Mardinde yaşanan yürek yakanların hikayesi . Miraç karahan , Dicle kırman töreye kurban giden iki genç .
Miraç karahan . karahan ailesinin en küçüğü , yürekli sert , töreye kurban gitmiş bir geç canından çok sevdiği kız kardeşinin ölümünden sonra i...
Arkadaşlar beğenip yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz önerilerinize ihtiyacım var 💖😍😉
Dicle sonkez baktı aynadan kendine . Gözleri dolu gelin olacağını bir kez daha anladı . Üzerindeki gelinlik onun kefeniydi . Oysa istediği sadece mutlu olmaktı. Ama her istediği gibi bu da olmamıştı . Evleneceği adam ondan nefret ediyordu .
............ Miraç kız isteme olayından sonra bir daha görmemişti dicleyi . Şimdi ise gelinlikçi de gelinlik bakıyorlardı Hala aklı almıyordu . O gün okulda sadece notlarına kahve döküldü diye kavga eden kadın böyle bir şeye ses çıkarmamıştı . Oysa o gün ne kadar da güçlü demişti . Hayat yine Miraç ağaya herşeyin Yalan olduğunu göstermişti . ............
Gamze okulda notlarına bakıyor bir yandan da dicleyi merak ediyordu. Asıl merak ettiği mehmetti. Dicleyle konuşmuş Mehmet'in bir şeyi olmadığını öğrenmişti ama diclenin sesi çok kötüydü . Mardin dicleye iyi gelmemişti bunu biliyordu ama başka birşey daha vardı sanki . O sırada umut geldi . Yine o muhteşem gülüşünü yapıp gamzenin yanına oturdu ve elinde ki zarfı uzattı . Gamze soru dolu gözlerle umuta bakıyordu. Umut gülerek " doğum gününde çektiğim fotoğrafların "dedi . Gamzenin yüzünde ki gülümseme daha da büyüdü " ya hepsi var mı" dediğinde umut gülerek "var" dedi .gamze zarfı açtığında fotoğrafların içinde sadece bir tanesi dikkatini çekti Mehmet ile farkında olmadan çekilen bu fotoğraf kalbinin yansımasıydı adeta !!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Miraç sinirli şekilde kabinde ki kadını bekliyordu . Ne işi vardı ki burada sade bir düğün olacaktı alt tarafı iki gün dedi içinden iki gün sonra her şey değişecek . Belki o zaman içinde ki sıkıntıda geçerdi . Daha fazla dayanamadı ve bir anda kabine daldı . Dicle şaşkın ve sinirli şekilde karşısında ki adama bakıyordu . Miraç ise diclenin omuzlarında ki yaraya . İçi gitti bir anda adamın Kim yapmıştı ki bunu ona kim Kıyabilmişti ki ? Düşüncelerinden ise "sen ne hakla izinsiz buraya girersin ağa kimsin sen " sözleriyle uzaklaştı Miraç müstakbel karısının bu sert tavrı karşısında gülümseyip yaklaştı " iki gün sonra kocan olacağım delala min (güzelim ") Dicle karşısında ki adamın tavrına daha da sinirlenip sert bir bakış atıp " sen benden ne kadar nefret ediyorsan ben de senden o kadar nefret ediyorum ağa , o yüzden şimdi çık buradan yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim" dedi. Miraç sevmişti diclenin bu sert halini ona göre böyle olmalıydı kadın sert kendini ezdirmez Dicle de tam öyleydi . Ama Dicle ne kadar sertse Miraç daha sert olacak canını yakacaktı . Sert bir tavırla" arkana dön "dedi . Dicle anlamamıştı ama anlamasına da gerek kalmadı .çünkü Miraç çoktan arkasına döndürmüştü dicleyi . Omzunda ki yaralara baktı tekrar . Uzun bir süre önce olmuştu bu yaralar belliydi . Ama yine de canı yandı genç adamın" kim yaptı " dediğinde burukça gülümsedi Dicle ve bir anda önüne dönüp kömür karası gözlerini buz mavisi gözleriyle birleştirdi sert bir şekilde "seni ilgilendirmez ağa ,şimdi çık dışarı" diye bağırdı . Miraç daha fazla kabinde kalırsa bu kızı öldürebileğini düşündü ve hemen dışarı çıktı . Çok işi vardı bu kızla "başıma bela aldım "dedi dertli bir şekilde . ....... .... .
Yiğit öfkeyle evde dört dönüyordu . O kadar sinirliydi ki gözü hiç bir şey görmüyordu . O sırada Rojda biraz ürkek şekilde kocasının Yanına geldi. Onu böyle görmek üzüyordu rojdayı ve eskileri hatırlatıyordu . Rojda sakin şekilde "iyi misin "dedi yiğit ise öfkeli şekilde" küçücük bir kızı kuma vermeye çalışıyorlar Rojda sen benim iyi olmamı mı bekliyorsun "dediğinde sevdiği kadının gözlerinde ki boşluğu gördü . Yine üzmüştü sevdiğini . Bir anda eli sevdiğinin ellerine gitti . Sonra gözleri gözlerine biraz daha yaklaşıp kokusunu içine çekti " özür dilerim delala min( güzelim ) , öfkem sana değil küçük kızlara yapılan adaletsizliğe , okuması gereken kızları zorla evlendilen adamlara benim öfkem bu topraklara " Rojda burukça gülümsedi kocasına ve sımsıkı sarıldı bu koca yürekli adama.... Biliyordu Kocası her adaletsizliği yendiği gibi bu adaletsizliği de yenecekti çünkü o yiğit Karahanlı'ydı . İsmi gibi yiğitti!!! .........
Miraç öfkeyle arabayı durdurdu . Dicle soğuk bir tavırla baktı karşısında ki adama bir şeyler demek istedi o an ama beceremedi . Karşısında ki adam iki gün Sonra kocası olacaktı . ....,.......
Dilber mutfakta yemek hazırlamaya yardım ediyor bir yandan da Mert'ini arıyordu . Dört ay olmuştu kocasını görmeyeli ve öyle çok özlemişti ki ama kocası telefonu açmamıştı. Telaşlanmaya başlamıştı artık bugün ki üçüncü cevapsız aramaydı çünkü ...
.......... Dicle Eve girdiğinde karşısında babasını gördü . Nefret ettiği o adamı . Yüzünü bile görmek istimiyordu bu adamın ama babasıydı . Her ne kadar dik başlı olsa da babasına saygısızlık yapmazdı Dicle ve yapmamıştı da . Babası bir anda kızının elini tuttu şaşırmıştı kolay kolay tutmazdı babası elini , annesi ise uzaktan izliyordu baba kızı . Babasının sonun da ağzı açıldı . "Kızım sen Mehmet abini korumak için girdin bu yola ama bilirsin Mehmet kıymaz sana izin vermez bu evliliğe o yüzden bir şey yapmak gerek hem senin hayatın hemde Mehmet'in Hayatı için " dediğinde Dicle burukça gülümsedi doğruydu . İzin Vermezdi abisi ölürdü yine de izin vermezdi ama eğer Dicle isterse o zaman Mehmet için dünya dururdu . Babasından izin isteyip odasına gitti ve İstanbul'da ki en değerli arkadaşını aradı GAMZEYİ !!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Miraç sonunda eve gelebildi . Bugün. Ki olanları düşündü . Baskaydı Dicle . Gözlerinde bir hüzün vardı ama aklı gözlerinde değil omzunda ki o izlerdeydi . Niye düşünüyordu ki bu kızı eziyet etmiycek miydi zaten kalbini paramparça etmiycek miydi , her ona dokunduğunda kızdan nefret ettiğini hissettirmeyecek miydi? O zaman neydi bu düşünce .. Yiğit uzaktan bakıyordu kardeşine o sırada Rojda koluna girdi kocasının ve o da izlemeye başladı miracı yiğit ise ufak bir tebessümle karısına baktı "biliyor musun RojdaAŞK NEFRETE ÇOK YAKINDIR , ne çok seveceksin karşında ki insanı ne de çok NEFRET EDECEKSİN . Neden Biliyor musun ? Çünkü aklın ile kalbin yer değiştirir bir bakmışsın aşık olduğun insana nefretini vermişsin sonra bir bakmışsın nefret ettiğin insana aşık olmuşsun . Hayat o kadar acımasızdır sevdiğim " güler hiç olmadığı kadar güzel güler karısına ve alnına bir öpücük kondurup "kendimden biliyorum ela gözlüm "der . Kendinden bildiği doğrudur her gün kokusunu içine çektiği bu kadına zamanında çok çektirmiştir yiğit ağa . Peki ya Miraç o kıyabilecek midir kömür gözlüsüne !!!!
