❄️Aurapion🔥

5.6K 396 22
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım.Okunmalarda 700 üzeri olmuşuz ve bu beni cidden mutlu ediyor.Bu kitap bayağı seviliyor farkındayım ve Melez Prenses,Ejderha kitapları sıralamasında ilk 10'a girdi.O yüzden çok mutluyum ve Son hız 1K olacağız ve bu ikinci 1K olan kitabım olacak.Bunun için hepinize teşekkür ediyorum

Biliyorum farkındayım bu kitap çok yavaş ilerliyor ama ne yazık ki devam ettirmek gereken kitaplarda var o yüzden her kitap biraz geç geliyor ve bazen fikir bulamıyorum o yüzdende gecikebiliyor eğer bir sorunumuz varsa affola..Neyse çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim

Yorum ve Vote atmayı unutmayın.Sizleri Seviyorum ❤️❤️❤️

Multimedya:Aurapion(Aura Şehri)

Chionie'nin ağızdan;

Dylan'ı yolda sıkmamak için hal hatır sorup konuşuyor arada espiri yapıyorduk.Onu görmeyeli uzun zaman olmuş

"Demek adı Cressida"dedim gülümseyerek

"Evet,Cressitianna Jaqiona.Ama biz ona kısaca 'Cressida' diyoruz"

"Ne zaman doğdu?"dedim

"6 aylık oldu"dedi Dylan gururla

Cressitianna Jaqiona daha doğrusu Cressida, Dylan'nın yeni doğan kız kardeşi.Anneleri onu doğurduktan sonra Dylan ve kız kardeşlerine emanet etmiş.Annelerinin nasıl biri olduğunu merak ediyordum

"Diana ne yapıyor?"dedim

"O...Calpi ormanında.Kayıp Kil İblislerini bulmaya çalışıyor"

"Umarım başarılı olur"dedim

"Umarım..O,Calpi ormanı için fazla genç"

"Diana güçlüdür.Başaracaktır"dedim ve gülümsedim

Dylan'da gülümsedi ama yüzünde hüzün vardı.Korkuyordu,Ablasına bir şey olacağı için korkuyordu.Ama ben Diana'yı tanıyordum.Dylan'dan 2 yaş büyük olmasına rağmen sert ve çetin ceviz bir kızdı.Hâlâ hatırlarım.Dylan'la 5 yaşımdayken karşılaştığımızda bana evine gelmesini söylemişti yanımda Nix'te vardı.Evine gittik orada bizi Diana ile tanıştırdı.Tabii Diana,abimi görünce Dylan'nın eve bir kurt getirdiğini anladı ve saldırmaya kalktı.Nix kuyruğuna basılmış bir kedi gibi bağırıp kaçmıştı ama sonradan bütün olayı anlattık.Diana ondan özür diledi ama Nix korkudan konuşamamıştı

Ben böyle düşünürken eve gelmiştik.Kapıyı tıklattım.Kapıyı babam açtı

"Chionie..Benim minik Prensesim ve Dylan..?"dedi babam Dylan'a şaşkınca bakarak

"Merhaba Bay White"dedi Dylan

"Sana da merhaba Dylan ama niye geldin?"diye sordu babam

Göz devirdim.Babam tipik 'bu çocuğun burada ne işi var'ı?' oynuyordu.Dylan'ı tanıyordu ama bunu yinede yapıyordu

"Önemli bir şey değil baba.Kraliçe Litherrina'nın bana dediğini yaptım.Kendime bir koruyucu buldum ve o da Dylan"dedim Dylan'ı göstererek

"Şey...Peki.Hadi içeri girin"dedi babam ve kapıdan çıkıp mutfağa girdi

"Odana mı geçiyoruz Elen?"dedi Dylan

"Hayır,Bodruma"dedim

"Chionie? Seninle konuşabilir miyim?"dedi babam mutfaktan bize bakarak

"Sen git ben geliyorum"dedim Dylan'nın omuzuna dokunarak o da kafasını salladı ve aşağıya indi

"Ne konuşacağız baba?"dedim mutfağa yürürken

Melez PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin