Melez Prenses

❄️Ruh Hissiyatı🔥

Merhaba arkadaşlar bölüme başlamadan önce size iki tane duyuru yapmak istiyorum

İlk duyurum Kitap bitene kadar Melez Prenses'in her bölümü Salı günü yayımlanacaktır

İkinci duyuru ise Melezler Okulu adı verilen yeni bir kitap çıkardım.Onada bir göz atmanızı isterim.Şimdi hiç uzatmadan yeni bölüme geçelim

Dylan ve Mollie beni Mollie'nin odasına taşıyorlardı.Ağaçla konuştuktan bacaklarım çok titriyordu ayakta zar zor duruyordum.Dylan solumdan Mollie sağımdan tutuyordu

"Az kaldı Chio,birazdan oradayız"dedi Mollie

Taht odasından bayağı bir uzaklaşmıştık Mollie'nin odasına geldiğimiz zaman Mollie sağ omuzumu bıraktı mecburen Dylan durmak zorunda kaldı.Mollie odasının kapısını açtı ve yeniden yanıma gelerek beni odanın içerisine kadar yürüttü

Mollie'nin odası kesinlikle mükemmeldi.Beyaz ve Altın rengi duvar kağıdı vardı odanın ortasında büyük bir yatak vardı.Odanın sağında ve solunda bulunan iki büyük pencere odaya canlılık katıyordu.Yatağın solundaki köşede küçük bir göl vardı ve duvardan başlayan ufak bir oval şekli,suyu oyuktan aşağıya dökülüyordu.Oval delik odanın çeyreği kadar bir yer kaplıyordu ama bir insan rahatça aşağıya düşebilirdi.Buraya çok kez gelmiştim ama her defasında büyülenmemek mümkün değildi

"Vay be! Odan çok güzelmiş Prenses"dedi Dylan sol kolundan başını uzatarak

"Teşekkür ederim ama şimdi Chionie'yi şu hamağa koyalım"dedi ve sol pencerenin önündeki hamağı gösterdi.Hamak gölün 30 cm uzağındaydı

Dylan beni yine kucağına aldı ve hamağa yatırdı.Hamak çok yumuşaktı mavi bir kumaşı ve pembe mor renginde minik yastıkları vardı.Mollie camın önündeki minik platforma oturdu.Dylan ise hamağın hemen yanındaki bir sandalyeye oturdu

"Eee Chio? Bir ağaçla konuşmak nasıl bir his?"diye sordu Mollie

"Garip bir his...Sanki bir heykelle konuşuyor gibiydim..Canlı bir heykel gibiydi"dedim

Cidden bir ağaçla konuşmak çok garip bir histi ama sadece ağaçlarla konuşmayacaktım.Hayvanlarda vardı.Bu sanki geceleri canlanan ama gündüzleri yerine geri dönen bir heykelle konuşmak gibiydi ama heykelin yüz ifadeleri yoktu

"Ah! Az kalsın unutuyordum! Size bir şey ısmarlayacaktım"dedi Mollie ve platformdan kalkarak.Kapının yanına gitti

"Aslında gerek yok Prenses"dedi Dylan

Ama Kil Beyin bir hata yapmıştı.Eğer Mollie'nin odasına girdiysen kesinlikle sana bir şey ikram etmeden bırakmaz

Mollie ters ters Dylan'a baktı sonrada bana döndü bense gülüyordum

"Chio.Dylan'a kurallarımızdan bahsedermisin?"dedi

"Prenses Mollie'nin odasına bir kez girdin mi ikram almadan çıkmazsın"dedim

"Aynen öyle"dedi ve kapıya doğru bakmaya başladı

Dylan 'ne bu şimdi?'dercesine bakmaya başladı bende iki elimi havaya kaldırarak 'bilmem' hareketi yaptım

"Bir Elmalı kurabiye bir Kristal Kuvars ve..Dylan sen ne yiyordun?"dedi Mollie bize bakarak

"Şey ben ufak meyveli keklerden olur ya onlardan alayım"dedi

Dylan bir Kil İblisiydi ve Kil İblisleri ruhlarla ve etle beslenirlerdi yani Dylan sırf Mollie'yi korkutmamak amacıyla kek yiyordu.Mollie şüpheyle baktı