İNTİKAM

23.3K 594 36
                                    

Of kızım yine ne yapıyorsun anlamıyorum ki insan biraz kafasını dinler yemin ediyorum derslerle bozdun aklını .
Gamze böyle söylendikçe Dicle içtenlikle gülüp arkadaşına bakıyordu . İstanbul'da ki tek gerçek dostuydu bu kız . Onunla aynı evde kalıyor herşeyini onunla paylaşıyordu . Elinde  ki notlarını düzeltip arkadaşına göz kırptı.

"Mardin'e  adalet getireceğim gamze . Oranın  masum kızlarına göz yumyayın , töreye  , kumalığa ,berdele boyun eğmeyin hakkınızı savunun hem de sonuna kadar , kimseden korkmadan yaşayabilin diyeceğim bunun zor olmadığını herkese göstereceğim ..

Gamze arkadaşının söyledikleriyle birkez daha gurur duydu arkadaşıyla . O bilmiyordu Mardin'in kurallarını ,kitaplardan okuyup öğrenmiş hatta bu yüzden Mardini sevmişti bile , oysa bilmiyordu ki Mardin'in kuralları o kadar masum değildi. Yürek  yakardı Mardin hem güzelliğiyle hem de adaletiyle . Göz yaşı değil kan akardı gözlerden , küçük bir umut için herşeyini verirdi Dicle . İşte gamze o yüzden değer verirdi dicleye.

Dicle arkadaşına bakıp ortamı yumuşatmak için " kahve alabiliriz ama o kadar vaktim var diyerek gülümsedi "

Gamze de anında arkadaşının koluna girip kantinin yolunu tuttu . Son seneleriydi. İkisi de avukat olup adalet getireceklerdi.

Dicle bir elinde not bir elinde kahve arkadaşını bekliyordu. İşte tam o an sert bir cisim çarptı . Diclenin gözleri kararmış karşısında ki adama bakıyordu . Buz parçası gözleriyle karşısındaydı . Bir anlık hayran kaldı Dicle o gözlere , nefesi kesildi ama bir anlık

Miraç sert bakışıyla karşısındaki kıza baktı
"Hanımefendi iyi misiniz , ben gerçekten çok özür dilerim , görmedim sizi" dese de  Dicle aldırış bile etmedi sert bakışlarını karşısında ki adama dikip
"Senin yüzünden notlarım ne hale geldi , Allah'tan yedek notlarım varda yeniden yazmak zorunda kalmayacağım "bir daha karşıma çıkma buz mavisi yoksa çok kötü olur " diyerek arkasına bakmadan gitti.

Miraç hem şaşkın hem de kızgın şekilde karşısında ki kıza bakıyordu . Farkında olmadan güldü . Kolay değildi miraç ağaya karşı gelmek , sert kız diye geçirdi içinden . O sırada kantinde çalışan Ahmet ile karşılaştı . Selam verdikten sonra konuşmaya başladılar

Ahmet " ne işin var senin ağam burada mezun olmadın mı sen " dediğinde mirzan gülümsedi . Alttan bir ders kaldı bilmiyon mu oğlum onun finalini vereyim artık yokum buralarda , iki yıldır veremiyorum ama bu yıl son inşallah" diyip gülümsedi .

O sırada telefonu çaldı , gözlerinin içi gülmeye başladı bir anda , insanın sevdiği aradığında böyle olur değil mi ama miraç için farklıydı . Kardeşi , canı , herşeyi arıyordu onu . Onun için hiç büyümeyen küçük meleği .

" Güzelim " diye açtığında telefonu karşısından tek bir cevap geldi "abi kırmanlar"
Nefesi kesildi adamın okuldan nasıl çıktığını arabaya nasıl bindiğini bilemedi . Kiymetlisine birşey olursa yasayamazdı ölürdü miraç , hem ölür hem de öldürürdü. Kimseyi görmezdi gözü hiç kimseyi .

Kardeşinin telefonundan hemen bulmuştu yerini bulmuştu bulmasına ama , gözleri de çoktan kararmıştı.

Berzan diye bağırdı . Berzan da sert bir gülüş ile eşlik etti . Ama berzan akılsız değildi . Oyuna getirmişti miraçı .

Havine aşıktı berzan hem de deli gibi , ama Havin değildi tek derdi okumaktı havinin hem sevse de olmazdı töre izin vermezdi buna düşmandı iki aile . Berzan kan olayı kapansın Havin ile evlenelim  demiş ama Karahanlıların ağası yiğirt ağa buna izin vermemişti kıywmamıştı kardeşine , hiçbir abisi izin vermemişti . Hemen miracın yanına göndermişti . Ama bilmediği bir şey vardı . Berzan ya kan akıtırdı ya da gözyaşı . Gözü karaydı bu adamın hem de ne kara . Sevdiği kadını öldürecek kadar kara . Kendisi ölecek kadar kara .

Miraç sakin olmaya çalışıyor bir yandan da kardeşini gözetliyordu . Ama berzanın adamları çoktan miraçın ellerini bağlamıştı bile acı ile  feryat doğmuştu her tarafa .

Havin abisine bakıyor sanki gözyaşlarıyla birşey anlatmak istiyordu. Ne acıydı kardeşini öyle görmek  ne acıydı .
Feryat ederek bağırdı Miraç "seni öldürürüm berzan canından can alırım her gün Allah'ın her günü seni de aileni de nefessiz bırakırım ama yine de yaşatmam . Bırak kardeşimi , bırak ki sadece kırığın olsun affedebileyim seni  !!!

Son sözleriydi miracın ardından yedi el silah sesi ve havinin acı sesleri , miracın feryatları ve berzanın kaçışı ....

           3 ay sonra mardin

"Halit ağa yiğirt oğlum sakin ol" dese de yiğirt sakin olamıyordu . Bulamıyordu o iti . Resmen ağalar saklıyordu adamı neymiş daha fazla kan dökülmesinmiş peki ya kardeşinin kanı . Serttir yiğirt merhametli olduğu kadar sert tüm Mardin korkar yigirtten onun adaletinden , kızgınlığından ve kininden babası bile karşısında duramaz korkar . Korkar korkmasına ama söyleyeceğinden de geri çekilmez

"Oğul gel etme söyleyelim miraca  daha fazla kan dökülmesin kızımı kaybettim ben gül bahçemi siz o iti bulduğunuz da yine kan akacak sonra yine , alarım onların kızını kardeşine kan olayı bitsin ben artık kan istemiyorum bir evlat daha kaybetmek istemiyorum "

Yiğirt  babasının dediğiyle sert olan bakışlarını daha da sertleştirdi. "Ben kendimi töreye kurban ettim kardeşimi de etmem , nefret edeceği bir kadınla ona hayat sür demem bana yaşattığını kardeşime yaşattırmam , ölürüm yine yaşatmam baba uzak dur kardeşinden" bunları söylerken  nereden bilebilirdi karısının her sözünü duyduğunu bir kez daha sevdalısının gözlerinden yaş akıttığını .

Rojda gözleri dolu dolu geldi sevdiği adamın yanına geldi gelmesine de yiğidin yüreğini yaktı yine . Yiğirt içinden acaba dese de düşünmek istemedi . Üzmek istemiyordu aşık olduğu kadını , canını daha fazla yakmak istemiyordu ama işte Mardin buna izin vermiyordu .
Rojda çayları bırakıp içeri geçti daha fazla duramadı orada . İşte yiğirt o an anladı üzmüştü sevdiğini kırmıştı yine ...

Sonra sert bakışları babasını buldu bu iş olmayacak baba .

Ama arkadan tam tersi bir cevap geldi

" Söyleyin kırmanlara en kısa zamanda kız istenmeye gidilecek kan olayı bitecek "

Yiğirt kardeşine şaşkınlıkla bakıyor ne dediğini anlamaya çalışıyordu . Biliyordu kardeşinin ne yapmak istediğini intikam alacaktı Miraç , o itin cezasını masum bir kıza ödetecekti . Belki zamanında yiğitin yaptığı gibi karısının canını yakacaktı . İzin veremezdi buna . Göz göre göre kardeşinin merhametsiz olmasına izin veremezdi.

Miracın gözleri buz mavisiydi yine demişti o gün canını yakarım . Ailenin canını yakarım demişti . Bir kere ölmek mi yoksa her gün ölmek mi .ant içti genç  adam canından can giden kız kardeşinin kanının yerde kalmayacağına . Ant içti genç adam o adamın kardeşinin her gün canını yakmaya .

Miraç kini kin olan yüreği sert, kabuğu ondan da sert Miraç yemin etti masum bir kızın canını yakmaya !!!!!

YÜREK YAKAN FIRTINA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin