinde not bir elinde kahve arkadaşını bekliyordu. İşte tam o an sert bir cisim çarptı . Diclenin gözleri kararmış karşısında ki adama bakıyordu . Buz parçası gözleriyle karşısındaydı . Bir anlık hayran kaldı Dicle o gözlere , nefesi kesildi ama bir anlık
Miraç sert bakışıyla karşısındaki kıza baktı
"Hanımefendi iyi misiniz , ben gerçekten çok özür dilerim , görmedim sizi" dese de Dicle aldırış bile etmedi sert bakışlarını karşısında ki adama dikip
"Senin yüzünden notlarım ne hale geldi , Allah'tan yedek notlarım varda yeniden yazmak zorunda kalmayacağım "bir daha karşıma çıkma buz mavisi yoksa çok kötü olur " diyerek arkasına bakmadan gitti.Miraç hem şaşkın hem de kızgın şekilde karşısında ki kıza bakıyordu . Farkında olmadan güldü . Kolay değildi miraç ağaya karşı gelmek , sert kız diye geçirdi içinden . O sırada kantinde çalışan Ahmet ile karşılaştı . Selam verdikten sonra konuşmaya başladılar
Ahmet " ne işin var senin ağam burada mezun olmadın mı sen " dediğinde mirzan gülümsedi . Alttan bir ders kaldı bilmiyon mu oğlum onun finalini vereyim artık yokum buralarda , iki yıldır veremiyorum ama bu yıl son inşallah" diyip gülümsedi .
O sırada telefonu çaldı , gözlerinin içi gülmeye başladı bir anda , insanın sevdiği aradığında böyle olur değil mi ama miraç için farklıydı . Kardeşi , canı , herşeyi arıyordu onu . Onun için hiç büyümeyen küçük meleği .
" Güzelim " diye açtığında telefonu karşısından tek bir cevap geldi "abi kırmanlar"
Nefesi kesildi adamın okuldan nasıl çıktığını arabaya nasıl bindiğini bilemedi . Kiymetlisine birşey olursa yasayamazdı ölürdü miraç , hem ölür hem de öldürürdü. Kimseyi görmezdi gözü hiç kimseyi .Kardeşinin telefonundan hemen bulmuştu yerini bulmuştu bulmasına ama , gözleri de çoktan kararmıştı.
Berzan diye bağırdı . Berzan da sert bir gülüş ile eşlik etti . Ama berzan akılsız değildi . Oyuna getirmişti miraçı .
Havine aşıktı berzan hem de deli gibi , ama Havin değildi tek derdi okumaktı havinin hem sevse de olmazdı töre izin vermezdi buna düşmandı iki aile . Berzan kan olayı kapansın Havin ile evlenelim demiş ama Karahanlıların ağası yiğirt ağa buna izin vermemişti kıywmamıştı kardeşine , hiçbir abisi izin vermemişti . Hemen miracın yanına göndermişti . Ama bilmediği bir şey vardı . Berzan ya kan akıtırdı ya da gözyaşı . Gözü karaydı bu adamın hem de ne kara . Sevdiği kadını öldürecek kadar kara . Kendisi ölecek kadar kara .
Miraç sakin olmaya çalışıyor bir yandan da kardeşini gözetliyordu . Ama berzanın adamları çoktan miraçın ellerini bağlamıştı bile acı ile feryat doğmuştu her tarafa .
Havin abisine bakıyor sanki gözyaşlarıyla birşey anlatmak istiyordu. Ne acıydı kardeşini öyle görmek ne acıydı .
Feryat ederek bağırdı Miraç "seni öldürürüm berzan canından can alırım her gün Allah'ın her günü seni de aileni de nefessiz bırakırım ama yine de yaşatmam . Bırak kardeşimi , bırak ki sadece kırığın olsun affedebileyim seni !!!Son sözleriydi miracın ardından yedi el silah sesi ve havinin acı sesleri , miracın feryatları ve berzanın kaçışı ....
3 ay sonra mardin
"Halit ağa yiğirt oğlum sakin ol" dese de yiğirt sakin olamıyordu . Bulamıyordu o iti . Resmen ağalar saklıyordu adamı neymiş daha fazla kan dökülmesinmiş peki ya kardeşinin kanı . Serttir yiğirt merhametli olduğu kadar sert tüm Mardin korkar yigirtten onun adaletinden , kızgınlığından ve kininden babası bile karşısında duramaz korkar . Korkar korkmasına ama söyleyeceğinden de geri çekilmez
"Oğul gel etme söyleyelim miraca daha fazla kan dökülmesin kızımı kaybettim ben gül bahçemi siz o iti bulduğunuz da yine kan akacak sonra yine , alarım onların kızını kardeşine kan olayı bitsin ben artık kan istemiyorum bir evlat daha kaybetmek istemiyorum "
Yiğirt babasının dediğiyle sert olan bakışlarını daha da sertleştirdi. "Ben kendimi töreye kurban ettim kardeşimi de etmem , nefret edeceği bir kadınla ona hayat sür demem bana yaşattığını kardeşime yaşattırmam , ölürüm yine yaşatmam baba uzak dur kardeşinden" bunları söylerken nereden bilebilirdi karısının her sözünü duyduğunu bir kez daha sevdalısının gözlerinden yaş akıttığını .
Rojda gözleri dolu dolu geldi sevdiği adamın yanına geldi gelmesine de yiğidin yüreğini yaktı yine . Yiğirt içinden acaba dese de düşünmek istemedi . Üzmek istemiyordu aşık olduğu kadını , canını daha fazla yakmak istemiyordu ama işte Mardin buna izin vermiyordu .
Rojda çayları bırakıp içeri geçti daha fazla duramadı orada . İşte yiğirt o an anladı üzmüştü sevdiğini kırmıştı yine ...Sonra sert bakışları babasını buldu bu iş olmayacak baba .
Ama arkadan tam tersi bir cevap geldi
" Söyleyin kırmanlara en kısa zamanda kız istenmeye gidilecek kan olayı bitecek "
Yiğirt kardeşine şaşkınlıkla bakıyor ne dediğini anlamaya çalışıyordu . Biliyordu kardeşinin ne yapmak istediğini intikam alacaktı Miraç , o itin cezasını masum bir kıza ödetecekti . Belki zamanında yiğitin yaptığı gibi karısının canını yakacaktı . İzin veremezdi buna . Göz göre göre kardeşinin merhametsiz olmasına izin veremezdi.
Miracın gözleri buz mavisiydi yine demişti o gün canını yakarım . Ailenin canını yakarım demişti . Bir kere ölmek mi yoksa her gün ölmek mi .ant içti genç adam canından can giden kız kardeşinin kanının yerde kalmayacağına . Ant içti genç adam o adamın kardeşinin her gün canını yakmaya .
Miraç kini kin olan yüreği sert, kabuğu ondan da sert Miraç yemin etti masum bir kızın canını yakmaya !!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YAKAN FIRTINA (TAMAMLANDI)
Ficção AdolescenteMardinde yaşanan yürek yakanların hikayesi . Miraç karahan , Dicle kırman töreye kurban giden iki genç . Miraç karahan . karahan ailesinin en küçüğü , yürekli sert , töreye kurban gitmiş bir geç canından çok sevdiği kız kardeşinin ölümünden sonra i...