Bugün iki duyurumuz var sadece.Her zamanki gibi girişimi yapmadığım için şaşırmış olabilirsiniz ama bazı durumlarda böyle bir şey yazınca kendimi ego kasıyormuş gibi hissediyorum ama neden bilmiyorum yazasım geliyor.Hem garip hissediyorum hem istiyorum müthiş bir kombinasyon
İkinci konumuz ise naber.Okullar açıldı ve iki haftalık sömestr cenneti bitti ve yeniden cehenneme doğru yolculuk ediyoruz.Cidden erken kalkmayı hiç özlememişim ama ne yapalım zorunluluk.Hayde
Çok geçmeden sizleri yeni bölüm ile buluşturalım.Sizleri seviyorum ve iyi okumalar diliyorum ❤️❤️❤️😘😘😘
Multimedya: Beyaz Kristal Chionie (Unutmuşsunuzdur diye koydum)
Yazarın ağızından;
Dylan elindeki son minik çalıyı sol kolunda biriktirdiği dal ve çalı parçaları ile birleştirdi.Bir kez baktı.Yeterdi
Ama çalıyı almak için eğildiğinde içinde garip bir his vardı.Her şeye saldırmak istiyordu.Bilmiyordu neden böyle hissettiğini
Elinde dal ve çalı parçaları ile yukarı baktı ve aniden elindekileri yere bırakıp yere düştü.Tırnakları uzuyor ve sırtından ilk defa dikenleri ve hep gördüğü kanatları çıktığı için t-shirt'ün sırt kısmı yırtılıyor kelleşmiş kafasından ise boynuzları çıkıyordu dişleri bir jilet gibi keskinleşmiş kalçasından aşağıya kuyruğu çıkıyordu
Gözleri Ayla bileşti
"Yetişkin oluyorum... Lütfen Chionie'ye zarar gelmesin"dedi ve bilinci artık yok olmuştu.O eski Dylan değildi artık
Dişlerini uzamış yılan dili ile yalarken etrafındaki ruhların çokluğu onu delirtiyordu.Eski boyundan biraz daha uzundu.Boyu 3 metre olmuştu.Sivri dişleri ile gülümsedi ve bir panter gibi öne atıldı.Açtı ve avları onu daha çok kızdırıyordu
Ruhları ararken dört ayak üzerinde koşuyordu artık
Chionie'nin ağızından;
Aya daha dikkatli bakıyordum ve artık ağrımaya başlayan bedenimle içimden dua ediyordum.Bu Gri Ay daha öncede bahsettiğim gibi Dylan'nın yetişkin olma evresine bir adım attığı dönemdi.Fazlasıyla ruh isteyen ve gözünü kırpmadan ruhumu emecek bir Kil İblisi son isteyeceğim şeydi derken kalçamdan giren büyük bir ağrı ile yere düştüm
Cenin pozisyonunda yerde yatarken kuyruğumu görmüştüm.Bembeyaz renkliydi ve parlıyordu.Başımdaki şiddetli ağrıya bakmak için ellerimi kafama koyduğumda boynuzlarımın çıktığını gördüm
Kimseye zarar vermemem için kendime Beyaz Kristallerden bir kubbe yaptım.Acı beni dayanılmaz bir hale getirirken bilincimin yavaş yavaş kapandığını hissediyordum.Artık ben değil Draberty zamanında kullanacağım beynim olacaktı.Kendimi acı veren dönüşümüme bıraktım
Mollie'nin ağızından;
"Hadi ama Mollie! Korktuğunu itiraf et.Söz veriyorum dalga geçmeyeceğim"dedi Lysbeth
Albredo'ya yapıştığımdan beri Lysbeth korktuğumu söylememi söylüyordu ama ben diretiyordum.Ne yapayım uzun süre dalgasını yapmasını istemiyorum
"Hayır Lysbeth korkmadım"dedim
"Korktun sen,Korktun.Bebek gibi Albredo'ya yapıştın gördüm"dedi
O an Lysbeth'in üzerine zıplayıp onu gıdıklama ya başladım.Anca böyle susardı
"Korkmadıysak korkmadık tamam mı?"dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses
FantasyEjderhalardan Ateş Kabilesinden bir Melez dünyaya geldi.Bu Melez Bir Kurt ve Ateş Ejderhasının melezi.Neredeyse bütün ırkların severek gücünü istediği bir Melez...